84. BÖLÜM: HÜSRAN 3 AŞK-I DİLHUN 🔫 SUİKASTÇİ

125 9 5
                                    


  Medya: Gururum kadarsın (perdenin altındakiler)

Zulmüne gözümü yumup sana kalbimi açıp
Canımı yakacağını bile bile
Kapına dayandım, gururum kadarsın

Kaç kapı var daha yüzüme vuracağın
Kaç kez ölüp yine sana uyanacağım
Bilmem, ben üzülmem
Birkaç konu var kendime danışacağım
Gel yanıma cehenneme kucak açalım
Lütfen bu kez düşünme

Kaç kapı var daha yüzüme vuracağınKaç kez ölüp yine sana uyanacağımBilmem, ben üzülmemBirkaç konu var kendime danışacağımGel yanıma cehenneme kucak açalımLütfen bu kez düşünme

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

SUİKASTÇİ

     Nazar, avare bir dalgınlıkla yatağa sinmiş, korkunç akıbetini düşünüyordu. O uzun ölüm uykusundan uyanmış ama makus talihinden ve karanlık yüzlerin şaplaklarından kurtulamamıştı.

    İçi acıyordu. Ne geçmişini biliyordu ne de geleceğini. Kendini iki zaman küresinin arasına sıkışan yaralı bir kelebek gibi görüyordu. Yeni ve güzel bir hayatın özlemiyle başını kozasından çıkarmış, çıkarmasıyla da hayatın dik kayalarında yalpalayıp paldır küldür yere düşmüştü.

     İlk önce bedeninde tarifsiz acılar hissetmiş, yaralı yüzüne aynada korkuyla bakmıştı. İntihar ettiğini öğrendiğinde o hüzünlü gözlerle yüzleşmek hiç kolay olmamıştı.

   Çok düşünmüştü. Neden kıymak istedim canıma diye beynini tırmalayıp durmuştu da o gün yapıcı bir cevap bulamamıştı. Şimdi buluyordu. Kimsesiz bir kadın... Asansör boşluğunda yaşlı bir ceset... Suikast ve Allah'ın cezası çatışmalar... Yaşadığı hayat cehennemken kendisinin de bir tımarhane kaçkını olması normal sayılırdı.

     O eve yaka paça getirildiği gün hayat ona en acımasız kahkahalarını atmıştı. Çok iyi şeyler umuyor sayılmazdı ama bu kadarı da beklentilerinin arasında yoktu. Korkuyordu. Niyazi Komiserin kendisini bulup bu cehennemden kurtarmasını istiyordu. Ondan ve dostlarından başka imdadına konuşacak birilerini tanımamıştı. Şu durumda yardımı da sadece onlardan umabilirdi.

    Etrafına göz gezdirdi. Deli gibi bağırıp haykırmış, çevresindeki her şeyi kırıp dökerek kendince isyan etmişti. Mama dedikleri kadın bu hareketlerden rahatsız olunca birkaç sefer ona bağırmaya kalkmıştı kalkmaya fakat Nazar'ın hışmından ihtiyarlayıp sarkan bedeni kurtulamamıştı. Genç kadın, yaralı olduğu halde hepsine yetecek kadar cesur ve güçlüydü. Kolay kolay teslim olmaya da hiç niyeti yoktu.

     Odanın kırmızılığı içini karartmıştı. Loş ışık ise içindeki iğrenme duygusunu ortaya çıkarmaktan başka bir işe yaramıyordu. Orta büyüklükte bir odanın içindeydi. Mumlar ve koku çubukları odanın farklı yerlerine iliştirilmişti. Yatağın üzerinde kırmızı bir cibindilik vardı. Yatağın üzerindeki işlemeli, güpürlü yatak örtüsü her halinden özel bir hazırlığın ön haberciliğini yapıyordu. Bu detaylar bile bu korku yuvasını masal diyarı yapmaya yetmiyordu.

HÜSRANWhere stories live. Discover now