Karanlığa Gömülen Hayaller -t...

By Sekersizbonibonlar

390K 33.2K 19.6K

'Kafamın içindeki çığlıkları, senin ruhunun fısıltısı susturdu.'~Ayza A. *ESKİ İSİM: ABİLERİM Mİ?* ... Bir kı... More

Bölüm 1~
Bölüm 2~
Bölüm 3~
Bölüm 4~
Bölüm 5~
Bölüm 6~
Bölüm 7~
Bölüm 8~
Bölüm 9~
Bölüm 10~
Bölüm 11~
Bölüm 12~
Bölüm 13 ~
Bölüm 14~
Bölüm 15~
Bölüm 16~
Bölüm 17~
Bölüm 18~
Bölüm 19~
Bölüm 20~
Bölüm 21~
Bölüm 23~
Bölüm 24~
Bölüm 25~
Bölüm 26~
Bölüm 27~
Bölüm 28~
Bölüm 29~
Bölüm 30~
Bölüm 31~
Bölüm 32~
Bölüm 33~
Bölüm 34~
Bölüm 35~
Bölüm 36~
Bölüm 37~
Bölüm 38~
Bölüm 39~
Bölüm 40~
Bölüm 41~
Bölüm 42~
Bölüm 43~
Bölüm 44~
Bölüm 45~
Bölüm 46~
Bölüm 47~
Bölüm 48~
Bölüm 49~
Bölüm 50~
Bölüm 51~
Bölüm 52~
Bölüm 53~
Bölüm 54~
Bölüm 55~
Bölüm 56~
Bölüm 57~
abilerim mi duyuru
Bölüm 58~
Bölüm 59~
Bölüm 60~
Bölüm 61~
Bölüm 62~
Bölüm 63~
Bölüm 64~
Bölüm 65~
Bölüm 66~
Bölüm 67~
Bölüm 68~
Bölüm 69~
Bölüm 70~
Bölüm 71~
Bölüm 72~
Bölüm 73~
Bölüm 74~
Bölüm 75~
Bölüm 76~
Bölüm 77~
Bölüm 78~
FİNAL.
Özel Bölüm-1

Bölüm 22~

4.6K 469 147
By Sekersizbonibonlar

Hasta değilim ben, hasta olmayan birini iyileştiremezsiniz.

Ayza Akar~


Not: Yorum yazmayı unutmayınnn^^

YAZARDAN..

Eren, Lodos, Cihangir bey ve Nehir hanım şimdi psikiyatrinin yanındaydı. Ayza gelmeden önce onların durumu aktarması gerekiyordu.

"Yani şimdi.. Kızınız Ayza şizofren. Yanında her zaman iki kişi görüyor ve bunlardan birisi iyiyken, birisi kötü. Ayrıca zaman zaman krizler geçirip başka olaylarda görüyor." Dedi kimlik bilgilerini bilgisayara yazarken.

Ayza'nın daha önceki bütün psikolojik kayıtları çıkarken doktor inceledi.

"11 yıl bir akıl hastanesinde mi yattı? Üstelik ziyaretçi yasak." Diye sordu şaşkınca.

"Durumlar çok karışık ama lafı dolandırmamak gerekirse evet, maalesef." Dedi Cihangir bey.

"Şimdi ben onun kayıtlarını inceliyorum. Sizin yanınıza geldiğinden beri çok fazla kriz geçirdiğini belirtmişsiniz. Son yılında ki durumuna bakıyorum fakat krizleri oldukça az." Dedi ve bakışlarını ailesini kaydırdı.

"Ne demek istiyorsunuz yani?" Diye sordu Cihangir bey.

"Yani kısacası onu kötü etkilemişsiniz. Krizleri neredeyse %50 oranında artmış ve bu onun için çok çok kötü bir durum." Doktor siyah saçlarını kulağının arkasına attı.

Odadaki dörtlü afalladı. Onu kötü mü etkiliyorlardı?

"Açıkçası çocukların karışmasından sonra abilerinin onu hoş karşılamamaları da onu kötü etkilemiş." Dedi doktor.

"Ayrıca Eren bey, bana son olayda nasıl destek almak için konuştuğunuzu anlatmıştınız. Öncelikle bir şizofren hastasına asla ama asla, sen şizofrensin denmez. Açıkçası bunu deneyimsizliğinize yoruyorum." Diyerek bilgisayarda ki bilgilere bakmaya devam etti.

"İlk anlatışında kendini akıl hastanesinde bulması da kendisini insanlara kapatmasına sebep olmuş anlaşılan, size de bu yüzden anlatmamış. Bir nevi travma.." Dedi ve derin bir nefes alıp dudaklarını ıslattı.

"Daha fazla bir açıklama yapamam maalesef, önce kızımızla konuşmalıyım." Dedi ve bakışlarunı ailesine çevirdi.

"Fakat ona karşı eksrta bir şefkat gösterin. Onu sevmeseniz dahi kötü davranmayın. Zaten duyduğu gördüğü şeyler onu eminim ki çok yoruyordur. Ayrıca evde olabildiğince şizofren kelimesini kullanmamaya çalışın. Hele hele ona bunu hiç demeyin." Dedi kadın.

"Peki. Biz çıkalım, Ayza gelsin onunla konuşun." Diyen Cihangir beyle oda boşalmıştı.

Çok geçmeden gelen kıza çevirdi bakışlarını doktor. Kaşları kalkarken şaşırmadan edemedi.

Zayıf, orta boylarda, çıtı pıtı bir kız beklemiyordu. Aksine göz altları çökmüş, agresif bir ergen bekliyordu..

Genç kız sakince koltuğa oturdu. Kim bilir aklında ne gibi düşünceler vardı diye düşünmeden edemedi doktor.

AYZA'dan..

Bakışlarımı doktora çevirdi. Siyah dalgalı saçları orta uzunluktaydı. Gözleri koyu kahverengiydi ve 30'larının sonunda veya 40'larının başında bir kadındı.

Etrafa göz attım kısaca. Genel olarak kırmızı ile döşenmişti ve sol tarafta bir balkon vardı.

"Merhabalar, ben Manolya. Senin adın da Ayza olmalı." Demesiyle yüzüne boş boş baktım.

Zaten adımı biliyordu, ilkokul çocuğuyla konuşur gibi konuşmasına gerek yoktu.

"İlkokul çocuğu mu? Sen daha önce ilkokul çocuğu olmadın, bu benzetmeyi nasıl yapıyorsun bücür?" Diyerek kahkaha attı Demon. Ben yutkunurken gözlerimi kaçırdım.

"Sanırım şu an yanında birisi konuşuyor. Bana ne dediğini söyleyebilir misin?" Diye sordu. Demek doktorlarla konuşmayalı bu kadar kötü yalan söyler olmuştum.

"Konuşmak istemiyorsun.. Seninle bir anlaşma yapalım o zaman." Demesiyle ister istemezse meraklı bakışlarımı ona çevirdim.

"Seninle bu seans güzelce konuşalım, bende seans sonunda sana bir hikaye anlatayım." Demesiyle güldüm.

"Çocuk muyum ben? Ne hikayesi?" Diye sordum. O sırada Demon kahkaha attı.

"Sen hiç çocuk olmadın, olamazsın da bücür." Dedi Demon kahkahalarla. Ben yutkunurken karşımdaki doktor boynunda ki fuları düzeltip gülümsedi.

"Hikayeler çocuklar için değildir. Emin ol bu hikayeyi çok beğeneceksin." Demesiyle sesli bir nefes verdim.

"Eğer beğenmezsem bir sonraki seans sadece oturacağız ve tek kelime etmeyeceğiz." Dememle başını salladı.

"Olur." Denmesiyle Demon kahkaha attı. "Kesin olurdur. Bak gör, beğenmesen de seni nasıl konuşturacak bücür." Dedi Demon olayla.

"Aslında bu seans ilk birbirimizi tanıyalım istiyorum. Bu yüzden sana birkaç soru soracağım." Demesiyle başımı salladım.

"Sakın ona bir şey anlatma. Unutma, söyleyeceğin şeylerin sonunda bu doktor ailene hastaneye yatman gerektiğini söyleyecek bücür." Diyerek kahkaha attı Demon.

"Yanında devamlı bir iki kişi görüyor musun. Kim bunlar?" Diye sormasıyla bakışlarım Demon'a kaydı. Karşımda oturuyordu ve bacaklarını ortamızda ki masaya ayaklarını uzatmıştı.

"Adı Demon.." Diye mırıldanmamla Demon göz devirip sırıttı.

"Cidden aptalsın bücür.." Demesiyle sertçe yutkundum ve ona bakmaya devam ettim.

"Sanırım bu odada tek konuştuğun ben değilim. Yanında sadece Demon'mu var?" Diye sorduğunda başımı aşağı yukarı salladım.

"Ama daha önce ailene iki kişi olduğunu söylemişsin. O nereye gitti?" Demesiyle doktora dönüp dudaklarımı büzdüm.

"Bilmiyorum, gitti. Gelmiyor." Dedim omuz silkerek.

"Peki Demon ile aranız nasıl? Sana nasıl davranıyor?" Diye sordu. Bakışlarım Demon'a kaydı.

