7.Bölüm Part 2

17.8K 1.1K 22
                                    

Duvarın arkasından bakmak nedendi. Müstakbel karısını seyretmesinden doğal ne olabilirdi ki? Eli sağ omzuna götürüp çıktı kendisine siper olarak seçtiği duvarın arkasından. İsabella' ın yanına yürüdü. Ahşap leğenin içinde eğlendiği her halinden belli olan kadına elini uzatıp "bu kadar oyun yeter, konuşmamız gerekiyor. Edward aradı bu akşam gelmiş olacak" dediğinde İsabella başını itaatkâr bir şekilde sallayıp uzattığı eli tuttu ve yüksek leğenin yanındaki basamağı kullanarak aşağıya indi.

"ayaklarını yıka" dedi Francesco. İsabella onun dediğini karşı çıkmadan yapmaya devam edip elini avucundan çekti. Temiz suyu aktığı musluğa takılı olan hortuma doğru yürüdü. Büyük bir taş parçasının üzerine oturup eteğinin yukarı doğru topladı. Dizlerine kadar tatlı üzüm suyuna sıvanmıştı. Yerdeki hortuma doğru eğildiğinde Francesco ondan önce davrandı. Önünde dizlerinin üzerine çöküp suyu ayak bileklerine tutup yavaşça ellerini gezdirmeye başladı.

"ben yıkayabilirim Frances. Herkes bize bakıyor. Bu çok utanç verici" dedi. Gözleri bahçedeki kadınların arasında gezinip tekrar Francesco' a çevirdi. Ayağını çekmeye çalıştığında orantısız bir kuvvetle sarıldı adamın eli ince bileğine. "canımı acıtıyorsun" derken yüzünü acıyla buruşmuştu.

"özür dilerim" dilerim derken elini gevşetti. "annem ve kız kardeşlerimin sözde aşkımız konusunda şüpheleri olduğu kesin. Bana sorular sorup ağzımdan laf almaya çalışıyorlar. Bizi çapraz sorgulaya almaları an meselesi. Sadece onlara küçük aşk pozları verip inandırıcılığımızı arttırmaya çalışıyorum" dedi.

"benim fikrimi almaya gerek duymadan..." dedi İsabella.

"ha senin fikrin ha benim fikrim. Sonuç olarak ikimizi de annemin gazabından korumak amaç" dedi. Ama kendi bahanesine o bile inanmazken karşısındakinin inanmasını beklemek gerçekçi değildi. Tenine dokunmak bambaşka bir his, enfes bir tat ve kokulu bir baharattı.

***

Islak ayaklarıyla mutfağın ahşap zeminine otuz beş buçuk numara ayaklarının iz bıraktığından habersiz büyük mutfağın ortasındaki meşeden yapılmış masanın üzerinde duran bardağa hemen yanındaki sürahiden su doldurup sanki orta dünyanın sonsuz çöllerinde dolaşan bir bedevi gibi kanarak içti.

"sen iyi misin?" diye soran Francesco' ya "bana bir daha öyle dokunma" dedi İsabella.

"nasıl dokundum ki?" diye sordu adam. O kadar farkındaydı ki kadında kendisi gibi etkilendiğinin.

"biliyorsun" dedi ve bardağı yerine bırakıp ona döndü ve masaya yaslandı.

"hayır bilmiyorum. Benim açık konuşmalısın" dediğinde İsabella adamın anlamazdan gelen tavrı karşısında artık sinirlen İsabella. "bir daha bana dokunma. Ben istemiyorum" dediğinde Francesco' un kaşları çatılmış yüzü asılmıştı.

"sana dokunmak benim için bir şey ifade etmiyor. Senin için ne ifade ediyor. Yoksa sana ümit mi veriyorum. Öylese.." dediğinde adamın cevabına karşılık "sanırım ben senin kadar duygudan yoksun değilim" dedi. Yanındaki adamın göğsüne elini koyup geriye doğru ittirdi. Tam mutfaktan çıkmak için kapıya yürüyecekken kendilerinden habersiz konuşmalarını baştan beri dinleyen Pippa ile karşılaştı.

"tatlım" derken sesi çatallaşmıştı. Çünkü Francesco'yu ittirip gitmek için hareketlendiğinde daha koridoru dönmeden içindeki ağlama isteğini dışa vurup gözyaşlarını salıvermeyi planı suya düşmüştü. Saçları başının iki yanında toplanan kız elindeki kurabiyeyi yere düşürdü ve alt dudağını sallandırmaya başladı. "tanrım ağlamaya başlayacak" diye kendi kendine konuşan Francesco yanından geçip kızının önünde aynı gün ikinci kez dizlerinin üzerine çöktü.

Burada Olan Burada Kalır ( HENÜZ DÜZENLENMİYOR.)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin