Karanlığa Gömülen Hayaller -tamamlandı

Bölüm 3~

"1, 2 Freddy geldi... 3, 4 Kapıları ört..."

Ayza~

||

Düşündüm, düşündüm ve düşündüm.. Geçmişimi, geleceğimi ve şimdiyi. Peki Ya sonuç? Kocaman bir hiç.

Elimde ki taşı, sertçe denize attım ve sektirdim. Dört kere seken taş, sonunda durmuştu. Sahile gelmiş ve öylece oturuyordum. Yerde ki taşları alıyor, denizde sektiriyordum.

"Bence düşünmemelisin Azya, fazla düşünürsen delirirsin.. Ah! Unutmuşum, sen zaten delisin bücür!" Dedi ve kocaman bir kahkaha attı Demon. Dizlerimi iyice kendime çektim ve bir taş daha attım.

Acaba balıklarda ağlar mıydı? Belki balıklar da ağlıyordu. Ama deniz bunu görmüyordu. Koskocaman okyanusta, balıkların göz yaşı denize karışıyordu.

"Kızım?" Diye seslenen kadına döndüm usulca. "Rica etsem bana şuradan bir hediye alır mısın? Bugün torunumun doğum günü, senin yaşıtlarında bir kız o da. Ben anlamam ne alınır, alır mısın sen?" Diye sorunca ayağa kalktım.

"Alırım," Dediğim de bana dört yüz tl uzattı. "Ben buradayım kızım, karşıdan alıp gelirsin." Dediğinde onayladım ve karşıda ki büyük yere girdim.

Başta tabak çanak tarzı şeyler vardı, üst kata çıkınca bir sürü güzel şey olduğunu gördüm. Kitaplar, kolyeler, eşyalar ve bir çok şey.

Raflardan birine ilerledim. Ellerimi kitaplığın raflarında gezdirdim. Elim bir kitapta durunca, kitabı aldım. Kapak tasarımı çok güzeldi ve bir yetimin hikayesini anlatıyordu. Kitabı yerine bıraktım.

"Cidden.. parayı çalmak yerine, hediye mi alacaksın?" Dedi Demon aşağılayıcı bir sesle. "Aptal bücür." Dediğinde umursamadan başka bölüme ilerledim.

Bir kaç kolyeye baktım. Daha sonra ise, gözüm bir kolye takımına takıldı. İçinde kolye, yüzük ve küpeler vardı. Dizlerimin üzerine oturdum kutusunu inceledim.

Kolyenin ucunda yılan vardı. Küpelerde, kıvrılan bir yılan şeklindeydi. Yüzük ise.. parmağımızın ortasına takılanlardan. Üzerinde yine gri bir yılan vardı. Fiyatına baktım, 79.90'dı.

Sakince seti elime aldı ve kasaya indim. Seti uzatınca, adam seti geçirdi. "Hediye paketi de yapar mısınız?" Diye sorunca, adam bir hediye paketine ve poşete koydu.

"79.90." Deyince yüzdüklerden birini uzattım. Adam bir elime, bir de bana baktı. "Parayı vermeyecek misiniz?" Diye sorunca kaşlarımı çattım.

"Parayı alırsanız vereceğim?" Dedim ve elimi tekrar uzattım. "Eliniz boş küçük hanım." Dediğimde eğilip uzattığım elime baktı. Boştu, boşluğu tutuyordum.

Hızla öbür elime baktım. O da boştu. Gözlerim dolarken, adam döndüm. "Ben, ben çok özür dilerim. Düşürmüş olmalıyım! Hemen geleceğim," Dedim ve poşeti almadan koşarak ayrıldım dükkandan. Arkamdan Demon'un alaylı kahkahasını duyuyordum.

Sahile geçince, kadını aradım ama yoktu. Hızla az önce yanımda oturan genç kadına yaklaştım. "Pardon, az önce burada olan yaşlı teyzeyi gördünüz mü?" Demem ile kulaklıklarını çıkarttı.