Burada Olan Burada Kalır ( HE...

By gabrielhardy

978K 52.8K 2.3K

DÜZENLEYECEK ZAMANIM YOK. ŞU AN İÇİN YANLIŞLIKLAR OKUYABİLECEK İNSANLARA HİTAP EDECEKTİR. Francesco Rossi İt... More

Giriş
1.Bölüm
2.Bölüm
3.Bölüm
4.Bölüm
6.Bölüm Part 1
6.Bölüm Part 2
7. Bölüm Part 1
7.Bölüm Part 2
7.Bölüm Part 3
8.Bölüm
9.Bölüm
10.Bölüm
11.Bölüm Part 1
11.Bölüm Part 2
11.Bölüm Part 3
12.Bölüm
13. Bölüm
14.Bölüm
Yazarcıktan Açıklama
15.Bölüm
16.Bölüm
17.Bölüm
18. Bölüm Part 1
18. Bölüm Part 2
19.Bölüm
20.Bölüm' den Alıntı
20. Bölüm
21.Bölüm 1. Part
21.Bölüm 2. Part
22. Bölüm
23.Bölüm
24.Bölüm
25.Bölüm
26.Bölüm
27.Bölüm
Geleceğe Yazılmış Satırlar
28. Bölüm 1. Part
28. Bölüm Part 2
29. Bölüm
30. Bölüm
31.Bölüm
32.Bölüm
33.Bölümden Alıntı
33. Bölüm Part 1
33. Bölüm Part 2
34. Bölüm
35. Bölümden alıntı
35. Bölüm 1. Part
35.Bölüm 2. Part
36. Bölümden Alıntı
36.Bölüm
37.Bölüm
38.Bölüm
39.Bölüm' den Alıntı
39.Bölüm 1.Part
39.Bölüm 2.Part
40. Bölüm Final
Nerde kalmıştık 1.Part
Nerede Kalmıştık 2.Part
Yüreğinim Götürdüğü Yere Varmak (Büyük Final)
Vardığım yerden geleceğe bakış
Bayram Kuzuları
Aşk Asla Sır Olarak Kalmaz
Kalbimin kilidini kaybettin
" Yıldızlarımı Özledim. "
Yıldızları bavuluma koysam...
Dürüstlüğün en büyük hata olduğu zamanlar...
3.Sergio Franco Rossi Ve Pippa Rossi
Ve Diğer Saçmalıklar...
DEPREM&AKUT
Koca bebek...
Nereden Çıktı Bu Alex?
Mutlu Sonsuz
Yeni Hikayeler (SENİ TANIMADAN ÖNCE)

5.Bölüm

22.9K 1.2K 36
By gabrielhardy

Isabella Salonun penceresinden kendisini bekleyen arabaya baktı.  Bir gün öncesinde onu muhabir taburundan kurtaran adam sürücü kapısının yanında dikilmişti. Francesco Rossi bir emrivaki daha yapmıştı ve Isabella son olmayacağını biliyordu. Oflarak arkasını döndüğüne içeri giren kuzeni ile karşılaştı.

"Hala hazırlanmadın mı?" Dedi Belinda.

"Gitmek istemiyorum. Bana emrivaki yapıyor Belinda. İpleri eline almış, beni kukla gibi oynatacağına inanıyor." Dedikten hemen sonra iç çekti.

Koltuğa otururken "İsyan ediyorsun." dedi Belinda.

"O adam, içimdeki  isyan ateşini körüklüyor. Sanırım 27 yılda biriktirdiğim bütün isyanı onunla birlikte patlatacağım." Dedi genç kadın. Öğle vaktinde üzerine pijamalarıyla evin içinde dolanıyordu.

"Teyzemle konuştum. Seni aramış ama açmamışsın." Dedi Belinda. Annesi yaşadığı karmaşanın içinde konuşmak istediği son insandı. "Annemi izahat verilecekler listesinde en sona bıraktım." Dedi ve pencerenin perdesi tekrar araladı. Belinda yanına gelmiş ve başını omzuna yaslamıştı. Enzo başını kaldırdığın genç kadınla göz göze geldi ve Isabella utandı. Neredeyse bir saattir kapıda bekletiyordu. Edward Nollen dört saat önce arayıp buluşmayı bildirmişti.

Belinda "Gidecek misin? Bak, böyle bir şeyi yapmak zorunda değilsin. Babamla konuşur, borç işini hallederim." dediğinde, Isabella "Olmaz. Kabul edemem." dedi. 

"Farklı birşeyler giyeyim. Adamla konuşup yapamayacağımı söylerim ve biter. Para için kredi buluruz belki." Dedi kuzenine. Gardırobunun kapılarını açıp karşısına geçti. İnce askılı, sarı uzun bir elbise alıp yatağın üzerine bıraktı. Dolap kapıları kapanmayan, alışveriş meraklısı bir kadın değildi. Var olan birkaç şık elbisesinden biriydi sarı klasik elbisi. Kısa bir duşun ardından iç çamaşırlarını ve ten rengi kombinezon giyindi. Kıyafetini giyinmeden önce saçlarını şekil vermeye karar verdi. Uzun, kestane rengi, gür saçlarını genelde basit bir topuzla ensesine tuttururdu. Bugün salık bırakacaktı. Kurutup fırça ile şekillendirmeyi yeterli görüyordu. Kombinezonuyla oturduğu tuvalet masasının küçük taburesine oturdu. Aynadaki yansımasıyla "Bana hortlakmışım gibi bakmaktan vazgeç." diye fısıldadı. Küçük çekmecede dakikalarda saç fırçasını aradı ve ardından doğruldu. Saçlarını aheste aheste atarken bir an gözü kuzeninin aynadaki yansımasına takıldı ve korkudan neredeyse oturduğu tabureden düşüverecekti. 

Belinde yatağın üzerindeki elbiseyi işaret ederken "Sana yardım etmek için buradayım. O elbiseyi giymene izin vermeyeceğim. Markete giderken giyebilirsin ama evlilik konuşması yaparken giyemezsin." dedi. Hızla odadan çıktı. Geri döndüğünde kucağında birçok elbise vardı. Isabella oturduğu yerde dönmüş çılgın kuzenini izliyordu. 

" Canım İtalya' nın bir sonraki first ladysi adayı olarak sıradan bir elbise ile sokağa çıkmaman gerekiyor. Tüm İtayla seni konuşurken penyeden bozma bir elbiseyle sokağa çıkamazsın. " dedi ve beyaz bir elbise çıkardı. İnce askılı elbise oldukça sade görünse de oldukça cesur bir sırt dekoltesi vardı ve askıda bile kısa görünüyor.

"Bununla klasmanı olan bir kadın gibi değil geceyi geçirecek zengin bir adam arayan hayat kadın gibi görünürüm. " Dedi Isabella.

Sahte kızgınlığıyla "Bana ne demek istiyorsun? " dedi Belinda.

Isabella dudaklarını büzdü ve elbiseye baktı. Onun için değildi. Fazla kısa ve dekolteliydi. "Ben senin gibi değilim. Elbisen, sana yakışıyor ama bende emanet gibi görünecektir. " Derken kuzeninin kalbini kırmadan kendini açıklamak çalışıyordu. 

"Giyeceksin." Dedi Belinda İtiraz kabul eder bir hali yoktu. 

Isabella ümitsizce "Hangi ayakkabıları giyeceğim. " diye sorduğunda Belinda ardiye dolabından Isabella' ın varlığını unuttuğu tek bantlı ince, yüksek topuklu ayakkabılarını getirdi. Belinda omuzlarından tuttuğu kuzenini tekrar tuvalet masasına oturrup önce saçlarını sıcak maşayla şekillendirdi. Ardından gözlerini öne çıkarkan hafif bir makyaj yaptı. Elbise ve ayakkabılarını giyindiğinde muhteşem görüyordu.

Isabella'nın elinden tuttu ve etrafından döndürdü. Uzun bir ıslığın ardından yüzünde kocaman bir gülümsemeyle  "İyi terzilik bir yere kadar. Senin kumaşın o kadar iyiki... Mümekkel bir çıkardım." diyerek böbürlendi. Kendine ardı ardına sıraladığı övgüler ve abartılı tavrı Isabella' ı güldürdü.  Yanağına eğilip dudaklarını dokundurdu ve odadan çıktı. Küçük bir çantaya ihtiyaç duyabileceği şeyleri attı ve evden çıktı. Belinda' nın " Adamın kollarına hemen atılma. " dediğini duydu kapıyı kapatırken. Eksik kalan maceracı, aşırı ve çılgın tarafını Belinda tamamlıyordu. Birkaç gazeteci çıktığını gördüğünde onlardan önce davranan Enzo kendisine arabaya kadar eşlik etti. Kendisini krem rendi deri ile döşenmiş lüks arabanın arka koltuğunda bulduğunda zar zor nefes almayı başardı. Araba dar sokaklarda hızla giderken hızla nefes almaya başladı.

"Bunlar kim? Çıldırmışlar. " Diye sordu. Şoför koltuğunda oturan Enzo, dikiz aynasından Isabella baktı. "Muhabirler hanımefendi. " Dedi. 

"Beni ikinci kez kurtardığın için teşekkür ederim." Diyerek adama mahcupça gülümsedi. Yakışıklı koruma Enzo dikiz aynasından başını sallayarak karşılık verdi. 

Isabella hızla yol alırken "Nereye gidiyoruz?" diye sordu.

"Limana sinyorina .Bay Rossi sizi teknede ağırlayacak." Dedi.

"Bu şey... Kameralar her zaman olur mu?" Diye sordu. Şoförün yanında oturan adamın güldüğünü duymuştu.

"Çoğu zaman karşınıza çıkacaklar." Dedi kısaca. Araba marinanın güvenliğinden geçerken içinde anlam vermediği bir çökmüştü bedenine. Durduklarında gene kapısı açılmıştı. Tanımadığı başka iri yarı bir adam kapısını açmış diğerleri de aşağıya inmişti. İki yanında birer koruma ile tekneye yürüdü. Elindeki çantayı sıkıca tuttuğunun farkında değildi. Deri çanta parmaklarının arasında toz olacaktı. Teknenin girişinde durdu. O ayakkabıları çıkarmak için eğildiğinde adamlar kafalarını başka yöne çevirdiler. Isabella "Bana yardım eder misiniz?" dediğinde ikisi de aynı anda elini uzaktı. 

Birine çantasını uzattı, diğerinin ise elini tuttu. Bir elinde çantası diğer elinde ayakkabıları ile sallanan tekneye yürüdü. Korumalar girişte onu bekliyordu. Isabella sağlamlığına güvenmediği köprü benzeri büyük teknenin kara ile bağlantısını sağlayan şeyin üzerinde bebek adımları ile yürümeye başladı. Sallanan bir ipin üzerinde yürüyen bir akrobat gibi hissetti kendini. Sona ulaştığında tekneye vuran sert bir dalga ile dengesini kaybetti. Elindeki tekneye doğru atıp kalın halatlardan korkuluklara tutundu. İçeri doğru bir adım attığında Francesco ile burun buruna geldi.

***

"Geldiğini görmemiştim." Deyip kenara çekildi ve elini uzattı. Söylemeyi sevmese de yalan konusunda doğuştan gelen bir yeteneği vardı. Araba marinaya girdiğinde teknenin üst katındaydı. Arabadan indiği ilk an kızı tanıyamamıştı. Üzerindeki elbise dizinden bir karış yukarısındaydı. Beyaz elbiseyle yürürken o fark etmese de yanındaki iki koruma rüzgar ile uçuşan eteğinin gayet farkındaydı ve işlerinin sorumluğunu yerine getirip biri arkasına diğerde solunda siper olmuştu. Ayakkabıları çıkartmak için eğildiğinde başını öne doğru eğdi. Korumanın elini tutup ayağa kalkarken "Ne yapıyor bu?" söylenişi sadece dibindeki arkadaşı duymuştu. Tekneye binmek için yürürken zorlanışı hoşuna gitmişti ve gülmeye başladı.

Edward "Aşağıya  inip yardım etsem iyi olacak. Bu gün deniz çok dalgalı, düşmesin." dedi ve yanındaki adam tarafından durduruldu. Francesco "Ben giderim." Dedi ve odayı hızla geçip merdivenleri indi.  Sürgülü kapıyı açtı ve dışarı çıktı. Telaşlı görünmemeye çalıştı. Ona doğru gelen kadın her an dengesini kaybedip düşecekmiş gibi yürüyordu. Isabella çantasını kol altına almıştı ve ayakkabısını elinde tutuyordu. Isabella Armando denizden  ya da teknelerden korkuyor diye düşündü. 

 Öne doğru sendelediğinde düşmesin diye kadına doğru atıldı. Kadının gözleri kapalı olsa Francesco onu görüyordu. Burun buruna birkaç saniye kaldılar. Isabella' ın gözleri açılırken beline doladığı kolunu kaydı ve elini tuttu. Parmakları dirseğinden el bileğine kadar kayarken genç kadın iç geçirmiş ve Francesco bunu duymuştu. Isabella' ın bedeninde artan sıcaklığın farkındaydı. Kendisi ne alemdeydi. Sanırım kadına oracıkta sahip olabilirdi. Hormanları beyninden bağımsız hareket ederken, kontrollü olmak zorlaşıyordu. Kadının ayakkabısı elinden kayıp düştüğünde, çıkan adamı kendine getirmişti. Kısa elbisenin bir skandala imza atmasını istemediğinden Isabella' ın elini bıraktı ve eğilip ayakkabılarını aldı. Tekrar elini tuttu ve teknenin kapalı girip kısmına yürüdüler. Kapıyı arkalarından kapatmak için döndüğünde Enzo' a gitmesini işaret etti. 

"Paparazziler her daim peşimde dolaşacaklar mı?" diye sordu. Sinirli görünüyordu. Birazda şaşkın. Bir kaç saniye önce aralarında gerçekleşen fırtının limanı değilmiş gibiydi. Genç adam kurumuş dudaklarını ıslattı ve konuştu. "Ne paparazzisinden söz ediyorsun?" 

"Evimden çıkıyordum ve birden etrafımı sardılar." Dedi Isabella. Hoşnutsuz görüyordu. Edward' ın kendisine uzattığı şarap kadehini aldı ve çantasını koltuğa attı. 

"Sana demiştim. Şimdiden başladılar" Dedi Francesco. Edward' la konuştukları arasında bu da vardı. Daha kadının adresini, bilgilerine onlar ulaşamamışken, kanallarda Isabella' ın mesleği ve gelecekteki projesinden bahsediyorlardı. Hayrete düşmemek adam için imkansızdı. 

"Mahşer günü gibiydi." Dedi Isabella. Tek yudumda kadehini yarıladı. Edward "Marinadan ayrıldık. Rahatlamaya çalış.Burada kimse seni rahatsız edemez. Keyfine bak. Frances sen ona bir içki daha doldurken ben evlilik sözleşmesini getireyim." dedi. Francesco barın arkasına geçip küçük buzdolabından buz çıkartıp bardağın içerine attı ve viski doldurdu. Bir taneden kendisine hazırlayıp yanına gitti ve bardağı önüne bıraktı.

"Eğer evliliği kabul edeceksen bunun gibi şeylere alışmak zorundasın" Dedi Francesco.

"Evliği kabul etmedim. Bana emrivaki yaptınız. Reddettiğimi bizzat yüzünüze söylemek için geldim buraya." Dedi Isabella. 

"Bu elbise tarzın değil. Sıradan ve minimalist tercihlerde buluyorsun genelde ama bu elbise  ve bu makyaj, ilgi çekmek için yapılmış iyi seçimler. Pazarlık mı ediyorsun? Boşanırken alacağın tazminatın artmasını istiyorsan meraklanma. Evli kaldığımız süre içerisinde sahneye çıkmayacağın için sana bir yılda kazandığın paranın iki mislini vereceğim. Ayrıca evliliğimiz süresince masraflarını ben karşılayacağım." dedi. Isabella kadehi sehpanın üzerine bıraktı. Ayağa kalkıp adamın karşısına geçti. Bir adım uzağında karşısında dikilmişken Francesco kadının ne yapacağını merakla bekledi. Kadının eli hızla kalktı ve yanağına çarptı. 

"Küstahsınız." Dedi. Kadının gözlerindeki dolmuş, neredeyse taşacaktı. 

"Yalan söylemiyorum. Oturduğun ev koruma altında ve banka sana kredi vermeyecek. Evimin vergi borcu 200.000 Euro Isabella. Elbette evleneceksin benimle. İkimizde çıkarları var. Senin  gerekçelerin beni ilgilendirmez. Bu kadar gücenme. Seni tanıyorum ve hakkında tahmin yürütüyorum. Zamanla birbirimizi öğreneceğiz" Dedi Francesco. Isabella sırtını döndü ve kadehini alıp Edward' ı bekledi. Adam gelene kadar bir kez olsun dönüp bakmadı Francesco' un yüzüne. 

