Burada Olan Burada Kalır ( HENÜZ DÜZENLENMİYOR.)

14.Bölüm

Genç kadını düşlerinde güzellik uykusunda uyandıran Francesco' un sesi oldu. Önündeki tatlı tabağını ittirdi. İstiridyeden sonra pek yiyesi kalmamıştı. Ne istediğini düşünürken uzaktaki bir tekneye takılı kalmıştı gözleri. Başının üzerinde beliren hayal balonu parlayıp gitti. 'acaba bir gün gerçekten bana ne istediğimiz sorar mı?' Bir gün kalbi benim kalbimi ister mi?' diye dillendi yüreği. Francesco' un üzerilerindeki gözlere karşı sahiplenici bir tavırla masadan kalktıklarında kolunu beline sarıp göz dağı veriyordu kendince. Arabayı dönüş yolunda da kendi kullanmayı seçmişti. Francesco' un açtığı kapıdan ön yolcu koltuğuna oturup kemerini taktı. Genç adam arabayı çalıştırmadan önce telefonunu ceketinin iç cebinden çıkarıp arabanın sistemine bağladı. Genç kız mesaj sesiyle irkilirken bakıp meraklı yada kıskanç bir kadın gibi gözükmemek için başını camdan dışarı çevirdi.

"partiye uğramak ister misin" diye sordu Francesco.

"hangi parti?" dedi dalgınca.

"şu hem senin hem de benim davet edildiğim parti" dedi genç adam.

"sen bilirsin" dedi.

"gitmek istemiyorsan söyle" dedi Francesco arabayı çalıştırırken.

"az önce ki mesaj kimden geldi?" diye sordu İsabella.

"Lily' den geldi" dedi. Genç kadın bu ismi daha önce duymadığına emindi ama sahibini az çok tahmin edebiliyordu.

"sabah ziyaretimize gelen hanım?" dedi İsabella.

"evet" dedi Francesco. Genç kadının sesinden neler düşündüğünü anlamak mümkün değildi. "bana bak" dediğinde genç kadın aheste aheste döndürdü başını. "telefon numara mı babasından almış" dedi bir kaç saniye gözlerine baktıktan sonra elini direksiyona götürdü. "gitmiyoruz" dedi genç adam. İsabella bir anda atılıp elini tuttu.

"gidelim" dediİsabella. "hanımefendinin bizzat yönelttiği davetini geri çevirmek kabalık olur. Telefon numaranı bulmak için çabaladığına göre senin o davete gitmen gerçekten önemli olmalı" dedi.

"ne demek istiyorsun?" diye sordu. Kelimelere en büyük oryantali kadınlar yaptırır. Bazen ne demek isterse doğrudan söyler bazende söylemek istediği şeyi hiç beklenmedik kelimelerle karşısındakini anlatabilir. İsabella' da bu kapasiteye sahip kadınlardandı. 'telefon numaranı bulması senin cevap vermeni gerektirmez' demekti. İsabella ona gülümsedi. Bu onun bin bir gülümsemesinden biriydi.

"ne anlamak istersen onu söyledim?" dedi ve elini adamın elinin üzerinden çekip tekrar koltuğuna yerleşti. Yol boyunca konuşmamışlardı. Geceleri başladığı gibi daha doğrusu hayal ettiği gibi bitmemişti. Onunla birlikte sahilde çıplak ayakla, el ele yürümemiş, gözlerinin içine bakıp aşkını itiraf edememişti. Aşkını. Genç kadın aşık olduğunu kabul etmişti. 5 yaşında aşık olduğunu sandığı, karşı komşularının oğlu George' a, yada Giovanni' ye böyle hissetmemişti. Francesco' u görmek değil, kokusunu duymak, varlığını hissetmek ruhunun kimyasını bozuluyordu. Arabanın durduğunda ise kapıyı açıp onu beklemeden müzik seslerinin dışarıya taştığı evin bahçe kapısından içeri girdi. "yanımdan ayrılma" diye uyaran sesle durdu açık kapıdan içeri girerken. Arkasını dönmeden onu bekledi. Koluna dokunan el kendisini içeri doğru yönlendirdi. Antre' deki görevliye soyadlarını söylediğinde büyük bir hürmetle karşılandılar. Giderek artan müziğin desibeli genç kadının kulaklarını rahatsız etmişti. Çınlayan kulak zarıyla yüzünü buruşturdu. Bernard bulunduğu arkadaş gurubundan ayrılıp partilerine katılan çifte merhaba demek için yanlarından doğru yürüdü.

"hoş geldiniz" diyerek elini İsabella' a uzattı. Genç kadının yüzündeki gülümseme samimi ve içtendi.

"çok güzel bir ambiyans" dedi İsabella. "beğenmenize sevindim" diyerek karısının hemen yanında duran Francesco' a elini uzattı. "Sinyor Rossi" dedi ve kısaca selamlaştılar. Francesco gereği duymadan elini uzatıp hızla geri çekti. "Lily gelmeyeceksiniz diye çok endişe etmişti" dedi. O sıralarda bacağının gövdesi ile birleştiği yere kadar uzanan derin yırtmaçlı elbisesi, kabartılmış saçları ve koyu kırmızı dudaklarıyla büyük bir çığlık atıp aşırı ve yapmacık gülümsemesi ile 15 santim, yüksek topuklu ayakkabısı ile bulundukları büyük salonu dolduran kalabalığı yararak gelen Lily' i gördü.