Karanlığa Gömülen Hayaller -t...

By Sekersizbonibonlar

390K 33.2K 19.6K

'Kafamın içindeki çığlıkları, senin ruhunun fısıltısı susturdu.'~Ayza A. *ESKİ İSİM: ABİLERİM Mİ?* ... Bir kı... More

Bölüm 1~
Bölüm 2~
Bölüm 3~
Bölüm 4~
Bölüm 5~
Bölüm 6~
Bölüm 7~
Bölüm 8~
Bölüm 9~
Bölüm 10~
Bölüm 11~
Bölüm 12~
Bölüm 13 ~
Bölüm 14~
Bölüm 15~
Bölüm 16~
Bölüm 17~
Bölüm 18~
Bölüm 19~
Bölüm 20~
Bölüm 21~
Bölüm 22~
Bölüm 23~
Bölüm 24~
Bölüm 25~
Bölüm 26~
Bölüm 27~
Bölüm 28~
Bölüm 29~
Bölüm 30~
Bölüm 31~
Bölüm 32~
Bölüm 33~
Bölüm 34~
Bölüm 35~
Bölüm 36~
Bölüm 37~
Bölüm 38~
Bölüm 39~
Bölüm 40~
Bölüm 41~
Bölüm 42~
Bölüm 43~
Bölüm 44~
Bölüm 45~
Bölüm 46~
Bölüm 47~
Bölüm 48~
Bölüm 49~
Bölüm 50~
Bölüm 51~
Bölüm 52~
Bölüm 53~
Bölüm 54~
Bölüm 55~
Bölüm 56~
Bölüm 57~
abilerim mi duyuru
Bölüm 58~
Bölüm 59~
Bölüm 60~
Bölüm 61~
Bölüm 62~
Bölüm 63~
Bölüm 64~
Bölüm 65~
Bölüm 66~
Bölüm 68~
Bölüm 69~
Bölüm 70~
Bölüm 71~
Bölüm 72~
Bölüm 73~
Bölüm 74~
Bölüm 75~
Bölüm 76~
Bölüm 77~
Bölüm 78~
FİNAL.
Özel Bölüm-1

Bölüm 67~

2.5K 316 256
By Sekersizbonibonlar

"Benim çıkışım, onların sonu."

Ayza~

B

ilincim yavaş yavaş açılırken zihnime gelen anılar yüzümü buruşturmama sebep olmuştu. Gözlerimi uzun uğraşlar sonucu açtığımda odada olmadığımı gördüm, farklı bir yerdeydim. Yüzüme yansıyan ışığın etrafına baktığımda tavan genişti, kaldığım odanın tavanı bu kadar büyük değildi.

Doğrulmak istediğimde canımın acımasıyl yüzümü buruşturup sağ koluma döndüm. Gördüğüm şey aşina olduğum şeydi, serumdu. Bu bir buçuk yıl içinde kendimi aç bıraktığım için çok kez serum yemiştim ama bu seferkinin sebebinin açlık olmadığına emindim.

Akıl hastanesinesinin revirinde olduğunu anlamam uzun sürmemişti, seruma dikkat ederek hafifçe doğruldum ve sırtımı başlığa doğru yasladım. Odaya bakındığımda tek olduğunu gördüm.

"Aptal, bir zahmet onu da fark et!" Duyduğum sesle yüzümü buruşturup ve etrafa baktım ama Demon dışında kimse yoktu, Demon da şaşırtıcı şekilde hâlâ konuşmamıştı.

"Heveslenme bücür, sadece nerede olduğumu anlayacak mısın diye sustum! Ayrıca bakıyorum da iyice kafayı tırtlanttın bücür!" Dediğinde onu duymazdan gelerek Lidya'yı aradım ama yoktu. "Seni yine yalnız bıraktı aptal! Herkes gibi!" Duyduğum sesten sonra zihnimde bir gülüş sesi yankılandı.

Ses kız sesi değildi ama erkek sesi de değildi. Hani birinin sesini duyunca bu kız veya erkektir derdik ya, ben bu sesi duyunca cinsiyetini seçemiyordum. Üstelik onu göremiyordum da.

İlk kez duyduğum ses kafamda yüzlerce soru işareti bırakmıştı ama burada soramazdım, kameralarla doluydu burası. Ben strestle serumu beklerken odaya doktor girdi, revirin doktoruydu.

"Uyanmışsın," Diyerek yanıma geldi. "Birazdan doktorun gelip sana detaylı anlatır. Ama endişeleneceğin bir şey yok." Diyerek gülümsedi ve serumu çıkartıp gitti, hemen ardından doktor girdi.

"Aptal bücür, yerinde olsam şimdiye kaçmış ve kendimi asmıştım. Ölümün de bu aptal tımarhane de olacak diye sana acıyorum!" Diyerek kahkaha attı kendinden geçmiş gibi Demon, yine de ona bakmamaya özen gösterdim.

"Bana ne oldu?" Diye sordum çattığım kaşlarımla. "Gece kabus görüp yataktan düşmüşsün, başını da yanında ki masaya sert çarpmışsın. Uyanıp ağladın birkaç dakika ama muhtemelen uyku sersemi olduğun için hatırlamıyorsun. Buraya geldiğinde de vitamininin az olduğunu fark ettik, serum onun için." Demesiyle güldüm sinirle.

"Odada atım atacak yer yok, başımı masaya çarpmam normal. İnsan adım atma mesafesi koyardı!" Diye söylenmemle sesi bir nefes verdi. "Hadi gel Ayza, odana çıkalım." Diyerek yanıma gelmesiyle ondan uzaklaştım.

"Odaya gitmek istemiyorum artık! Anlamıyor musunuz, boğuluyorum! Bahçeye çıkartın beni." Huysuzca konuştuktan sonra doktor sesli bir nefes verdi. Demon kahkaha atarken konuşmaya başladı.

"Sonunda sesini çıkartmaya başladın bücür! Yerinde olsam kendimi asardım! Kimse seni sevmiyor sonuçta, mezarına bile gelip rahatsız eden olmaz seni!" Diyerek dalga geçti benimle. Hafifçe yutkunsamda artık eskisi kadar canımı yakmıyordu bu sözleri, alışmıştım.

"Tamam, birkaç dakika bahçeye çıkalım." Diyerek kabul etmesiyle afalladım, kavga edeceğimizi sanmıştım. Üstelemeden yataktan indim ve kapıya adımladım, o da arkamdan geliyordu.

"Ne zaman çıkacağım buradan?" Diye sorduğumda sesli bir nefes verdi sıkkınca. "Sürekli bu soruyu sorma Ayza, çıkartacağız kısa bir zamanda." Demesiyle kollarımı göğsümde birleştirip kaşlarımı çattım.

"Hep aynı şeyi diyorsunuz ama!" Dememle bana döndü. "Çünkü sürekli aynı soruyu soruyorsun." Demesiyle ofladım.

"Bence bahçeye çıkınca kaç bücür!" Diyerek kahkaha attığında onu umursamadım. Lidya da yoktu, terk etmişti yine. Bir daha gelirse onu kovacaktım.

Bahçeye çıktığımızda yağan yağmuru umursamadan gökyüzüne bakıp gülümsedim kocaman. "Yağan yağmuru bile özleyecek kadar acizsin." Sinirlensem de belli etmeden gökyüzünü izledim.

Bir süre sonra yere oturup sırt üstü uzandım ve dizlerimi biraz kendine çekip kollarımı iki yana açtım. "Ural da gelebilir mi?" Diye sordum doktora. "Olmaz Ayza." Demesiyle göz devirdim.

"Ben ne zaman çıkacağım bu hastaneden?" Diye sormamla ofladı. "Ayza.. daha az önce sordun ya?" Demesiyle ofladım ve sustum. Uzun uzun gökyüzün bakarken sebepsizce dilimi uzatıp yağmur damlalarının dilime düşmesini sağladım. Yağmur damlaları dilime temas ettikçe gülüyordum. Bu çok güzel bir histi!

Ama Akar'ların canını yakmam eminim ki daha keyifli olacaktı..

"Cidden o kadar acizsin ki bücür, doktorun bile sana acıyarak bakıyor!" Diyerek hunharca kahkahalar attı Demon.

Bu şekilde birkaç dakika geçmişti. Doktor beni ısrarla içeriye soktuğunda söylenerek odaya gitmiştim. Islanan kıyafetlerimi umursamadan kendimi yatağa fırlatıp yastığıma sarıldım.

"Elbet kurtulacağım buradan Akar ailesi.."

.

.

.

Bahçeye çıkma saati geldiğinde koşarak odadan çıktım ve aşağıya indim, daha bahçeye çıkmadan gördüğüm kişiyle gözlerimin parladığına yemin edebilirdim.

"Ural!" Diye seslenip koşarak ona arkasından sarıldım. Beni fark ettiğinde hızla bana dönüp o da kollarını bana sardı sıkıca. "Ayzacığım! Çok özledim ben seni!" Diyerek beni boğmak pahasına sıkıca sarıldı.

Çok güzel kokuyordu.

"Bence onu öldür sonra kendini as bücür!" Diyerek kahkaha atan Demon'u bile duymazdan gelerek daha sıkı sarıldım Ural'a. Bize bakıp garip hareketler yapan delileri umursamadan Ural'dan ayrıldım ve gözlerine baktım.

"Sen neredeydin? Çok istedim ama senin yanına gelemedim! Hatta biliyor musun, sırf sen üzülme diye hiç ağlamadım! Yani geceleri azıcık, birazcık, şu kadarcık ağladım ama istemeden oldu!" Derken eliyle birazcık işareti yapıyordu, bu haline güldüm.

"Üzülmedim.. ama seni çok özledim." Diyerek durgunlaşmamla o da durgunlaşmıştı. "Hadi, bahçeye çıkalım.." Diyerek elimden tuttu ve bahçeye doğru adımladı. Şaşkınca ellerimize bakarken kalbim hızlı hızlı atıyordu.

"Bence hemşireye haber ver bücür, önemli olabilir!" Diyerek kahkaha atmaktan yere düşen Demon'a bakmamaya çalıştım. Bahçeye çıktığımızda ben hâlâ ellerimizin şokundaydım.

"Ural.." Dememle bir çardağa oturduğumuzda bana döndü. "Ben sana bir şey anlatacağım." Dememle başını salladı. "Ne anlatacaksın ki?" Diye sordu merakla.

"Ben yakında çıkarım belki." Dediğimde gözleri dolarken gülümsedi, ama gülümserken bile dudakları titriyordu. "Bence bu güzel habere üzüldü çünkü seki sevmiyor, bu yüzden git ve kendini as bücür!" Diyerek kahkaha attı.

"Çıktıktan sonra bir daha ne zaman görüşürüz bilmiyorum, çünkü yakınlarımız dışarı görüşe gelmek yasak." Dedim üzgünce, o sırada onun dudakları yukarı doğru kıvrıldı ve o çok sevip özlediğim gamzelerini gözler önüne serdi.

"Üzülme, bende çıkarım belki. Hiç ayrılmayacağız.." Dedi ve yutkunup yüzümü inceledi, en son gözlerimde durdu bakışları. "Gözlerinden öpebilir miyim?" Diye sormasıyla yutkunarak gülümsedim ve başımı aşağı yukarı doğru sallayarak onu onayladım.

Yüzüme doğru eğilip gözlerimin ikisini de öptü ve dikkatle gözlerimi incelemeye başladı. "Ben yokken çok ağladın mı sen?" Diye sordu kısık bir sesle. Onun bu tavırlarını bile çok özlemiştim..

"Ağlamadım." Diyerek yalana başvurdum. Ural fazla hassastı, evet dediğim an zaten dolu olan gözlerinden yaşlar boşalacaktı sanki.

Bir kusma sesi geldiğinde az ileride, çöp kovasının yanında Demon'u gördüm. Eğilerek yalandan öğürüyordu. "Iyy! İğrenç bir romantizm anlayışınız var bücür! Sanırım senin kendini astığını göremeden fazla iğrendiğim için ölüp gideceğim!" Diye bağırarak azarladı ve tekrar öğürme sesleri çıkarttı yalandan.

"Göz kapakların kurumuş ama, hissettim. Ağlamışsın işte.." Diye inatla itiraz ettiğinde dudaklarımı birbirine bastırdım ve sesli bir nefes verdim. "Ural.." Diye mırıldandığımda gözlerime bakıyordu ama sanki gözlerime bakmıyordu.

Gözkerime bakarken ruhumu, acılarımı ve kalbimin derinliklerine gördüğüm her şeye bakıyordu sanki. Acım, mutluluğum, sevincim, hayallerin ve dahasını gözlerime bakarak görüyordu sanki.

"Sana prensesim diyebilir miyim?" Diye sorması ile gülümsedim. "Diyebilirsin," Dedim ve duraksadım. "Prensim." Dememle kocaman gülümsedi bana. Aklıma gelenlerle yerimde rahatsızca kıpırdandım.

"Bence kendini as bücür! Biliyorsun, insanın bakışları da yalan söyler. Akar'lar öğretmedi mi bunu sana?" Diyerek kahkaha atınca ne zaman geldiğini fark etmediğim Lidya, "Hâlâ iğrençsin Demon! Bir kere Akar'lar gayet iyi bir aileydi! Sen onu dinleme Ayza, bence tekrar mutlu olabilirsiniz." Diyerek sakince konuşan Lidya'ya bakmamaya çalıştım.

Belki 2 yıl önceki Ayza olsaydı inanırdı, ama ben inanmazdım bu yalanlara.

Eski Ayza yoktu artık.

O ölmüştü, ölmek zorunda kalmıştı, öldürülmüştü.

"Ben iyileşiyorum artık, gerçekten." Derim Ural'a. Yalan söylemek hoşuma gitmiyordu ama mecburdum. Hasta değildim zaten, ama buradan çıkmak için doktorun inandığı şeylere ayak uydurmak gerekirdi. Ama biliyordum, hasta değildim ben. "Hastasın aptal!" Yine duyduğum ses ile yüzümü buruşturdum.

"İyileşiyor musun gerçekten?" Diye sordu anlayamadığım bir duyguyla. Hem mutlu gözüküyordu, hemde mutsuz. "Tabii ki mutsuz olur bücür! Bence as kendini!" Diyerek kahkaha attı Demon.

"Kes sesini salak!" Diyerek sertçe ittirdi Lidya Demon'u. "Bebeğim, bu kadar kıskanma ama bücürümü. Eğer ki çok istiyorsan sende asarsın kendini. Seve seve izlerim!" Diyerek güldü pişkince Demon. Onlar kavga ederken Ural'a odaklandım tekrar.

"Çok güzel bir şey bu, biliyorum, senin adına da çok mutluyum.. ama sen çıkarsan biz nasıl görüşeceğiz? Ben iyileşmiyormuşum doktora göre." Demesi ile gözleri hafiften dolmuştu. Hafifçe yutkunup elini tuttum. "Görüşeceğiz, yardım edeceğim sana." Dememle alt dudağını ısırdı.

"Beni boşversene, bu senin için çok güzel bir haber. Ama buradan çıkınca pamuk şeker yeme, olur mu? Birlikte yiyelim, lütfen!" Diyerek dolu gözleriyle heyecanla gülümsedi. Üzülmemesi için kocaman gülümsedim.

"Rapunzel sözü." Dediğimde güldü keyifle. Bir süre uzunca konuştuktan sonra ara bitmişti ve herkes odalarına gitmişti. Yatağın ucuna oturmuş öylece tavanı izliyordum.

"Bücür, bazen sana acıyorum." Demesi ile gözlerimi sıkıca yumdum. "Demon, onunla niye bu kadar uğraşıyorsun? Onu üzmeyi bırak! Elbet mutlu olacak, sana inat hemde!" Diye bağırdı Lidya öfkeyle. Demon onun aksine kahkaha atarken ellerimi alnıma koydum, başım ağrımıştı.

"Nasıl mutlu olacak? Tımarhanenin çatlak, kirli ve eski duvarlarını izleyerek mi?" Diye sorup kahkaha attığında onu dinlememeye çalışarak onlara arkamı döndüm. "Hayır, çıkınca Akar'lar ile tekrar bir aile olacaklar! Hemde çok güzel bir aile!" Diyen Lidya ile seslice oflayıp yastığı yüzüme bastırdım.

