52. BÖLÜM: HÜSRAN DÎL-İ VİRAN 🥀 YAR YARASI

146 8 1
                                    

Gökhan Türkmen: Bir Öykü (şarkıyı bölüme inanılmaz yakıştırdım.) 🤗🥀

"Dün sabaha karşı, kendimle konuştum.

Ben hep kendime çıkan bir yokuştum.

Yokuşun başında bir düşman vardı,

Onu vurmaya gittim, kendimle vuruştum..."

                                                                               ÖZDEMİR ASAF

      

     Siyah aracımızın içinde dağ yollarında hızla mesafe kat ederken kendimi yaşananların debdebesinden bir türlü kurtaramıyordum

Ups! Ten obraz nie jest zgodny z naszymi wytycznymi. Aby kontynuować, spróbuj go usunąć lub użyć innego.

     Siyah aracımızın içinde dağ yollarında hızla mesafe kat ederken kendimi yaşananların debdebesinden bir türlü kurtaramıyordum. Yıpranmış gururuma aldırmadan hıçkırdım. Dökülen gözyaşlarımı ondan gizlemek istiyordum; fakat nafile! O beni benden daha iyi tanıyordu.

   Direksiyonu sola kırıp, "Ağlama!" dedi. Otoriter sesi durulmama yetmeyecekti. İçim acıyordu ve ben neye ağladığımı dahi bilmiyordum. Neydi gözlerimdeki kanlı yaşların sırrı? Yüreğimdeki hangi yarayı dezenfekte ediyordum ağlayarak. Dermanımı onun zehrinde mi saklamıştı Allah? Neydi benim çıkışım?

     Kutudan bir kâğıt mendil çıkarıp parmak uçlarıyla bana uzattı. "Ağlama dedim; o insanlar için değmez. Lilith denen o şeytanın böyle bir pislik yapacağını anlamalıydım." Aracın uzun farları tekinsiz harabeleri kucaklarken, karanlığın hapsolduğu yüzüne baktım. Zihnimi kemiren soruları onu sormak için kendi içimde sonu belirsiz bir mücadele veriyordum. Alacağım cevap da daha şimdiden kanını dondurmaya yetiyordu.

     "Onunla yattın mı?" Gözlerini kısıp, "Ne?" diye soruma soruyla karşılık verdi.
    "Bir ilişkiniz vardı; değil mi?  Bu sahiplenişin sebebi o." Ani bir frenin ardından öne doğru savruldum. Kolumu kavrayıp beni kendine çekti. "Sevgilindi değil mi? Belki de metresin." Gözlerimin derinliklerine baktı. "Benim senden başka bir sevdiğim olmadı. Aşkım da sevdam da sensin. O zavallı şeytanı gözünde kıymetlendirme. Benim için sadece sen varsın!" Yüzümü ondan çevirip bakışlarımı yere indirdim.

   "Kadınların sana nasıl baktığını gördüm."  Kaş altından beni yan yan süzdüğünü biliyordum. Bu hâlimden hoşlanmış olmalıydı. Sözlerimi kıskançlığa yorduğundan en ufak bir şüphem yoktu.

"Bu duruma alışman gerekecek sevgilim. Mervan Hanzade, koca bir ömrü kadınların ilgisinden kurtulmaya çalışarak geçirdi. Beni asıl delirten o salon erkeği kılıklı tiplerin sana olan bakışıydı. Belki de hatayı kalabalık bir mekânı tercih ederek yaptım. Herkesin ne kadar şanslı bir adam olduğumu görmesini istemiştim. Senin eşsiz bir kadın olduğunu anlamalıydılar. Olayların böyle gelişeceğini tahmin edemezdim."

     Mervan'ın haklılık payı vardı elbette. Salona girmemle birlikte tüm gözler üzerime çevrilmişti. Kadınların kıskanç bakışları ve onlara karşılık erkeklerin aşırı ilgili süzüşleri... Utandığım halde bunu belli etmemek için adeta çırpınmıştım. Ne yazık ki bombanın fitili çoktan ateşlenmişti ve bir kıvılcım tüm geceyi mahvetmeye yetmişti. Sessizlik uzayınca onu kadınlar konusunda biraz daha köşeye sıkıştırmaya karar verdim.

HÜSRANOpowieści tętniące życiem. Odkryj je teraz