108. BÖLÜM: HÜSRAN 4 RUH-U REVAN ❤️‍🔥 KAN REVAN

85 4 6
                                    


🎶kaldık böyle : Küllerin 🎶

Yanlış insanlar giriyordu hayatımıza. Bazen onların yanlış olabileceğini düşünmeden biz alıyorduk ömrümüze bazen de kader bizi onlara körkütük tutsak ediyordu. Bilmeliydim, her baharın dostu güz olurdu ve ne kadar ertelemek istesek de kara kış bize rağmen kapımızı çalardı. Arkadaşlarımla kurduğum bu güzel dünya yanlış bir kişinin siyah heveslerinin gazabına uğramıştı. Banu'yu gördüğüm gün hayatımda yıkacağı şeylerden habersizdim. Banu'yu tanıdığım gün bana yaşatacağı tüm acılardan, utançlardan habersizdim. En acısı da Mervan olmaktan vazgeçip Kadir Bey'in tuzağına düşmüş Aslanhan olacağımdan habersizdim.

Ben denize karşı hayaller kurmayı, türküler söylemeyi severdim. Denizde kendimi bulur, yaşayacağım tüm güzellikleri onun kulağına deniz kabuklarının cilalı oyuklarıyla fısıldardım. Zaman akıp gidecek ve ben öyle çok günaha bulaşacaktım ki değil deniz kabuklarına hayaller fısıldamak şöyle dursun sudaki aksime bile bakamayacak hale gelecektim. İçime attıklarım beni dönüştürürken derdimi de günahlarımla birlikte ruhumun cevherine karıştıracak ve beni mahvedenlere korkunç bir şeytan gösterecektim. Ben masumiyetle baş edemediğim acılarımı pelerinimin eteklerine sakladığım cesetleri kullanarak bertaraf edecektim. Kaçtığım o cehenneme kendi ayaklarımla döneceğimi nasıl bilebilirdim ki? Herkesten gizlediğim o kahrolası geçmişi, elimden oluk oluk akan kanlarla sil baştan yazabilir miydim? O zavallı cesetler Mervan'ın yanan ömrüne, tükenen yüreğine kefalet olur muydu? Galiba bu soruların cevabını asla öğrenemeyecektim.

Artık dört kişilik arkadaş grubumuza Kader'den sonra yeni bir yüz daha katılmıştı. Banu... Neredeyse birlikte yaptığımız tüm etkinliklere gereksizce katılmaya başlamıştı. Banu'dan daha önce Orkun da dahil olmak üzere kimseye bahsetmemiştim. Dedim ya ben kapalı bir kutu gibiydim. İyi kötü kimseye bir şey anlatmaz, dilimin ucuna gelen ve kursağımda kalan ne varsa kendi içimde kendimle yaşardım. Yine öyle olmuştu. Banu sevgilim değildi. Onunla bir gönül bağım olduğunu da kimse söyleyemezdi. Bu yüzden Berk'le olan ilişkisine karşı bir kıskançlık duygusu kalbimde söz konusu bile olmamıştı. Fakat buna rağmen arkadaşımla görüşmesini istemiyordum. Onda Berk'in göremediği benim ise görmemek için çırpındığım korkunç bir hırs ve kin vardı. Banu'nun bir erkeği mutlu edebileceğine asla inanamazdım. Kötü kalbi ve heveskar duyguları mutlu bir yuvanın ve sadakatin ağırlığını asla taşıyamazdı.

Beni sevdiğini söylemiş ve resmen günlerce peşimden koşup flört etmeye çalışmıştı. Ve onu reddettiğim günün akşamı Berk'in kolunda sevgilisi sıfatıyla karşıma dikilmişti. Bu ilişkinin sebebinin aşk olmadığı aşikardı. Banu çok öfkeliydi. Aklınca benden intikam almaya çalışıyordu. Ya da daha fenası Berk'i bana yakın olmak için kullanıyordu. Elde etmek istediği esas kişi benken zavallı dostum bu çirkin kumpasta harcandığının farkında bile değildi.

Berk tam anlamıyla bir aşk kelebeği olmuştu. Dilinden Banu'nun adı düşmüyor, rüyalarında bile onu görmeyi arzuluyordu. Adını sayıklayışları hepimizde artık kabak tadı vermeye başlamıştı. Onun bu hali beni çok üzüyordu. Ne yapsam nasıl yapsam da olanı biteni ona açsam bilemiyordum. Vereceği tepki endişe sebebiydi. Öyle yoğun duygular içindeydi ki durumu kabullenip Banu'yu geride bırakması pek inanacağım türden bir durum değildi. Bir şeyleri sineye çekip ilişkisine devam etse de asla eskisi gibi olamayacaktık. Fitne öyle kötü bir şeydi ki düştüğü yer nere olursa olsun yakıp yıkardı. O zaman ne yaşanılan güzel günlerin değeri kalırdı ne verilen sözlerin ne de dostluğun.

Berk'i karşıma alıp konuşmak istediğimde gözlerindeki umut ve aşk boğazımın düğümlenmesine sebep oldu. Cesaret kalbime çöreklenen korkuyla öyle sarsıcı bir düelloya tutulmuştu ki ne yapsam lal olan dilimin düğümünü çözemedim. Ve sonunda zor da olsa kararımı verdim. Berk'e hiçbir şey söylemeyecektim. Banu onun için doğru insan değildi. Daha önce ilişkileri nasıl yıkıldıysa şimdi de aynı sonu yaşayacaktı ve ben ara bozan kötü arkadaş seviyesine düşmeden bu işin içinden sıyrılabilecektim.

HÜSRANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin