Bölüm 66~

2.8K 312 190
                                    

"Aptal bücür! Hiç çocuk olmadığın için çocukların eğlendiği şeyden korkuyorsun bücür!"

Demon~


Camın önünde durmuş sadece gökyüzünü izliyordum.

Öğlen güneşi tam tepedeyken ben hasret kalmış gibi gözlerimi ayırmadan bakıyordum.

Kaldığım odadan hastanenin dışı da gözüküyordu.

Caddeden geçen arabalar, annesi bir şey alsın diye bakkala çekiştiren çocuk, müzik dinleyerek yürüyen kız.

Görebileceğim kadar yakın, yaşayamayacağım kadar imkansız.

Gözümden bir damla yaş aktı usulca. Zorla kafese konuşmuş bir kuş gibi hissediyordum.

Küçük bir kafesteydim, ama uçup gitmeyi ve özgür olmayı istiyordum. Önce oradan çıkartılıp gerçek hayatı görmüş, sonraysa beni sıkıca tutmuş ve teırar ait olduğum kafese sokmuşlardı.

Titrek bir nefes alarak ellerimle dolan gözlerimi sildim ve burnumu çıktım. Eğlenen insanları gördükçe Akar'lara olan öfkem artıyordu.

Ama öfkemin yanında hep olduğu gibi bir duygu daha vardı, kıskançlık.

Kıskanıyordum, hemde çok kıskanıyordum.

Siyah formadayken Ecrin'in yerine geçmek bile istemiştim. Düşününce.. ne kadar da şanslıydı aslında.

Ailesi yoktu, ama anne baba dediği insanlar olmuştu. Canından çok sevilmişti, abileri ve erkek kardeşi olmuştu. Annesinin kızı, babasının prensesi olmuştu.

Annem başka bir kıza annelik yapmıştı ve sonraysa beni onun yerine gelmekle suçlamıştı, ne kadar da acıydı değil mi?

Benim ölmemi isteyen kadın, başka bir kızın canı yanacak diye ödü kopuyordu.

Bana asla kardeşim demeyecek olan abilerimin canlarından çok sevdikleri bir kardeşleri vardı.

Ben öz ailemin hiçbir şeyiydim. Hayatlarının ufacık bir köşesine bile sığamayan kimseydim.

"Evet bücür, öylesin, bunun için kendini as bücür!" Dedi ve kahkaha attı Demon. Lidya konuşmuyordu, sadece susuyor ve etrafı izliyordu.

"Demon.." Diye fısıldamamla tek kaşını kaldırdı. "Ben buradan nasıl çıkacağım?" Diye sordun titreyen sesimle. Sesim titriyordu çünkü korkuyordum, intikam alamadan yıllarımı burada geçirmek istemiyordum.

"E kaç sende bücür. Kaç yıllık profesyonel delisin, bunu da mı ben öğreteceğim?" Diye sormasıyla ile beyaz gözlerine bakıp yutkundum.

"Nasıl kaçabilirim ki? Her yer güvenlikler ile dolu." Diye mırıldandım omuzlarım düşerken, büyük bir kahkaha attı alayla.

"Her yerde değil bücür.." Demesiyle anlamayan bakışlarımı ona diktim. "Arka taraftaki bahçe duvarını hatırlıyor musun? Orada hatta bir sürü çalılık vardı. Hemen arkasındaki duvarın bir kısmı kırık, oradan yan tarafa geçip kaçabilirsin bücür." Demesiyle afalladım ve orayı düşündüm.

Karanlığa Gömülen Hayaller -tamamlandıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin