5. BÖLÜM

1.9K 361 75
                                    

Yeni bir bölümden merhabalarrr... Bölümler yazılıyor ve her gün atacağım sanırım böyle giderse. 😉

Umarım buraya kadar olan kısmı da sevmişsinizdir, çünkü gerçekten zormuş bu tarzda yazmak. 🥲 Ama başaracağız biliyorum. 🌺

Yeni bölümü de buraya bırakıyorum. Merak etmeyin olayların içine gitmeye başladık. Çok kısa bir sürede heyacan tavan yapacak 😸😸

Neyse uzatmayayım, bölümü oylamayı ve yorumlar yapmayı unutmayın lütfen. 💞💞

İyi okumalar diliyorum şimdiden... 🌸🌸

🪽🪽

Kafam öyle karışıktı ki bugünü zihnimden silip atmak istiyordum. Her şey bugün olmuştu, nasıl bu kadar lanet bir gün olabilirdi?

Gözlerimi açıp kapattım, anlamsız bakışlarla baktım etrafıma. Hiçbir şeyin anlamı yoktu lügatımda, hiçbir şey heyecan vermiyordu bana. Buradan kurtuluş olmalıydı, yoksa bu şehirde yaşanmazdı.

Üstelik yüz yıl demişti. Yüz yıl boyunca beni aradığını söylemişti. İyi de ben sadece yirmi beş yaşındaydım, nasıl beni yüz yıl boyunca arayabiliyordu? Peki o kaç yaşındaydı?

"Bugün seni kaybedişimin yüzüncü yılı Hüma ama seni buluşum da bugüne tekabül ediyor. Biz birbirimiz için yaratıldık. " Beynimin döndüğünü hissediyordum, sanırım gözlerim kararıyordu.

Kendimi bir boşluktan düşer gibi hissettiğimde tamamen gözlerim kararmıştı. Hiçbir şey göremememin yanında bacaklarım da bedenimi taşıyamıyordu artık. Düştüğümü hissediyordum.

Kendimi kaybettiğimi sandığım anda belimden tutan güçlü ve büyük bir elle soğuk zemini boylamaktan kurtuldum. İkimiz de bu esnada sessizdik ama onun soğuk ve sık nefeslerini duyabiliyordum.

"Hüma! " Ses çıkaramıyordum, gözlerimi açamıyordum. Hiç güç yoktu sanki bedenimde, zihnim uyuşuyordu sanki.

Bedenim tüm hakimiyetini kaybettiğinde ayaklarım birden havalanıp göğsüm sert bir şeye yaslandı. Burnuma hoş bir koku geliyordu ve sanırım bu kokuyu biliyordum. Vanilya konusuydu onda duyduğum.

Burun deliklerimden sızıp akciğerlerimi işgal eden vanilya kokusu ile bir yöne ilerlediğimizi hissettim. Nereye götürüyordu beni bilmiyordum ama beni sıkıca sarıp sarmalamasından bana zarar gelmemesini istiyordu biliyordum.

Birkaç dakika sonra bir yere girdiğimizi hissettim. Nereye olduğunu hâlâ bilmiyordum ama hoş kokulu bir yerdi burası da. Ve kokular fazlasıyla tanıdıktı!

Sırtım sert kollarından ayrılıp yumuşak bir yere değdiğinde yatak diye düşündüğüm yere bıraktı beni. Üstümden ayrılırken tenimde bıraktığı soğuk nefesi ile irkilsem de hiçbir tepkide bulunmayıp yatmaya devam ettim.

"Uyumadığını biliyorum Hüma, gözlerini açabilirsin. " Nereden biliyordu, oysa iyi oyunculuk yaptığımı katıldığım tiyatro ekibinde göstermiştim.

Sessiz kalarak gözlerimi açtığımda karşımda onu gördüm yine. Bana gülen gözlerle bakarken yattığım yerden doğrulup oturdum. Yüz ifademde ne görüyordu bilmiyordum ama onun yüz ifadesi halinden memnun gibiydi.

Benim aksime!

"Evine hoş geldin Hüma. "

Gözlerimi ondan çekip etrafta gezdirdim. Büyük bir yerdi burası. Gri ve beyazın hakim olduğu renklerle kaplı, bazı yerlerinde resimler olan duvarları vardı. İçim huzursuz olmamıştı bu renklerle ama yine de korkuyordum. Bilmediğim bir yerde ve bilmediğim bir adamlaydım zira!

ARAF MELEĞİ: Kayıp RuhHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin