92. BÖLÜM: HÜSRAN 3 AŞK- I DİLHUN 🔫 MAZİNİN FENERİ

124 10 5
                                    


      Medya: Hande Mehan (Bir kızıl goncaya benzer dudakların)

Merhaba arkadaşlar. Yavaş yavaş 3. kitabın sonuna geliyoruz. Birkaç bölümün ardından artık Nazar Mervan hikayesinin sonlandığı ve tüm sırların ortaya çıktığı son kitaba başlayacağız. Şimdiden söyleyeyim bizi şaşırtıcı olaylı bölümler bekliyor. Ben aksiyonsun kitap sevmediğim için genellikle çok fazla soft aşk hikayeleri yazmam. Heyecan' sırlar ve ters köşeler bence çok önemli. Hem yıldızların Melodisi kurgumda hem de Hüsran 'da bu tarzı görebilirsiniz.
Bu arada Yıldızların Melodisinin yeni bölümünü tamamlamak üzereyim. Yetişirse bu gün yetişmezse yarın paylaşmayı düşünüyorum. Defne Lina bu aralar çok huysuz. Diş çıkardığı için bölüm yetiştirmekte zorlanıyorum ama her fırsatta yazmaya çalıştığımı bilmenizi isterim. Bölümle ilgili yorumlarınızı bekliyorum. Okuyan arkadaşlarımız destek olmak için yoruma en azında bir ifade bırakırsa çok mutlu olurum. Şimdilik hoşçakalın. ☺️🌹❤️

Duyurular, editler, alıntılar ve tanıtım filmleri için beni takip ediniz
İns: seyma_yldz_koc ☺️

Çoğu insanın farkında bile olmadığı değerler vardı hayatta. İnsanlar saydam olmayı bir türlü beceremiyordu. Sahip olduklarına sırt çevirip başkalarının dünyasına ortak olmak istiyordu. Bazen lüks bir araba, bazen de ütülü giysiler süslüyordu sırlarla dolu hayal dünyasını. Sahip olmak her şey sanılırdı. Onlara göre esas mutsuzluğu tadanlar her şeyin en iyisine sahip olanlardı.

Sevdiği kadının yanı başındaki kıpırdanmalarını duyan Mervan, "Yalan!" diye haykırmak istedi. Her şeye sahip bir genç adamdı bir zamanlar. Yakışıklılık, nam, para... Hepsi önünde hizaya durmuş, Mervan tarafından kullanılıp şereflenmeyi bekliyordu.

Haremi ayrı imrenme konusuydu karizması ayrı. Herkesin sahip olmak için aç kurtlar gibi dişlediği hiçbir şey Mervan'ı mutlu etmeye yetmemişti. O, huzuru da aşkı da Nazar'da bulmuştu. Ele avuca sığmaz deli yüreği bir tek onun varlığıyla aşka doymuştu. Ne ondan vazgeçmişti ne de onun kendisine hissettirdiği duygulardan. Aklına koymuştu bir kere. Artık vazgeçmek yoktu. Gerekirse kanını son damlasına kadar akıtacak ama aşksız bir hayatı kabullenmeyecekti. Yaptıklarının doğruluğu ya da yanlışlığıyla ilgilenmiyordu. Vicdanının üzerini tebeşirle bir çizgi çekeli çok olmuştu. Kalan ömrünü geçmişteki acılarını unutarak mutlu geçirmek istiyordu. Bunu kendine borçluydu(!)

"Neden sustun?" dedi Nazar, Mervan'a biraz daha sokulurken. Denizin çırpınışları, içini heyecana sürükleyen rüzgârın uğultusu kalbini sıcacık yapmıştı. Mervan, kokusunu içine çekerek saçlarının ipeksi dokusuna dudaklarına değdirdi. Elleri genç kadının masum yanaklarına ilişti.

"Sen yanımdayken ne kelimelerin bir anlamı var ne de seslerin. Sadece bende bıraktığın o duyguyu hissetmek istiyorum." Nazar, siyah gözlerine bakıp gülümsemiş ama yine de yüreğini tef gibi geren öldürücü düşünceleri gizleyememişti.

"Oğlumuza ne zaman kavuşacağız?" Aynı gerginlik Mervan'ın da yakasına yapışmış, güneşin veda eden kolları kızarmasına sebep olmuştu. Sevdiği kadının çakır gözlerine bakıp, "Yakında." diyebildi.

Yüzünün her bir zerresini ne kadar çok sevdiğini, ona bakarken bile ruhunu sevda kefenine sarıp kendi elleriyle ateşe verdiğini düşünüyordu. Nazım Hikmet'in dediği gibi yar olan nasıl da darmaduman ediyordu sevdiğini. Şimdi kalksa, deli gibi aşkını haykırsa yüreğindeki kömür karası yangın ah etmekten kurtulur muydu?

"Sen çok farklı bir adamsın." dedi Nazar düşünceli ve kararsız bir ses tonuyla.

"Neden?" Mervan dudaklarındaki çarpık, afacan gülümsemeyi gizlemeksizin yüzünü ona çevirdi. "Bana dünya üzerinde ne kadar zıt duygu varsa hissettiriyorsun." Mervan, divanesi olduğu genç kadına heyecan ve merakla baktı. Sözlerinin devamını çok merak ediyordu. Nazar, boğulur gibi olduğunda utangaç tavırlarla bakışlarını kaçırdı.

HÜSRANWhere stories live. Discover now