"Ona ne diyeceksin bücür?" Diye sordu tamamen alay barındıran sesiyle.

"Bana bazen iyi davranmıyor." Dedim direkt. "Onu seviyorum ama arada sinirimi bozuyor." Dememle gülümsedi.

"Seviyorsun demek? Peki seni üzüyorsa ve iyi davranmıyorsa ne için seviyorsun?" Diye sormasıyla bir an afalladım ve bakışlarım Demon'a kaydı. Kaşlarını kaldırmış gülerek alaylı bir şekilde cevap bekliyordu.

"Bilmem. Yani küçüklüğümden beri hep yanımda. Ayrıca küçükken benimle ilgileniyordu da biraz. Hem arada derdimi de dinliyor." Dedim ne diyeceğimi bilemeyerek.

"Ama seni çoğu zaman üzüyor, onu sevmemelisin." Demesiyle kaşlarımı çattım.

"Ama bazen iyi de davranıyor. Hem her zaman yanımdaydı. Tıpkı anne baba gibi. Sizin anne babanız arada size iyi davranmıyor diye onu sevmemezlik mi yapardınız?" Diye sordum.

"Hayır tabiki. Ama Demon sesin anne veya babam değil." Dedi yumuşak bir sesle. Omuz silktim ne diyeceğimi bilemeyerek.

"Olsun." Dedim sadece. "Peki ya diğeri sana nasıl davranıyordu?" Diye sordu merakla.

"İyi davranıyordu." Diye sormamla gülümsedi. "Peki onu seviyor muydun?" Diye sormasıyla başımı iki yana salladım.

O sırada Demon kocaman bir kahkaha patlattı.

"Peki neden? Sonuçta sana iyi davranıyor." Diye sordu merakla.

"Ama benimle diyalog kurmayı bile beceremiyordu. Tek bildiği sakin ol, seni kışkırtıyor demekti. Sadece başımı ağrıtıyordu ve hiçbir işe de yaramıyordu dedikleri." Dedim omuz silkerek.

"Anladım. Şimdi biraz da senden bahsedelim." Dedi ve konuşmaya başladı.

"Peki sen Demon'un sana nasıl davranmasını isterdin?" Diye sormasıyla yutkundum.

"Anlat bakalım hayallerini bücür." Diyerek kahkaha attı Demon.

"Yani.. benimle daha fazla sohbet edebilirdi aslında." Dedim ve bir süre duraksadım. "Bu kadar." Dedim sonra da omuz silkerek.

"Anladım. Peki sence Demon sana öyle davranır mı bir gün?" Diye sordu. Demon kahkahalara boğulmuştu.

"Sanmam." Dedim kısa bir süre düşündükten sonra. "Peki neden böyle düşünüyorsun?" Diye sordu bu seferde.

"Çünkü Demon çok alaycı. Normal sohbet etmeyi sevmiyor. Sohbet ederken hep alay edip kahkaha atıyor." Dediğimde bakışlarım tekrar Demon'a kaydı.

Siyah saçları dağılmıştı ve beyaz gözleri bana kısılmış bir şekilde bakıyordu. Dişlerini göstererek sırıtıyor, arada durup dururken de gülüyordu.

"Anladım." Dedikten sonra saate baktı. "Seansın bitmesine az kaldı. Sanırım artık sıra bana geçti." Demesiyle ona döndüm.

Oturduğu yerden kalkıp ikili koltuğa oturdu ve elini yanına koydu.

"Gel, yanıma otur sende." Demesiyle kalkıp yanıma oturdum.

"Hadi, anlat hikayeni." Dememle anlatmaya başladı gülümseyerek.

Üzerinde siyah uzun kollu bir tişört ve altında siyah kalem etek vardı.

"Yıllar önce bir kız yaşarmış. Siyah upuzun saçları dizlerine geliyormuş neredeyse. Koskocaman, karanlık bir malikanede yaşarmış. Her yerde tozlar, kırık aynalar varmış." Demesiyle kaşlarımı çattım.

"Neden aynalar kırıkmış?" Diye sordum merakla.

"Senin gibi pis yüzünü görmemek içindir bücür." Diyerek kahkaha attı.

"Çok sabırsızsın Ayza, oraya daha gelmedik." Dedi ve gülümseyerek anlatmaya devam etti.

"Bu kız hep korkuyla etrafa bakar, asla yansımasına bakmazmış. Bir gün dışarıya çıkmış ve yanlışlıkla yansımasına bakmış. Çığlık atmış kız, korkup ağlamış. Etrafındakiler başına toplanmış nedenini sormuşlar kıza. Kızda onlara burada şeytan var kaçın demiş. Etraftakiler şaşırmış, kıza musallat oldular sanıp kaçmışlar." Dedikten sonra saate baktı.

"Bugünlük bu kadar yeter, seansımız bitti. Umarım hikayeyi beğenmişsindir." Dedi gülümseyerek.

Ayağa kalktım ve ona döndüm. "Çıktıktan sonra aileni buraya çağır Ayza. Bir sonraki seansımızda görüşürüz." Demesiyle başımı sallayıp odadan çıktım.

Odadan çıktıktan sonra aşağıya indim. Koltuklara oturanların yanına yaklaştım.

"Sizi çağırıyor doktor." Dememle ayaklandılar. Üçü de çıkarken Eren bana yanaştı.

"Düşündüğün kadar kötü geçti mi sarışın?" Diye sormasıyla başımı olumlu anlamda salladım.

Bu hareketine gülüp saçlarımı dağıttı ve yukarıya çıktı.

YAZARDAN..

Dörtlü odaya girip koltuğa oturduklarında doktor konuşmaya başladı.

"Açıkçası şu an kızınız hakkında çok şey söyleyemem. Ama kızınızın durumu hiç iyi değil. Sadece kısacık bir konuşma yaptık ama bu bazı düşüncelerime hak verdi." Dedi doktor.

"Nasıl durumu hiç iyi değil?" Diye sordu Cihangir bey.

"Siz sanırım kızınızın hastalığını çok basit bir şey sanıyorsunuz." Dedi doktor kaşlarını kaldırarak.

"Hayır öyle sanmıyoruz, ama-" Demesiyle cümlesini böldü doktor. "Kendinizi bana kanıtlamanıza gerek yok, rahat olun." Dedi doktor.

"Ne için hiç iyi değil peki? Yani iyi olmadığını biliyorduk ama.." Dedi ve devamını getiremedi Lodos.

"Kızınızın yanında hep iki kişi olduğunu ve birini artık görmediğini söylemiştiniz. Bu sizin için iyileşmeye adım gibi gözükse de aslında değil." Demesiyle odadakiler afalladı ve merakla dinlemeye devam etti.

"Artık görmediği kişi ona hep destek olan, iyi niyetliymiş. Fakat şu an yanında olan ona iyi davranmıyormuş ve sürekli dalga geçiyormuş. Artık Ayza'yı sakinleştirecek kimse yok, kötü olanıyla baş başa kaldı ve bu onu daha depresif biri yapar. Hatta intihara meyilli.." Dedi.

Lodos sertçe yutkunurken derin bir nefes aldı.

"Ayrıca yanındaki ona iyi davranmayan kişiye değer veriyor ve seviyor." Dedi kaşlarını kaldırarak. "Üstelik Sevmek için bir sebebi bile yokken." Diye ekledi.

"Onu anne babasıymış gibi değer veriyor, o gözle seviyor." Diye ekledi Cihangir bey ve Nehir hanıma bakarken.

Cihangir bey afallarken yutkundu.

"Eğer ona gerçekten değer verdiğinizi hissettirseydiniz böyle düşünmezdi. Anne baba sevgisi görmemiş, Demon'u da bu gözle seviyor. Ona o gözle bakıyor." Dediğinde Cihangir bey dudaklarını ıslatıp konuşmak için araladı ama sonra vazgeçti.

"Bir sonraki seansımız da görüşürüz."

...

Aşşırı kısa gibi oldu ama değil aslında, 1500 kelime..

•Bu bölümü seanstan sonra uzatmak istemedim.

•Ayza'nın Demon'u sevmesi hakkında ne düşünüyorsunuz??

•Demon?

•Bir sonraki bölüme kadar mutlu kalııınnnn! 💓💓

Continue Reading

You'll Also Like

210K 3.5K 26
Kocam ve arkadaşımın inlemeleri koridorda yankılandı.Bir an kalbim duracak gibi oldu. Gabriel, "Bir saniye bekle burada," dedi ve odamın kapısını açt...
704K 16.6K 56
"Madem çok ısrar ettiniz, o zaman artık bey diyebilirim." deyip gülümsedim, bandı yapıştırdıktan sonra yutkundu. "Boşver beyi." deyip dudaklarıma yap...
138K 6.1K 14
"MARDİN'DE AŞK" Birbirlerine olan aşklarını ifade etmek için konuşmaya gerek yok . Belki de sessizlik, kalplerinin birbirine daha da yakınlaşmasına...
248K 22.1K 42
Astsubay Kıdemli Başcavuş Tuğra Duman, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin seçkin bir birimi olan Pençe timinin yardımcı komutanıdır. Görev, sınır ötesindeki...