FİNAL.

2.2K 235 215
                                    



Final şarkısı: Sezen Aksu-Kaybolan yıllar.
Ben bu şarkıyı dinleyerek yazdım, sizde bu şarkıyı dinleyerek okursanız sevinirim.

Dalından koparılmış bir yaprak gibi oradan oraya savruluyordum. Yere düşüyordum ve yine ufacık bir rüzgarda başka bir yere doğru savrulmaya devam ediyordum.

Kabuslarım da öyleydi sanki.

O kadar gerçekçiydi ki, beni oradan oraya savuruyordu şuursuzca. Her bir kabus, beni tekrar düştüğüm yerden kaldırıyor ve bambaşka bir yere savuruyordu sanki.

O yaprak rüzgarda bir süre sonra kuruyor ve ezilip yok oluyordu.

Ama ben yok olmak istemiyordum.

Her şey bir kabustu, gerçek değildi.

Ben kimseye zarar vermemiştim.

Salona girdikten sonra yorgunca kumandaya uzandım ve televizyonu açtım. Ural markete gitmişti, kahvaltılık bir şeyler alacaktı.

Kanalları öylece değiştirirken gördüğüm şey ile hemen duraksadım. Anında televizyonun sesini iyice açtım ve dikkat kesilip izlemeye başladım.

Ekranda Akar'ların aile resmi vardı. Nehir Akar ve Cihangir Akar ortada durmuş gülümserken, diğerleri de yanlarındaydı. Davet gibi bir yerde çekilmiş eski bir fotoğraftı.

"O şok olay işte dün gece yaşandı! Geçtğimiz günlerde vahşice öldürülen Nehir Akar'dan sonra oğulları Asil Akar, Emir Akar ve Kaan Akar'da aynı şekilde katledilmişti. Ve dün gece ise Eren Akar ile Lodos Akar katledildi." Duyduklarım karşısında nefesim kesilirken kumanda elimden düştü.

"Polisler olay yerinde bulunan bıçağı adli tıpa gönderdi ve sonuçlar bekleniyor. Fakat şuanda birinci şüpheli, geçtiğimiz günlerde akıl ve ruh sağlıkları hastanesinden taburcu olan kızları Ayza Akar."

Hızla ayağa kalkarken bir an sendeledim. Yine de umursamadan koşarak kapıya gittim ve ayakkabılarımı giyindim.

Gerçek değildi, olamazdı!

Kapıyı açtığım an duyduğum siren sesleri ile gözlerim doldu. Bir sağa bir sola bakarken sağ taraftan gelen polis arabaları ile hızla sol tarafa koştum. Kapı yerine alçak duvara çıkıp atladım ve köşeye dönüp koşmaya başladı.

Gözümden yaşlar akarken midem bulanmaya başlamıştı. Nasıl gerçek olabilirdi? Değildi, olamazdı.. ben yapmamıştım!

Ama ben daha ne olduğunu anlayamadan polislerden biri beni durdurdu. "Ellerini kaldır, teslim ol!" Diye bağıran polis ile bir süre duraksadım.

Arkamdan gelen bir başka polis de hemen eliyle üstümü aradı. "Ben bir şey yapmadım, gerçekten yapmadım!" Desem de beni dinlemeyen polis kolumdan tutup arabaya bindirdi.

"Derdini karakolda anlatırsın." Diyen polisle gözlerim doldu. "Ama yemin ederim ki bir şey yapmadım ben!" Dedim çaresizce.

Bütün yol bu şekilde geçti. Ben ne dersem diyeyim, polislerin hiç umrunda olmamıştı. En sonunda beni arabadan indirdiklerinde yüzüme patlayan flaşlar ile yüzümü buruşturdum.

"Haberlerde söylenen şeyler gerçek mi? Ailenizi gerçekten katlettiniz mi?" Diye sordu biri.

"Akıl hastanesinden nasıl çıktınız?" Diye sordu bir başkası da. Gözlerim dolarken daha hızlı yürümeye başladık.

"Gerçekten katil misiniz?"

"Magazinlerde ki şeyler doğru mu?"

"Kaçmaya çalıştınız mı hiç?"

Karanlığa Gömülen Hayaller -tamamlandıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin