Burada Olan Burada Kalır ( HENÜZ DÜZENLENMİYOR.)

Ve Diğer Saçmalıklar...

Pippa' nın hareketli bir aşk hayatı olmamıştı. Çocukluktan ergenliğe adın atar iken kadınlığı ve bedeni keşfetmeyi öğrenmişti. O zamanlarda karşısına yarı Amerika'lı yakışıklı bir genç çıkmıştı. Franco' ya aşık olmasına rağmen Amerikalı çocuğa şans vermek istemişti. Duygularına karşı Franco' yu hep alaycı ve umursamaz görüyordu. İlk öpücüğü egosunu tatmin etmek için çalışmıştı. Kim daha fazlasını ister ki. Yakışıklı, kaslı bir İtalyan...

Bir aşkın nasıl evrildiğini anne ve babasında gözlemlemişti. Isabella' nın dış dünyaya karşı geliştirdiği koruma kalkanını indirişine ve babasının duyguları ile barışmasına şahit olmak  Franco'a  inanmak istediğinde en güçlü daganağı halini aldı.

Hayatının nasıl ilerleyeceğini dair fikir yürütme işini bebeğinin doğumundan sonraya ertelemeye karar verdi. Okulunu bırakmak şuan için kötü bir fikir gibi görünmüyor ve onu üzmüyordu. Ne olacaktı? Babası gibi bir siyasetçi mi? Rossi çiftliğinin fidanlığına bayılırdı. Zeytin ağaçlarına, kayısı ağaçlarına, şeftali ağaçlarına, üzüm bağlarına ve diğer herşeye... Ünversite için başvuru yaparken öğretmenleri onu babasının izinden gidecek kişi olarak en iyi okulların siyaset bilimlerine başvurması için yönlendirmişti. Oysa taşlar arasında ezilen zeytinlerin kokusu, 200 yıllık şarap fıçılarını açıldığına şişelenecek olan şarabın kokusunu... Bunların hepsini saçma siyasi zırvakıllara tercih edebilirdi. 

" Ne düşünüyorsun?" Diye soran annesi Isabella' idi. 

" Okula ara vermek değil bırakmak istiyorum." Dedi Pippa. Isabella kızının yanına oturdu. Başını salıncağın sırt kısmına yaslandı ve gözlerini gökyüzüne çevirdi. Pippa heyecanla annesine " Siyaset okumak istemiyorum anne. Bu benim yapmak istediğim şey değil. Ziraat okumaya karar verdim. Bebek Doğduktan sonra yeniden üniversiteye başlayabilirim." dedi. Gözleri annesinden ne diyeceğini sabırsızlıkla bekliyordu. " Hadi ama anne. Bana birşey söyle." Dedi genç kadın. 

" Nasıl istiyorsan tatlım. Sana başvuru yaparken emin misin diye sordum ve sen evet dedim. Şimdi fikrini değiştirmenin sebebi ne?" Dedi. 

" Şey... Ben Amerika da olmak istemiyorum. Çiftlik için çalışmak istiyorum ama eğitimini alarak. Çiftliğin gereklerini yıllardır amcalarımdan hatta babamdan görerek, dinleyerek öğrendim ama teknolojisini ve bilimini öğrenerek daha yararlı olurum." Dedi. Isabella iç geçirdi ve kızına döndü. O an evlerinin arka bahçesinde, büyük salıncakta kızıyla birlikte oturuyordu. Elini kızının elinin üzerine koydu. " Pippa seninle karşılaştığım ilk an ürkek, minik bir kızdın. Seni seninle alay eden kuzenlerine kafa tutarken gördüm. Benim küçük arkadaşım inanılmaz bir azme, özgüvene ve hiç bitmeye heyecana sahipti. Hala sahip..." Dedi ve elini Pippa' nın elinden çekip genç kızın kalbinin üzerine koydu. 

" Burası, sana çiftçi olmanı söylüyorsa yaparsın. Seni baban, ben veya bir başkası durduramaz. " Dedi. Pippa kadının elleni tuttu ve dudaklarına götürdü. 

***

Pippa, başı annesinin dizlerinde akşam güneşiyle ısınırken Francesco arabasıyla garaj yoluna girdi. Arabadan çıkarken gözleri karısı ve kızının üzerindeydi. Pippa'yı işaret ettiğinde " Uyumuyor." Dedi Isabella. Pippa gözlerini açtı ve doğrulup oturdu. 

" Eve giriyorum. " Dedi adam. Isabella ayağa kalktı ve " Bizde geliyoruz." Dedi. Kızının elini tutup kalkmasına yardımcı olur iken " Canım istersen babanla okul konusunu konuş. Biliyorsun bebek doğduktan sonra eğitimini tamamlayana kadar kız kardeşinle birilikte Amerika da yaşaman gerektiğini düşünüyor. Aslında öyle olacak diyor. " Dedi Isabella. 

" Yemekte konuşsam. Sizde olursanız babam çok kızmaz." Dedi genç kadın. Isabella' nın kahkahaları bahçede yankılandı. Kolunu kızının omzuna attı ve " Babana güzel yemekler hazırlamıştım. Güzell bir şarap da açarsak üstesinden geliriz." Dedi kadın. Birlikte içeri girdiler ve doğrudan mutfağa girdiler.