"Bak, bücür bile kanmıyor artık senin aptalca yalanlarına, kızıl çiyan." Diyerek kahkaha atan Demon ile birkaç bağırtı ve kırılma sesi geldi ama yüzüme yasladığım yastığı çekip bakmadım.

Bir süre sonra kapı açılınca bakmamaya devam ettim. "Ayza, doktorun seni çağırıyor." Diyen hemşire yanına gelmiş ve yastığı elimden alıp kenara düzgünce koymuştu.

"Ama seansımız bitti?" Diye sorarak doğruldum. "Onu doktoruna sorarsın." Dedi ve önden yürümeye başladı. Oflayarak peşinden adımlamaya başladım, kim bilir yine ne olmuştu da bana patlamıştı.

"Kesin seni yine siyah forma yapacak bücür!" Diyerek kahkaha attı Demon. "Saçmalama Demon! Ayza, bence yeşil forma olacaksın!" Dedi Lidya heyrcanla el çırparken, onları duymazdan geldim hemşire yanımızda olduğu için.

Doktorun odasına girdiğimde o gitmişti, bende içeriye girip kapıyı kapatarak koltuğa oturdum. Doktor bir süre sessizce önündeki dosyalara bakındı ve en sonunda bana döndü.

"Nasılsın Ayza?" Diye soran doktorumla sesli bir nefes verdim. "İyiyim, bugün yine çok eğlenceli geçti." Diyerek dik dik yüzüne bakmamla dudaklarını ıslattı.

"Ben seninle önemli bir mevzu konuşacağım." Dedi ciddi bir şekilde bana bakarak. "Ben dedim işte, siyah forma olacaksın bücür!" Diyerek kahkaha attı Demon.

"Ben uzun bir süredir bunu düşünüyorum aslında, seni uzun zamandır gözetim altında tutuyorum." Demesiyle nefesimi tuttum. Sesli bir nefes verdi ve gülümsedi hafifçe. "Seni akıl hastanesinden çıkartmaya karar verdim."

.
.
.

-BÖÖÖÖ KESTİİİİKKKK!!!

-Nasıldı bakalımmm??

-Bu arada bölüm geç geldi çünkü telefonum bende değildi.. hem sınav haftamdı, hem projemi yapmaya çalışıyordum, bu yüzden telefonum ailemdeydi, haber veremedim çok üzgünüm. 🥹

-Bir de bölüm günlerini cumartesi veya pazar yapsak olur mu? Hafta içi bölüm yazamıyorum da.

-AYZA ÇIKIYORRRR!! Sizce neler olacaakkk?? Bomba gibi geliyor aşk kızımmm!🥳

-Ural ne olacak sizce?

-Ayza'nın duyduğu yeni ses? Bu arada o ses yeni bir şey değil.. ama sebebini söylemem merak edin :D

-Ayy öbür haftasonu görüşürüzz, sonraki bölüme kadar mutlu kalıııınnnn🩷🩷🩷

-BU ARADA PEMBE KALP GELMİŞ, MAVİ VE GRİ DEE. 🩷🩵🩶

Continue Reading

You'll Also Like

1.4M 88.3K 45
"Karakter ölür ise hikaye biter derler. Peki hikayenin bitmesi için karakterin ruhunun ölmesi yeterli miydi?" •Aden Mineyla Aktan *küfür ve argo bulu...
415K 24.6K 74
(Tamamlandı✔) Kitabın tüm hakları; Asel'in motoruna olan aşkın'da Efo'nun alp'e olan takıntılı aşkın'da Alp'in efo'ya olan yoğun sabır'nda Çağan'ı...
3.6M 298K 82
Ölüm uşaklarını peşime salmıştı. Soluğum korkunun soluğuna karışmıştı. Koşuyordum. Sivri dalların berelediği bacaklarım hiç durmadan hareket ediyor...
29.1K 1.4K 15
Ünlü bir şarkıcı olan Yaz Gediz bu hayatta acı bile çekse de mutlu olmayı başaran 17 yaşında genç bir kızdır. Dağıstanlı ailesi yara dolu bir aile...