Özel Bölüm-1

Magsimula sa umpisa
                                    

Kutunun içinde küçük bir hediye paketi daha vardı. Açtığımda bir bileklik çıkmıştı. Gümüş, düz bir bileklikte. Üstünde ise bir charm vardı, aşağıya bak filminde ki uçan balonlu ev vardı.

"Belki balon ile asarsın kendi-" Diyen Demin'u susturan şey Lidya'nin ona fırlattı bir tl olmuştu. "Sussana sen artık!" Dediğinde heyecanla Demon'a döndüm.

"Çok teşekkür ederim ikinize de, aşırı mutlu oldum." Dedim dolu gözlerle. O esnada pastalar ve içecekler de gelmişti. Hediyeleri hemen kaldırdım ve bilekliği bileğime takmaya çalıştım ama bir türlü takamamistim.

O esnada Demon uzanıp bilekliği almış ve anında bileğime takmıştı. "Beceriksiz bücür." Dediğinde göz devirerek önüme döndüm, bileklik gerçekten aşırı aşırı güzel gözüküyordu..

Önümde ki çikolatalı pastadan yerken bol bol sohbet etmiştik. "Bi şey diyeyim mi? Ben sizi gerçekten çok seviyorum ya, iyi ki varsınız." Dediğimde Lidya gülümseyerek bakarken Demon yandan laf atmıştı hemen.

"Ben hiç mutlu değilim, keşke tanışmasaydık bücür!" Dediğinde asla alınmıyordum. Çünkü biliyordum ki beni çok seviyordu ve onun anlaşma biçimi buydu.

"Sen Ural ile ne zaman buluşacaksın?" Diye soran Lidya'ya döndüm. "Saat iki de meydanda buluşacağız," Dediğimde durup saate bakmıştım, saat neredeyse iki olmak üzereydi.

"Kalkalım o zaman artık, akşam yine görüşeceğiz zaten." Dediğinde onaylamıştık. Ayaklanınca vedalaşmış ve ikisine de sıkı sıkı sarılmıştım.

"Çok güzeldi gerçekten, teşekkür ederim. Birazcık kısa oldu ama öbür türlü Ural'ın yanına geçemezdim, kimse bilmiyor biliyorsunuz." Dedim mahcupca, Demon dik dik baktı.

"Bence Ural ile birlikte asın kendinizi. Mesela akıl hastanesinde falan ölmeniz çok trajikomik olmaz mıydı?" Diyerek kahkaha atınca gülerek göz devirdim.

"Aynen, aklımı kaçırıp hastaneye kapatılacağım. Öyle bir şey olsa bile annemler beni hastaneye kapatmaz bir kere." Dedim gururla, Demon beni geçiştirince hesabı ödeyip çıkmıştık.

"Görüşüz! Akşam bize geçmeden bekleyin olur mu, annemler sonra niye ayrı ayrı geldiniz diye çemkirmesin." Dediğimde Lidya göz devirdi.

"Tamam Ayzacigim anladık, haberleri yok. Ama biraz daha söylersen geç kalacaksın." Dediğinde güldüm ve ikisine de el sallayarak öpücük attım. Daha sonra ise arkamı dönüp uzaklaşmaya başlamıştım.

Yine kalabalık caddelerden geçerken meydana geçmek adına daha da hızlı adımlıyordum. Telefonun çalınca Ural olduğunu zannetmiştim ama dedem arıyordu, gülümseyerek açtım ve kulağıma götürdüm.

"Alo, dedeciğim?" Dediğimde dedem gülmüştü. "Oyy, dedeciğim diyen sana kurban olurum ben." Dediğinde gülmüştüm.

"Güzeller güzeli torunum, kızım, can parçam doğmuş bugün benim. İyi ki varsın güzellerim güzelim." Dediğinde mutlulukla gülümsemiştim.

"Bende seni çok çok ama çok seviyorum, iyi ki varsın sende." Dediğimde dedem gülmüştü. Akşam hiçbiri gelmeyecekti, bunu ben istemiştim.

Bu seferki doğum günümü kalabalık değilde aile içinde kutlamak istiyordum, onlarda bu kararıma saygı duymuşlardı. Zaten şehir dışında oldukları içinde çok üstelememişlerdi. Sadece dedem gelecekti o da burada olduğu için, şehir dışında olsa da yine gelmesini isterdim zaten.

Dedemle olan sevgi dolu konuşmamızdan sonra kapamıştım, cok seviyordum onu gerçekten. Küçüklüğümden beri her olayda korurdu beni, bunu bilerek yaptığım hata ne olursa olsun ona sığınırdım, kimseyse aile büyüğü olduğu için ne ona ne bana hiçbir şey diyemezdi.

Karanlığa Gömülen Hayaller -tamamlandıTahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon