Özel Bölüm-1

1.4K 109 162
                                    



Bugün 17 Aralık, yani Ayza Akar'ın doğum günü.

Bu yüzden de yazdığım ilk özel bölüm bu olacak.

Bu bölümde Ayza Akar hiç ölmemiş, hiç karışmamış ve Akar'larla mutluymuş gibi olacak. Eh, tabii bu mutluluğun verdiği küçü bir şımarıklık da olacak haliyle. Daha fazla spoiler vermeyeyim..

"Toprak yağmura, ben sana, aşık oldum.."

Kısık sesle şarkıyı tekrarlarken keyifle makyajımı tamamladım. Uzun saçlarımı taradıktan sonra keyifle ayağa kalktım ve aynanın önüne koştum.

Üzerimde seten pembe bir elbise vardı. Dar kolları normal inerken ellerime doğru ispanyol tarzı oluyordu. Çapraz sırt dekoltesi olan elbisenin boyu miniydi. Beyaz termal çorabın üstüne kore tarzı beyaz bir ayakkabı vardı. Küçük topuğu olan ayakkabının üst kısmı açıkken, bilek kısmında inci boncuk detayları vardı. Ön kısmında ise minik kurdele detayları vardı.

Bugün benim doğum günümdü!

Heyecandan resmen dört köşe olmuş bir şekilde aşağıya koştum. Yemek odasına girince beni bekliyorlardı, babam konuşmaya başladı o esnada.

"Hele şükür gelebildin kızım." Demesiyle güldüm ve yanına gidip yanağından öptüm. "Geldim işte!" Dediğimde hissettiğim şeyle yana tarafa döndüm anlamayarak.

Annem elbisemin eteğini çekiştirip bacaklarımı kapatmaya çalışıyordu, gözlerim kocaman açıldı. "Anne! Yapmasana ya!" Diyerek söylenmemle annem bana döndü.

"Bu elbise ne Ayza? Bu havada giyilir mi?" Dediğinde bakışlarım pencereye döndü, yağmur atıştırıyordu. "Ne varmış havada?" Dememle annem sen ıslah olmazsın der gibi başını sallayarak önüne döndü.

"Bugün özel bir şey mi varda böyle giyindin?" Diyen Adar'a döndüm şokla. "Ne demek özel bir şey mi var? Dalga mı geçiyorsun ya!" Diye söylenerek kendi yerime oturdum. Giray ise bu halime gülüyordu.

"Allah Allah, niye sinirlendi şimdi bu?" Diyen Adar'a dik dik baktım. Yanımda oturan Kaan abim kahkaha atınca ona döndüm. "Sana bir sır vereyim mi?" Diyince başımla onayladım onu.

"Biz aslında seni çöpten aldık!" Dediğinde omzunda sertçe vurdum. "Komik mi?!" Dediğim an diğer yanımda oturan Asil abim kahkaha attı.

"Hemde nasıl!" Dediğinde bu sefer de ona dönüp kolunu çimdikledim. "Ah! Anne! Bir şey de şu kızına, bak elimde kalacak." Demesiyle annem gülerken, abime dil uzattım.

Asil abim kafama sertçe vurunca telaşla elim saçlarıma gitti. "Ne yapıyorsun ya? Maşa yapmıştım!" Dedim saçım dağılmış mı diye kontrol ederken.

"Bu saçını yapılı hali miydi?" Diyen Giray'a döndüm dehşetle, o saf saf bakarken ise babama. "Baba bir şey de ama ya!" Dedim sitemle.

"Karışmayın lan kızıma!" Dedi ayağa kalkan babam. "O zaman kızında şımarmasın baba! Hep siz şımartıyorsunuz bunu!" Diyen Kaan abime de dil uzatınca ağzımın üstüne hafifçe vurdu.

Babamsa arkamdan kollarını bana sardığında keyifle güldüm. Yanaklarım uzun uzun öptüğünde kıkırdadım. "Bugün benim biricik kızım doğmuş, kimse bugün prensesime laf etmeyecek!" Dedi ve anneme döndü. "Bugün istediğini giyecek," Dedi ve Kaan abim ile Giray'a döndü. "Saçını istediği gibi yapacak. Laf etmek yol!" Demesiyle alttan alttan oh olsun yaptım abimlere.

"Bak baba bak, gör şunu. Nasıl da hareket yapıyor alttan." Diyen Adar'a kınayan bakışlarımı yolladı. "Sen sus Adar." Dedim yalandan sinirle.

Karanlığa Gömülen Hayaller -tamamlandıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin