79. BÖLÜM: HÜSRAN 3 AŞK-I DİLHUN 🔫 ÖLÜMCÜL TERCİH

130 9 5
                                    

Medya :Çağan Şengül (Feryat figan)

Unuttun mu beni? Geriye dönemem
Bu kez sen yaşa diye ben ölemem
Hatırladın mı beni? Hiç veda edemem
Sen gör beni diye yanıp sönemem
O hoyrat denizlerinde ben yüzemem

Gitme, yalnız kalır bu şarkılar, sensiz
Çığlıklarım duyulmaz sessiz
Feryat figan, sokak sokak arar dururum, kaldım evsiz 🥺

Merhaba arkadaşlar. Yukarıdaki şarkıyı yeni keşfettim ve gerçekten sözlerinin bölüme uygunluğu hayret uyandırıcı oldu. Bu bölümü yaklaşık bir yıl kadar önce yazdım. Bir süre ara verdikten sonra beni kurguya yönelten kötü hadiselerdi. Ne yazık ki Antep'te korkunç bir deprem olduğunda kötü şeyleri düşünmemek için bir an önce üçüncü kitabı tamamlamaya çalıştım. Başka türlü acı ve kayıpları unutamazdım. Ve üzüntü bedenimde filizlenen bebeğim için oldukça sıkıntılıydı. 🤗
Umarım sizlerde gerçek bir hayat hikayesinden kurguladığım hikayeden memnunsunuzdur.

Dreame de okurlarımla harika sohbetler ediyoruz ama Ne yazık ki bu platformda pek geri dönüş alamıyorum. Düşüncelerinizi birkaç cümle ile ifade ederseniz çok mutlu olurum. Gerçekten yeni anne olduğumdan epey yoğunum ve mümkün mertebe sizlere bölüm yetiştirmeye çalışıyorum. Bu sebeple görüş ve düşünceleriniz benim için çok kıymetli. Şimdiden hepinize keyifli okumalar diliyorum. Hoşçakalın ve hep mutlu olun. 🔥🥀🔫☺️

    Bazen sonunu görmediği yollara girer insan

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


Bazen sonunu görmediği yollara girer insan. Çıkmaz sokakların ensesine tünediğini bilse de ısrarla, haylazca aynı yolu rehber sayıp eteğine dolanır. Gidişatın yanlış olması bir şey değiştirmeyecektir. Mecalsiz dizler küskündür artık. Dönüş yolu olsa da yanlışı kabullenmek zor gelir insana. Geri dönmek önce gururunu sonra ise örselenmiş bedenini yaralar. Yakutla örülen gönül sarayı, zümrüdüankaya işlenen hayal sedefi bir darbeyle darmadağın edilemeyecek kadar değerlidir. Peki insan yanlış olduğu bir yola daha ne kadar tahammül edebilir?

   Mervan, başını yasladığı duvara küskünce sırt çevirmiş; demir parmaklıklara kara bir ejdere bakar gibi bakıyordu. Düştüğü tuzağı düşündükçe içten içe aptallığına ateş püskürdü. Oturduğu ince tahta yapı daha şimdiden kemiklerini ağrıtmış, karanlık duvarlar kaçmaya çalıştığı geçmişini sinema perdesi gibi zihnine taşımıştı. Ellerini yaralı dudaklarında gezdirdi ve kimsesiz bir çocuk gibi oturduğu duvar köşesine küçülerek sindi. Nefret ediyordu kapalı alanda kalmaktan. Hep mi kendini bulurdu bu Allah'ın belası yer?

     Düğmelerini açıp yakasını gevşetti. Nazar'ı düşünüyordu. Polis aracına kelepçeli bilekleriyle bindirilirken uyandığını duymuştu. Polislere her şeyi anlatmış olabilir miydi? Kendisini ele vermiş miydi gerçekten? Ona kızma hakkını bile kendinde göremiyordu. Hem suçluydu hem masum... Hem aşıktı hem de sadist... Bazen ne yaptığını kendisi de bilmiyordu.

HÜSRANWhere stories live. Discover now