28. Bölüm 1. Part

Start from the beginning
                                    

"kalk yerden Francesco. Senin başına güneş geçmiş" dedi Isabella. Etrafta onları gören biri var mı diye etrafa bakınmaktan adamın yüzüne bakamamıştı genç kadın.

"odaya gidiyoruz. Yoksa yerden kalkmayacağım ve biri bizi görene kadar böyle bekleyeceğim." diye sordu genç adam.

"tamam lanet herif, kalk" dedi Isabella pes edip. "Pippa bahçede sıkılana kadar zamanımız var" dedi.

"Akşam yemeğini göremeden uyuya kalır. Toprak çapalamak zordur" dedi Francesco ayağa kalkıp kolunu kadının beline doladı ve kendine çekip sarıldı. Saçını geriye attı ve kadının kulak memesini dudaklarının arasına aldı. Bu arzunun çağrısıydı. Isabella elini genç adamın koluna koydu ve iç geçirdi "bu kadar azgın ve terbiyesiz olmana inanamıyoruz" dedi Isabella. Dudakları yanağına değip ayrıldı. "bende inanamıyorum" diye karşılık verdi. Isabella' ın elini tuttu ve çardaktan çıkıp bahçe boyunca peşinde koşturdu. Yan kapıdan içeri girip merdivenleri hızla çıktılar ve düğün için çiftliğe geldikleri dönemde Isabella için hazırlanan odaya çıktılar. Bretha' ın onlar için hazırladığı oda ve evlenmeden önce geçirdikleri o gece. Francesco kapıyı açarken Isabella kollarını adamın beline doladı ve başını sırtına koyup "bu odayı seviyorum" diye mırıldandı.

"bu gün sana hiç demediğim kadar çok bende diyeceğim gibi duruyor" dedi Francesco ve göğsünün altın kenetleniş kadının ellerini çözüp bileklerinden tuttu. "gelinlikle pencereden kaçmaya çalıştın" derken yakın geçmişten gelen anın keyifli gülümsemesi vardı.

"gelinliğin astarı çok büyük,pencerenin pervazı çok dardı. Sığamayınca vazgeçtim" dedi Isabella ve Francesco eğlenir halinin yanında Isabella' ın utanç duyduğunu sesinden anlayabilecek kadar yakından tanıyordu artık. Eli kadının bileğinden koluna kaydı ve yavaşça önüne çekti. Isabella' ın hoşnutsuz içinde homurdandı.

"o gün sana içtenlikle söylemek istediğim bir şey vardı" derken Isabella' ın çenesini tutup başını hafifçe kaldırdı ve gözlerine baktı. Gözlerinde kadının küçük burnunda ve ardından diliyle bir kaç saniye önce ıslattığı pembe dudaklarına kaydı. "çok güzelsin" İki kelime söyleyeceği bir çok kelimeyi ve yaşadığı bir çok duygunun özetiydi. Isabella' ın gülümsedi ve dudaklarının uzanabilmek için parmak uçlarına çıktı ve adamın dudakların uzandı. Dudakları buluşmadan hemen önce elleri genç kadının kalçasının üzerine gelmişti. Öpüşmek bir ihtiyaçtan ibaret değildir aşkta. Francesco için Isabella' ın dudakları çok daha fazlasını ifade ediyordu artık dudaklar. Özelliklede Isabella Armando Rossi' in dudakları. Hafif ıslattı dudaklarının tadı. Limon kabukları hazırlanmış ev yapımı likörün tadı kadının kendine has tadıyla ahenk oluşturmuştu. Elleri poposunun hemen altına doğru kaydı ve kadının kırk beş kiloluk narin bedenini kaldırıp kucakladı. Son zamanlarda çalışmak çok yapmayı en sevdiği şey Isabella' sını kollarında hissetmek olmuş ve yokluğu canını sıkar hale gelmişti. Yatağa doğru adımlarken öpmekten ve koklamaktan vazgeçmedi asla. Yatağın kenarına otururken Isabella kucağındaydı. Sırtını yavaşça yatağın üzerine bıraktı. Birkaç salise soluklanmak için ayrılan dudaklar her seferinde daha yoğun şehvet daha çok arzu ile birleşti.

***

Isabella da lavabonun üzerindeki küçük aynın buharını sildi. Bedenini ve saçlarını sarmış olan kadını izliyordu. Boynundan, sol köprücük kemiği ve göğsünün hemen üzerinde yeni oluşan kırmızı izlerin üzerinde dolandı eli. İç geçirdi. Francesco' un daha önce dikkatli olması için çok sefer uyarmıştı. Banyonun kapısı açılıp sıcak buharın arasından kocasını gördüğünde tek kaşı yukarı kalktı ve bir eli bel boşluğa gitti. Sinirlenmişti.

"sana boynumda iz bırakma demiştim Frances. Bu yaz ayında ne giymeliyim?" diye sordu.

"üzerinden biraz pudra ile geçsen kapanmaz mı?" diye sordu genç adam. Isabella' ın yaraları geç iyileşiyordu ve bu yüzden kadınlar bir çok kez kavga etmemin eşiğine gelmişti. Isabella ile sevişirken kendini kaybediyordu.

Burada Olan Burada Kalır ( HENÜZ DÜZENLENMİYOR.)Where stories live. Discover now