9.Bölüm

19.4K 1.1K 28
                                    

İsabella' ın gelinliği

Huzursuz geçen bir uyku daha

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Huzursuz geçen bir uyku daha. Yatağında dönüp durdu genç adam. Akşam evlenecekti. Bir kez daha altın halkayı parmağına geçirecek, bir kadınlar aynı evi paylaşacaktı. Üstelik yüzüne bile bakmayan bir kadına. İsabella her zaman olduğunda daha sessiz daha içine kapanıktı. Yataktan hiç istemeyerek de olsa kalıp banyoya gitti. Üç gündür kesmediği sakalları gözüne batar olmuştu diğer her şey gibi. En küçük pirinç tanesinden bir ağacın dalına kadar neden burada demeye gelmişti hırçınlığı, huysuzluğu. Klasik banyo dolanın kapağını açıp tıraş köpüğünü aldı. Bir kaç kez salladıktan sonra elinde sıkıp yüzüne sürdü. Saha sonra dedesinden kalan usturayı alıp dikkatle tıraşını oldu. Beyaz havluyla yüzünü kuruladıktan sonra boynundaki ince kesikten havluya bulaşan kanı fark etti. Güne aksilikle başlamıştı ve büyük ihtimalle böyle devam edecekti. Yara bandı bulmak için lavabo altı dolabına eğildi. Bulduğu büyük yara bandını alıp kalkacakken başını lavabonun mermerine vurdu. İşte birde yumurta büyüklüğündeki şişlik eklenecekti bunların üzerine.

Başını tutarak banyodan çıktığında odanın orta yerinde durmuş meraklı gözlerle etrafa bakınan İsabella ile karşılaştı. İki gün önceki prova yemeğinden beri görmediği kadın tam karşısında duruyordu. Üzerinde havludan dizlerinin altına kadar inen bir bornoz vardı. Saçları büyük demirden bigudilerle sarılıp, açılmaması için tokalanmıştı. 

"İsabella burada ne işin var?" diye sordu genç adam. 

"ben seninle konuşmak istiyorum" derken parmaklarıyla oynuyordu. Şakaklarından akan ter ve devamlı titreyen dizleri. Heyecan veya stresin en büyük belirtileriydi. 

"üzerimi giyinecektim" dedi genç adam. Üzerinde mavi bir baksır ve siyah bir tişört vardı. 

"zamanım yok. Ben sanırım kalp krizi geçireceğim. Hiç iyi değilim" dedikten sonra yatak örtüsünü kaldırıp yatağın ayak ucuna oturdu. "nedenini bilmiyorum Francesco. Bale yaparken binlerce insanın önüne çıktım. Kuliste titreyen dizlerim sahneye adım attığım an dururdu. Dün geceden beri midem ağzımda. Ellerimin titremesinde kuaförler bir türlü oje süremiyor. Bir ara oda boşalır gibi olunca bende tuvalete diye kaçtım. Bir saattir tavan arasında eski bir sandığın üzerine oturmuş tırnaklarını kemiriyorum daha doğrusu beynimi" diye konuşurken o kadar hızlıydı ki boğazı kuruyunca öksürük tuttu. Francesco. Yatağın baş ucundaki komodinin üzerinde duran bir bardak suyu kadına uzattı. Bardağı minnetle alıp dudaklarına götürdü. Boş bardağı adama geri verdiğinde biraz olsun sakinleşmişti. 

"bende senden farklı değilim" diyen Francesco kadının yanına oturdu. Elindeki bardağı yere koyup doğruldu. 

"ben hazır mıyım bilmiyorum. Saçma gelecek belki sana ama ben böyle olmasını beklemiyordum. Sen ve ben yemin edeceğiz bitecek herkes kendi hayatına dönecek sanırken dışarıdan neredeyse 500 kişilik bir davet hazırlanıyor. Bahçe kapısının arkasında ntv den cnn kadar nerdeyse ulusal ve yerel bütün haber kanallarının arabaları var. Bir haftadır hiç yalnız kalmadım. Belinda, annen ve kız kardeşlerin her daim peşimdeler. Kendimi öldüreceğimden korkuyorlar gibi ve her an gözleri üzerimde, her yerde. Kalp krizi nasıl anlaşılıyor? Şuan sol kolumda bir çekilme var, gözlerimde kararıyor arada" dedi.

Burada Olan Burada Kalır ( HENÜZ DÜZENLENMİYOR.)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin