93. BÖLÜM

197 31 0
                                    

Selamm, yeni bölüm geldii!

İyi okumalar diliyorum, bölümü oylamayı unutmayalım lütfen. 😘

🪽🪽

Verdiğim karara sevinememişken içimde derin bir hüzün duyuyordum. Neden bilmiyordum ama o kadının kehribar gözlerinden akan damlalar içimdeki bu hüznü tetiklemişti. Bana değildi yaşları, biliyordum. Ve kime olduğunu da tahmin ediyordum. Aren'e.

Ona bakıp gözyaşını dökmüştü, ona bakıp kalbini kırmıştı. Kadın kimdi bilmiyordum, Aren'i nasıl tanıyordu bilmiyordum, Aren'den ne istiyordu bilmiyordum.

Onunla konuşmalı mıydım ya da konuşabilir miydim? Kim olduğunu sorsam söyler miydi ya da Aren'den ne istediğini?

Sanırım tek çözüm yolu buydu.
Onunla konuşacaktım.

Aren'e baktım, bizi izleyen ruhlara karşı gülümsüyor ve onlara birkaç söz veriyordu. Mutluydu, tekrar onunla olduğum için, onunla evleneceğim için mutluydu. Benim de öyle olmam gerekirdi, sonuçta ilk kez evleniyordum. Ama değildim, sebebi o kadındı.

Gözlerimi tekrar kadına çevirdim ama onu yerinde göremedim. Kaşlarım çatılırken diğer ruhların arasında gezdirdim gözlerimi ama yoktu, hiçbir yerde değildi. Nasıl bir anda ortaya çıkmış bir anda ortadan kaybolmuştu ki?

Anlamıyordum.

“İyi misin bebeğim? “

Aren'in sesi ile gözlerimi grilerine çevirdiğimde meraklı bakışları mavilerimde geziniyordu. Bir terslik olduğunu anlamıştı.

“Y-yok bir şey. “ demekle yetindim sadece. Olayın iç yüzünü öğrenmeden ona hiçbir şey söylemeyecektim.

“Hadi gel, Asralar bizi bekliyor. “ Kolumdan çekiştirmesine izin vermeden önce son bir kez daha baktım ruhların arasına fakat aradığımı bulamadım.

Hüsranla ilerlerken Asraların olduğu masaya ilerlemeye başladık yavaş yavaş. Bu sırada karşımıza çıkan ruhlar teker teker tebriklerini sunmuşlardı. Onlara güler bir yüzle cevap verirken sonunda masaya ulaşabilmiştik.

Asra, Pars ve Murat üçlüsü gülümseyerek gelişimizi izlerken yanlarındaki boş sandalyelere oturduk. Aren oturmama yardım ederken yanımdaki sandalyeyi çekip oturdu ve ellerini masada birleştirdi. Gözlerim kucağımdaki ellerime takılırken onların konuşmalarını dinliyordum.

“Duydunuz, büyük bir tören yapacağız ve hanedan mensupları da gelecek. Çok işimiz var kısaca ve herkese büyük sorumluluklar düşüyor.“

“Hallederiz.” Pars'ın kendine güvenen sesine hayran olmuştum ama yine de beni o anki duygu durumumdan kurtaramamıştı.

“Nikahı kim kıyacak? “ Asra'nın sorusuna kulak kabarttım.

“Henüz düşünmedim. “ dedi Aren. “Ama Wizard olabilir. “

Güzel fikirdi, onun emeğini üstümde fazlasıyla hissediyordum. Tabii buna hanedan mensupları da izin vermesi gerekirdi.

“Olabilir.” Asra da Aren'in fikrine katıldığında ses çıkarmadığımı fark etmişti. “Senin fikrin ne Hüma? “

Gözlerim gözlerine kalktı, titrek gözbebeklerimi Asra'nın gördüğünü tahmin ediyordum. Diğerleri fark etmeden sorusunu cevaplamaya çalıştım.

“Fena fikir değil. “ Herkes sustu, sanki benim devam etmemi ister gibi. Konuşmak istemiyordum daha fazla, sadece eve gidip uyumak istiyordum. “Eve gidelim mi? “

Sorum Aren'i sorgusuz sualsiz hareketlendirirken diğerleri hâlâ oturuyordu. Elini uzatıp elimden tuttup yardımı ile ayağa kalktım.

“Biz gidelim, siz kalın. “ Sözlerim bilinçsizce çıkmıştı dudaklarımdan. “Yani sizin keyfini bozmak istemiyorum, eğlenmenize bakın. “

ARAF MELEĞİ: Kayıp RuhWhere stories live. Discover now