Burada Olan Burada Kalır ( HENÜZ DÜZENLENMİYOR.)

28. Bölüm Part 2

Kadının istediği her şeyi hızlı ve doğru yapmaya çalışıyordu genç kadın. Bir yemeğin sadece karın doyurmak için yapılmadığını ve yenmediği içine düştüğü büyük İtalyan ailesinin hanımlarından öğreniyordu. Anlındaki teri koluna sildikten sonra ellerini tezgaha yaslayıp derin bir nefes aldı. 

"sana ne dediğimi hatırlıyorsun değil mi Isabella. Bisküvileri ıslatırken suda eritilmiş granül kahve değil espresso kullanmalısın. Üç fincan espressoyu ılık su ile çözmelisin, mascarpone  peynirin en iyisi olmalı ve tabi ki ev yapımı kahve likörü" dedi. Isabella başını salladı ve eline aldığını kaşığı havada şöyle bir sallayıp "artık tadına bakabilir miyim?" diye sordu. Büyükanne Claudina "hadi" dediğinde Isabella kaşığı ağzına kadar tiramisu ile dolu olan fırın kabına daldırdı. Üzerine serptikleri kahve kaşığı ağzına götürürken tezgaha döküldü. Ağzından taşan kremayı umursamadan çiğnemeye başladı. Claudina dirseğini mutfak tezgahına yaslayıp genç kadının mest olmuş halini keyifle izliyordu. Tanımaya fırsat bulamadığı, torununun karısını tanımak için en iyi yerin mutfak olduğunu biliyordu yaşlı kadın. Kocasının annesi evliliklerini tek şartla onaylayacağını söylemişti, Claudina' a domates sosu hazırlatmıştı. Evliliğinin onayını mutfak tezgahından almış bir kadın olarak karşısındaki kadının el melekelerinin şüphe duymak yerine damak tadını test etmeyi uygun gördü. Isabella ikinci kaşığını yerken büyük anne oturduğu yüksek tabureden inip kadının yanına geldi ve fırın kabını çekip "nasıl hissettiriyor" diye sordu. 

"bu seks gibi" dedi Isabella. Karşısında Francesco' un babaannesi olduğunu hatırladığı an elini dudaklarına götürdü. Claudina en az kendisi kadar zarif bir kahkahanın ardından şarap kadehindeki son yudumu içti. Isabella kadının karşısında mahcupça, başı önde dururken "farklı bir şey söyleseydin Francesco' a seni boşamasını söylerdim. " dedi. 

"gerçekten mi?" diye sordu Isabella. 

"sen güzel, akıllı ama aynı zamanda birazda safsın. Torunumun sana neden aşık olduğunu şimdi anladım" dedi. Francesco mutfaktan içeri girdiğinde "ah bende nerede kaldı diye soruyordum kendi kendime. Umarım masa hazırdır. Yemekleri götürmeye başlayın" dedi yaşlı kadın ve kadehi mutfak tezgahının üzerine bırakıp mutfaktan çıktı. 

"büyük annem sana iyi davrandı mı?" diye sordu Francesco. Isabella başını "iyiydi" diyerek geçiştirdi. Ardından fırın kabını buz dolabını koyup adamın yanına geldi. Kollarını adamın belinde dolandı ve "iyi bir kadın. Benim büyük anneme benzemiyor. Ton ton değil ve takma diş kullanmıyor. Farklı bir mizah anlayışı var" dedi. Francesco, anlını öptükten sonra başını adamın göğsüne yasladı. "seni üzecek bir şey söylemedi değil mi? Onunla bu konu hakkında konuşmuştum ama inatçılık kervanında bayrak taşıyandır" dedi. Isabella' a başını adamın göğsünden kaldırırken yalandan kaşlarını çattı. "büyükanne hakkında doğru konuş. Beni Rossi ailesi tiramisu tarifini verecek kadar sevdi. Eğer kötü konuşmaya devam edersen seni Claudina'a söylerim" dedi. Francesco kısılan gözleri Isabella' ın sinirli ifadesinin arkasına saklanmış o alaycı kadının gülüşü arıyordu. Isabella' ın kaçları bir ay gibi şekillenip birbirine bastırdığı dudakları gülümserken "aradığını buldun mu?" diye sordu Francesco' a. 

"buldum" dedikten sonra kadının burnunun ucunu parmaklarının arasına sıkıştırıp "beni büyük anneme söylemekle tehdit ederken dudağının kenarına bulaşmış krema ile pek bir inandırıcı görünmüyordun" dedi. Isabella kollarında olduğu adamın nadiren şahit olduğu gerçek gülüşüyle her karşılaştığında olduğu gibi bir an afalladı. Onunla aylardır birlikte olmasına rağmen hazır olamadığı tek şey adamın sıcaklığı değil gülüşüydü. Yeni biriyle tanıştığında nezaketli yarım ağız gülümseyişi, sevmediği insanlar ile karşılaştığındaki yarım ağız alaylı gülümsemesi, Pippa' a gülümseyen baba Francesco dan çok daha farklı. Uzay boşluğunda zamandan yoksun bir o yana bir bu yana sürüklenmek  gibi diye tarif edilebilir. Genç kadın için bir kaç saniyelik gülüşün ve kalbini ısıtan kahkahanın en kısa anlatımı buydu.