26.Bölüm

12.9K 848 31
                                    

Toplantı salonundan masanın bir köşesinde yorgunluktan kapanan gözleri kapanmak üzereydi. Başını masaya koyup 'burada da uyuyabilirim' diye geçirdi içinden. Boynunu sapa sola kırıp ovaladı. "hadi uyuyalım" dedi karşısında oturan Edward' a. 

"burada mı uyuyacaksın? İstersen odandaki büyük kanepeyi geç bende kendi kanepeme gideyim" dedi. 

"ben evime, karıma, kızıma gidiyorum kardeşim" dedi ve evrak çantasını aldı. Uzun bir bakışmanın ardından Ipadın kapağını kapadı ve oturduğu koltukta yanına bıraktı. İşaret parmağını Francesco' a doğru sallayıp "sen aşıksın. Onun sana aşık olmasından korkuyordun ama sen aşık oldun!" dedi Edward. Meydan okur gibiydi. Üzerine gidip aşk itirafı almak için tırnaklarını çıkardı ve pozisyon aldı. Saldırı başlasın.  

Francesco gözlerini devirip başını salladı ve "görüyorum ve çekiliyorum Ed. Ben duygularım söz konusu olduğunda pek konuşkan bir insan değilimdir. Kendi kendime bile konuşmam. İç sesimin sikik çenesine dudaklarını dikerim. Şuan kendimle müzakere içerisindeyim. Karara vardığımda ilk duyan sen değil Isabella' a olacak.  Sana sandalye tepesinden iyi geceler" dedi. Arkasını dönüp kapıya gitti ve çıkıp arkasından kapatmadan hemen önce bir asker selamı atıp "iyi bir hamleydi ama savunmam her zaman kuvvetlidir unutma" deyip gülümsedi. Resepsiyondaki görevliden aldığı arabasının anahtarıyla birlikte asansörle garaja indi. Büyük arabasına binip eve doğru çevirdi yönünü. Gecenin birinde yollar tenhaydı. İbre 200 kilomereyi gösterirken direksiyonu iki eliyle kavradı. Isabella' ı kıskanıyor, benimsiyor, önemsiyor. Hayatına bir gecede dahil olan kadına tutkuyla bağlandığını kabul ediyordu. Daha ne kadar fazlası? diye içinde her dakika soru soran küçük çocuğu bir yere gömmek geldi içinden. Edward' ın kıskançlık ile ilgili zırvalarını dinleyip durmuştu bütün gün. Isabella' ın fikrini yerine uygulamış, bir çek ve gayet resmi bir not yazıp kendi imzasını atarak göndermişti. 

Eve giden özel yol ayrımına geldiğinde yavaşladı.  Tanıdık plakayı gören güvenlik görevlisi büyük demir kapıyı açtığında sürücü kapısındaki camı açıp el salladı. Adamın şaşkınlığı yüzünden okunuyordu. Daha önce patronunu arabayla eve gelirken görmemişti. Küçük sakin bir ev ve aile. Kapıyı ona Isabella' ın açması, mutfaktan gelen sıcak, tarçınlı çöreklerin kokusu ve kucağına atlayan biricik kızı. Asla sahip olamayacağı ve hayatı boyunca aklının kıyısında dahi geçmemiş olan sade bir yaşamın isteği. Hayalinin ne kadar güzel olduğunu düşündü emniyet kemerini çözüp çantasını yan koltuktan alırken başını iki yana sallayıp beynine doluşan ve dört bir andan gümbür gümbür gelen düşünceleri kurtulamaya çalıştı. Kapının üzerindeki tokmağı çalmak ya da zile basmak. Bir anahtarı geldi aklına. Gece vakti kimseyi uyandırmak istemedi. Ceplerini yokladı. Ardından dizini kaldırıp çantasını üzerine koydu. Kapının üzerindeki ışığın altına geçip kolunu çantanın içine daldırdı. Uzun uğraşların ve aramanın sonunda geline değen soğuk demir parçası yüzünü gülümsetti. Kapıyı açıp içeri girdiğinde derin bir oh çekti genç adam. 

Odasına gitmek için merdivenleri çıkacakken ama ilk basamakta daha antreye kadar ulaşan kahkaha seslerini duydu. Isabella' ın kalbini okşayan kahkahası ünlü bir bestecinin dahiyane zekasının ürünü gibiydi. Sinema salona doğru sesleri takip etti.

'Isabella, Isabella, Isabella. O en iyi balerin, o en iyi dansçı' bla bla diye ortalarda bağırın duruyor. Ama haksız olmadığını söylemeden edemeyeceğim. Senin yedeğinin yedeği bu seneyi çıkarabilirse iyi. Sezon sonuna çıkarır mıyız belli değil? Kendime yeni bir iş aramaya başladım' dedi Belinda. 

'onun benim adamı sayıklaması umurda bile değil. Şimdi...'  deyip duraksadığını ve iç çekti ' şimdi Francesco' u severken, geçmişte  Giovanni' i ona karşı beslediğim duygunun hayranlık tan ibaret olduğunu anlıyorum. Benden yaşça büyüktü.  Adı yeni nesil dans ve bale gurupları arasında hızla yükseliyor ve parlıyordu.  Sürekli etrafımda dolanıyor, kısık bir sesle, karşısındaki genç budala bir kızı nasıl etkileyeceğini bilen, kendinden emin tavlı ile etrafımda dolanıyordu. Liseden sonra sonra elimi utan ilk erkekti ve başlarda kendimi mükemmel hissetmeme sebep oldu. Sürekli etrafımdaydı ve yıldızı parlattığını söyleyip duruyordu. Onunla birlikte olmayı reddettiğim için benden uzaklaştı, sonra geri kafalı olmakla suçladı, aşağıladı ve kadınlık öz güvenimi yerle bir etti. Ne kadar baya geliyor şimdi. Yanımda kalarak benden yararlanan oymuş meğerse. Rus devlet balesinin beni seçmelere davet ettiğinden haberi var mıydı? Pislik herif haberin bana ulaşmasını engellemiş ve ben bunu uyduruk bir gazete çıkan biyografimden öğrendim. Adamlar kendisini burada görmekten onur duyardık demiş. Ben üç yaşından beri parmaklarının üzerinde duruyorum Belly. Beni hayalim buydu ve o pislik bunu engelledi. Bir yerde karşıma çıksa onu öldürebilirim. Onu bana öğrettiği tek şey sevdiğin insanların elinden gelen darbelerin daha çok can attığı olduğu. Ayrıca ilk erkeğimin Francesco olması büyük bir şans. " dedi Isabella. Onunla Giovanni hakkında daha önce konuşmadığına pişman oldu Francesco. Onun hala yönetmen bozuntusu sefil herifle birlikte olabileceğine inanmıştı oysaki. Kadının arkasından Toskana' a gelecek cesareti ona Isabella' ın verdiğini düşünmüştü. Beynini gereksiz yere meşgul eden saçma bir düşünce daha. 

Burada Olan Burada Kalır ( HENÜZ DÜZENLENMİYOR.)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin