62. BÖLÜM

657 129 1
                                    

Bölümü oylamayı ve yorum yapmayı ihmal etmeyelim lütfen. 🥀

Sizleri seviyorum 💞 iyi okumalar diliyorum... 🌙

🪽🪽

Korkuyordum ve bu korkunun sonu yoktu. Aren'in yokluğu, sessiz kalması, Pars' ın yanımızdan ayrılıp bir daha geri dönmemesi, Asra'yla ikimizin odada kapalı kalışımız...

Her biri de iblisin içime ektiği korku tohumlarını yeşertirken ruhumu içine hapsediyordu.

İblis oyununda her birimizi ayrı yerlere sürüklemişti...

Buradan çıkış yolu bulmalıydım, onlara yardıma gitmeliydim. Tek başlarına o kadar ruhun içinde... Bir çıkış olmalıydı, bir yardım çağrısı.

Asra'ya baktım, gözlerindeki korku içlerine hapsolmuşken ne yapabiliriz diye sordum gözlerimle. Sessiz kaldı, susuşu çaresizliktendi.

"Yardım etmeliyiz. " dedim en sonunda. Başını salladı olumsuz şekilde.

"Buradan çıkamayız, yardıma gidemeyiz. "

Sinirle ayağa kalkıp bir elimi alnıma diğerini belime koyup gezinmeye başladım. "Ama olmalı, buradan bir çıkış olmalı Asra. "

O da ayağa kalktığında karşımda durdu. "Bak Vera, ben de onların yanına gitmek istiyorum ama Aren bu işi halledecek bunu biliyorum. "

"Nasıl! "

"Sadece bekle, lütfen. "

Gözlerindeki yalvarışa kayıtsız kalamadım, zaten yapabileceğim bir şeyim de yoktu elimde. Mecburen bu odada kalmaya devam ettim, çaresizliğimi ayağıma pranga yaptım.

Dakikalar geçerken ruhumu ele geçiren zehirli sarmaşık artık boğazıma gelmiş ve sımsıkı sıkıyordu. Nefes almama engel olurken iblisin beni yaşamdan kopardığını hissediyordum.

Kolumda hissettiğim acı ile gözlerim sağ koluma kaydığında omzuma doğru yol alan morlukları gördüm. Bunlar ne zaman olmuştu bilmiyordum ama acısını yeni yeni hissediyordum.

Mavilerim sağ kolumda takılı kalırken morlukları izledim bir süre, garipti. Bu gariplik morlukların daha da koyulaşması ve zaman geçtikçe artmasıydı. Garip bir şekilde hızla artıyordu morluk.

Asra'ya baktım, o da bana bakıyordu. Fark etmişti! Gözleri korkuyla kolumda dolaşırken dudaklarını araladı.

"Vera, bunlar ne? "

"Bilmiyorum, az önce fark ettim ve gittikçe dağılıyor. "

Asra elini kaldırıp morluğun üstüne koydu. Parmağının altında derin bir acı hissettiğimde yüzümü buruşturup kolumu çektim elinin altından.

"Acıyor mu? "

Başımı salladım, gözlerim dolarken cevap verdim. "Evet, elini sürdüğünde sanki derimin altında biri ateş yakmış gibi hissettim. "

Asra gözlerini kolumdan çekmedi bir süre, ikimiz de morlukların nasıl dağıldığını izledik. Bu normal bir durum değildi, bir yere çarpmış olsam bu kadar dağılmazdı. Kesinlikle bir şey vardı.

"B-başka bir yerin acıyor mu? "

Sorusuyla bedenime baktım, sol kolumda yoktu, bacaklarımda yoktu, göğsümde yoktu,sırtımda yoktu ama karnım... Göbek deliğimin çevresinde vardı.

"Vera bunu Wizard' a göstermeliyiz. "

Buradan çıkışımız yoktu, ona gidemezdik. Arenle Pars' ı bulamazdık. Sıkışıp kalmıştık. Lanet olsun!

ARAF MELEĞİ: Kayıp RuhWhere stories live. Discover now