105. BÖLÜM

144 23 0
                                    

Selamm, yine benn yeni bölümleee. 😇

Nasıl gidiyor bakalım bölümler, çok az kaldı kitabın bitmesine.

Hatta son 10 bölüm.. 🥲

Evet, hadi okumaya geçelim ama önce yıldızı patlatalım ve lütfen okurken de yorumlar yapalım bol bol. 🥰

İyi okumalar... 🤍

🪽🪽

“Hüma! “

Ruhumu sarsan zelzelenin yanında hiçbir şeydi bedenimin sarsılması. Gördüğüm şeyin bir rüyadan ibaret olduğunu biliyordum ama öyle içine çekilmiştim ki rüyanın ne etkisinden çıkabiliyor ne de tepki verebiliyordum.

Nefes almakta bile güçlük çekerken ona tepki vermem saçma olurdu zaten.

“Cevap ver güzelim. ‘

Aren saatlerdir başımda ona cevap vermemi bekliyordu; yaptığı her harekete, her söze sessizlik ve umursamazlıkla tepki verirken onun yanı başımda yana yakıla daldığım yerden beni çıkarmasını izliyordum perişan halimle.

Çıkamıyordum.

Gördüğüm rüyanın ardından yataktan zıplayarak çıkmıştım, yanımda Aren yoktu. Bomboş odanın üstüme yıkıldığını hissederken tek yaptığım duvarın dibine çökmek ve dizlerimi kendime çekerek gözlerimi uzak noktalara odaklamak olmuştu.

Aren beni bu halde bulduğunda korkuyla yanıma gelmiş ve ne olduğunu sormuştu. Ona ne olduğunu deli gibi söylemek istiyordum ama dilime pranga vurulmuştu sanki. Susuyordum.

Saatlerdir süren beni kendime getirme çabaları hâlâ sonuç vermemişti. O da yanıma oturmuş başımı göğsüne yasladığında birkaç damla yaş gelebilmişti sadece gözlerimden. Kesik nefesler çıkarken dudaklarımdan karnımın içindeki hareketliliği hissediyordum. Sanırım bana bir şeyler anlatmaya çalışıyordu ama şu an bebeğimle bile ilgilenemiyordum.

Rüyam sanki gerçek olmuş ve beni içine çekmişti!

“Bebeğim, neyin var? “ Elini yanağımda gezdirdi Aren, tenimi sevdi. Saçlarımı okşadı ama beni kendime getirememişti bir türü.

Havada gri bulutlar gezinmeye başlamıştı, tahminlerime göre öğleyi geçmişti saat ve ben hâlâ olduğum yerde oturuyordum. Göğsüm nefes alıp vermek için kalkıp iniyordu ama başka hiçbir eylemde bulunmuyordum.

Yorgunluğum tüm bedenime yayılmıştı.
Sanırım tükeniyordum.

Öğle akşama dönüştü ve ben hâlâ duvarın dibinde oturmaya devam ettim. Aren bir ara dışarı çıkıp gelmiş ve yeniden yanıma oturmuştu. Başım göğsüne düşerken gözlerim yavaş yavaş yaşlarını akıtmaya başlıyordu.

Sönük halim tükeniyordu.

Gözlerinin yüzümde gezindiğini hissettim, grileri soluk yüzümde gezinirken rahatsız hissetmiştim. Neden bilmiyorum ama bana bakmasını bu sefer istememiştim.

Elim karnıma giderken içimde ılık bir sıvı hissediyordum, midemden boğazıma yükseldi ve boğazımda yakıcı bir tat bırakırken elim ağzıma kapandı. Ne yapacağımı bilemeyerek öylece bakındığım birkaç dakikada Aren şaşkınlık ve endişe dolu gözlerle yüzüme bakıyordu.

Duramazdım, bu şekilde geçmeyecekti. Yerden destek almaya çalıştım ama beceredim. Aren durumumu fark ettiğimde hızla yerinden kalkıp kalkmama yardım etti. Ayağa kalktığımda hızlıca yanından koşup odayı terk ettim. Adımlarım hızla banyoya girdiğinde öğürmeye ve içimdekileri çıkarmaya başladım.

ARAF MELEĞİ: Kayıp RuhWhere stories live. Discover now