Evrakları okurken ikisi de sessizdi. Edward' ın yanağındaki parmak izleri hakkındaki sorularını duymazdan geldi. Isabella imzayı atmış belgeyi uzatırken Edward' a "Baleye devam etmek istiyorum." dedi. 

"İmkansız. Bir yıl kadar benimle birlikte seçim kampanyası nedeniyle benimle birlikte seçim turlarına katılacaksın." Dedi Francesco. Kadının sorusuna o cevap verdi. 

" Yakında sezon başlayacak. Benim gösterim var." Dedi yanındaki adama dönüp.

"Sana beni tokatlamadan önce söylemiştim. Evliliğimiz süresince bütün ihtiyaçlarını ben bizzat karşılayacağım." Dedi Francesco.  

"Ben para için çalışmıyorum. Dansı seviyorum. Kuğ Gölü balesinde baş dansçı olmak benim beş yaşımdan beri hayalim. Siz benden özgürlüğü değil hayallerimi, yaşama sebebimi istiyorsunuz. Haksızlık bu. Hiç bir para benliğimin karşılığı olamaz." Dedi ve durdu. Öfkeden gözleri dönmüştü. Devam etti. "Sizin ki hiç olamaz." Dedi.

"Bağırmana gerek yok. 20 ay sonra ne sen ne de ben bir daha birbirimizi görmeyeceğiz. İstediğini yapmakta özgür olacaksın." Kadının bileğini tutup kendine çevirdi. "İmzayı atıp soyadımı aldığın andan, boşanacağımız ana kadar bale ve kucak dansı olmayacak. Eski sevgilinin yönettiği bir müzikalde baş dansçı olduğun haberi en geç yarın ortaya çıkar.. Yeteneğinle bulunduğun konuma geldiğine eminim ama insanlar ve rakibin olan diğerleri hakkında konuşmaktan çekinmeyecekler. İyi kötü üzerinden prim yapacaklar. Marissa denen kadın bu öğlen bir gazeteci dostuma ziyarette bulunmuş. Hakkında çok şey bildiğini söylemiş. Bu gün engel oldum ama yarın olamayabilirim.Eğer dans etmeye devam edersen hem benim hem de senin için kötü olacak. Her şey durulduktan sonra eski hayatına döneceksin." Dedi Francesco.

"Lanet olsun." Diyen İsabella önündeki bardağı eline alıp sanki suymuş gibi kafasına dikip tek seferde içti. "Ailemin hiçbir şeyden haberi olmayacak Sinyor Rossi. Öğrenirse gerçekten çok üzülürler" Dedi.

"Burada konuştuğumuz her şey burada aramanız  kalacak." Dedi Francesco ve ekledi "Kuzenininde bildiğini varsayıyorum." 

"Evet." Diye karşılık verdi Isabella. 

"Dördümüzden başka kimse bilmeyecek." Dedi Francesco. Söylediklerinde samimiydi ve içten içe kadının inanmasını çok istiyordu. Edward imzaların tam olduğunu söylediğinde Francesco "Hazırlan. Üç gün sonra ailemin yanına gideceğiz. Düğün bu ayın sonunda olacak. Hazırlarlar boyunca biz Toskana' da yaşayan ailemin yanına kalacağız." dedi. 

Continue Reading

You'll Also Like

1.3M 58.5K 24
Hikaye yetişkin okurlar içindir, yaş sınırlaması en az 18'dir!! Bu kurgu tamamen hayal ürünüdür gerçek hayatla hiçbir ilgisi yoktur. Argo konuşmalar...
333K 3.4K 5
Hep erkekler mi kovalar ? Kadınlar sadece bedenleri için mi istenir ? Peki ya tam tersi olursa ? Bir kadın kovalar bir erkek kaçarsa ? Can kaçacak...
4.7K 1K 33
"Yüreğinin kapılarını benden başkasına açamazsın! Bu ben bile olsam..." "Bu sözüyle deli olduğunu düşünebilirdim ama o an anladım ki bu iki adam birb...
436K 36.3K 34
İlk görüşte aşk mı yoksa hayal kırıklığı mı? 12.03.23 Arven&Kandemir