50. BÖLÜM

755 137 1
                                    

Şarkımızı dinleyelim lütfen.. 👉🙍😻😼

Bölümü oylamayı ve yorum yapmayı ihmal etmeyelim lütfen. 🪻

Sizleri seviyorum 💞 iyi okumalar diliyorum... 🫠

🪽🪽

Birkaç saattir yoldaydık ve bu ıssız yollar daha bitecek gibi görünmüyordu. Sıkılmaya başlamıştım artık. Aren konuşmuyordu, ben konuşmuyordum. Sessizlik içime işlemişti.

Pars ile o konuşmasını dinlediğimi bilmiyordu, ikimiz de o konuşmadan sonra oldukça düşünceliydik. Aslında bir tarafım Pars'a inanıyordu, ne de olsa onu en iyi Pars tanıyordu ama bir yanım da ona inanmayı seçiyordu. Belki de benimle vakit geçirmek için gidiyorduk oraya.

İçimdeki ikilemi sonraya saklamaya karar verdim ve ona döndüm. Gri gözlerini dikkatle yolda tutuyordu. Issız yol bizi daha ne kadar götürecekti kimbilir.

"Sıkıldın mı? " Yüzüme bile bakmayan adam sıkıldığımı nasıl anlayabilmişti?

"Evet."

"Az kaldı, geldik sayılır. " Başımı sisli ormana çevirdim. Neredeyse bir saattir sis bizi takip ediyordu.

"Sanki biraz korkutucu. "

"Gideceğimiz yer böyle değil."

"Emin misin? " Tek kaşımı kaldırıp sorduğum alaylı soruya erkeksi kıkırdaması ile cevap verdi.

"Evet." Arabanın hızı yavaşlarken direksiyonu sağa kırdı. Sis bir anda geride kalırken önünde beliren taştan yapılmış eve baktım. "Gördüğün gibi, gayet güzel. "

Araba durduğunda yavaşça çıktım dışarı. Adımlarım çimlerin üzerinde ilerlerken bulunduğum yeri incelemeye aldım. Taştan yapılmış ev tahminlerime göre iki katlıydı. Üst katında çiçekli bir balkonu varken alt katı çitlerle örülmüş minik bir verandaya ev sahipliği yapıyordu. Evin etrafında çiçekli ağaçlar vardı ve bulunduğu konum geçtiğimiz izbe yoldan çok daha iyiydi.

Aren haklı çıkmıştı, burası hiç de korkutucu değildi. Hatta daha çok yaşanabilecek  bir yerdi.

"Beğendin sanıyorum? " Gözlerimi etrafta gezdirirken başımı salladım.

"Evet, çok güzelmiş. " Yüzüne yerleştirdiği zafer nidası ile eve doğru ilerledi. Arabadan aldığım kıyafet poşetimle peşinden gittiğimde bu kez de evin içinde gezdirdim gözlerimi.

Kendi evi gibi oldukça düzenli olan evde yine çok fazla eşya yoktu. Salon kısmında birkaç koltuk, büyük bir masa ve kenarda orta büyüklükte bir şömine vardı. Diğer odalara ilerlediğimde mutfağında yine aynı düzen vardı. Yalnızca buradaki dolaplar tahtadandı ama evin yapısına tam olmuştu.

Bir diğer odaya girdiğimde tek kişilik bir yatak ve birkaç dolaptan başka bir şey yoktu. Diğer oda da aynısıydı ve en arkadaki oda da.

Üst kata çıktığımda sadece iki oda olduğunu fark ettim. Odaların birine girdiğimde çift kişilik yatak, dolap ve küçük bir masa oldukça özenli yerleştirilmişti. Diğer oda da aynı şekilde düzenlenmişti. Ve tahminlerime göre burası da Aren'in zevkinden faydalanmıştı.

"Nasıl buldun evimi? "

"Çok güzel. " dedim hâlâ evin içinde dolaşırken gözlerim.

Keyifle gülümsediğini hissettim. "Benim karnım acıktı. "

Ona sahiden mi, der gibi baktım. Onların karınlarının acıkmadığını bilmeme rağmen neden böyle bir şey söylemişti anlamıyordum.

"Belki unutmuşsundur diye söylemiştim. " dedi yaramazlık yaparken annesine yakalanmış bir çocuk edasıyla. "Geçen gün yaptığın yemekler çok lezzetliydi. Tekrar yapar mısın? "

ARAF MELEĞİ: Kayıp RuhWhere stories live. Discover now