"nasıl istersen ama bundan sonra senin yanından bir saniye ayrılmam. Beni bunun için öldürmem falan gerekir" dediğinde Isabella kadının elini öptü ve "bir kardeşiz" dedi. Francesco yanlarına geldiğinde bir anda üzerilerine çöken hüzünlü hava dağıldı.

"siz kızları bölmüyorum değil mi?" dediğinde Belinda gözünden akan yaşı silip "sadece özlem gideriyorduk. Ondan ayrı kalmakta zorlanıyorum. Buradaki odama temelli yerleşmem de sakınca yok değil mi?" diye sordu. Francesco "elbette yok. Sormana gerek yok" dedi. Belinda Isabella göz kırptı ve elini avuçlarının arasından sıyırış balkondan çıktı. Francesco ve Isabella yalnız kaldı.

"duygusal anınızı bozduğum için üzgünüm. Kapı açıktı ve seni odada göremedim" dedi. Isabella gülümseyip ellerini adamın omuzlarına attı ve Francesco' u kendine doğru çekti. "sadece duygusallık. Dediğin gibi" deyip adamın dudaklarına uzandı. "benim için endişeli. Uzun zamandır bu kadar mutlu olmamıştım. Sanırım aşırı mutluluktan kalp krizi geçireceğimi düşünüyor" dedi. Francesco yumuşayan yüzü yumuşadı, dudakları keyifle gerildi ve "seni mutlu etmek beni daha çok mutlu ediyor" dedi. Genç kadın adamın kulaklarını şenlendiren bir kahkaha attı. "bana kelime oyunu yapıyorsun" dedikten sonra kocasını öptü. Dudaklarından uzak kalmak bir işkence iken yakın oldukları her saniyenin keyfini çıkarmamak aptallıktı.

***

Francesco gecenin bir yarası yanında uyuduğu kadının kolları arasında çıkmaktan nefret ederek çalışma odasına odasının kapısını açtı. Telefonun çalan alarmını kapatıp masasının üzerine bıraktı ve bilgisayarının karşına oturup ekranı açtı. Isabella ile yaptıkları sözleşmeden nasıl haberdar olduklarını düşünmek istemiyordu. Seçimlerden çekilmek için yapılan diğer tehditlerden farkı haberin basına verilmesiyle ortaya çıkacak rezaletin büyüklüğü kariyerinin sonu olacaktı. Isabella' dan boşanmasını neden istediklerine dair hiçbir fikri yoktu.

"ondan asla vazgeçmem" demişti Edward' a. Bilgisayarını açıp maillerine baktı. Gelen kutusundaki yüzü aşkın maili tek tek okudu ve cevaplaması gerekenleri cevapladı. Kaygı bozukluğu yine baş göstermeye başladığında göğsü daraldı ve masanın çekmecesini açıp ilaç şişesini çıkardı ve içinden bir tane hap alıp avucunun içine bastırdı. Çalışma odasında su yoktu. Kalbi sıkışmaya başlamıştı bile. Evden birinin nefessiz kalmış ve acı içinde kıvranırken ki haline şahit olmasını istemiyordu. Mutfağa bulmakta zorlandı. Elleri titrerken buzdolabı açmak işkenceye dönüşüyordu. Küçük hap hala avucunda idi. Isabella' ın sesini duyduğunda Buzdolabının diğer kapısına yaslandı başını. Isabella koşarak yanına geldi ve sürahi çıkarıp adama bir bardak su doldurdu.

"iyi misin?" dedi genç kadın adamın omzuna dokunurken. Francesco başını sallayıp anlını soğuk metalden kaldırdı. Isabella uzattığı bardağı alıp önce hapı ağzına attı ardından suyu içti.

"yokluğunu fark edince uyandım" dedi. Üzerinde sabahlığı yoktu ve korkmuş görünüyordu. "tanrım ödümü patlattın" diyerek adama sarıldı. Francesco' un eli kadının saçlarının arasında kaydı ve beline kaldı. "seni asla kaybetmeyeceğim Isabella" diye mırıldandı. İlacın etkisini göstermesi uzun sürmedi. Kendine daha iyi hissettiği ilk an elleri kadının belini sıkıca kavrayıp bedenini kaldırdı ve mutfak tezgahının üzerine oturmasını sağladı. Genç kadının üzerinde poposunun hemen altında biten ipek bir gecelik vardı. "evin içinde böyle dolaşmamalısın" dedi. Elleri belinden bacaklarına kayarken Isabella' ın  talepkâr in ayartıcı inleyişi Francesco' un iplerini kopardı. Dudakları kadının atar damarının üzerinde dolanırken elleri bedenini talan ediyordu.

"az önce..." dedi Isabella. Etini batan dişler soluğunu kesti bir an. Francesco onu susturmak istiyordu. Isabella elleri adamın göğsüne koyup kendinden uzaklaştırmaya çalıştı. "az önce iyi değildin" dedi.

Burada Olan Burada Kalır ( HENÜZ DÜZENLENMİYOR.)Tahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon