"Elinde kesik yok.." Dediğinde acıyan elime döndüm. Kanlar kot pantolonuma damlarken camı çıkartıp acıyla parmağımı kesiğe değdirdim, hissettiğim kanla birkaç derin nefes aldım ve dudaklarımı araladım konuşmak için.

"Yerinde olsa hiçbir şey demez ve kalkıp gider, üstüne de kendimi asardım bücür!" Diyen Demon ile aralanan dudaklarımı tekrar kapattım ve ayağa kalktım.

"Yanlış anlamışım. Yerdeki camların üstüne düştüm, elimi kestim sandım ama kesilmemiş." Dediğimde hâlâ kan akan kesiğe bakıyordum. Nasıl olur da görmüyordu? Canım çok acıyordu oysaki.

"Anladım.. geçmiş olsun." Dedi ve bana tuhaf bir şeymişim gibi bakıp uzaklaştı.

Acıyla birkaç adım attım ve sokaktan çıkıp kalabalık caddelere geçtim. Endişeli bakışlarım etrafta gezinirken kendime gelmeye çalıştım.

Çantamda ki peçeteyi alıp kana bastırdım ve yürümeye başladım. Kalabalık caddenin ortasındaki banka oturdum ve öylece etrafı izlemeye başladım. Bu gece uyumayacak ve sabah o avukatı bulacaktım, bu şekilde daha çok zarar görecektim.

.
.
.

"O piti piti, kim kimi sikti!"

Demon parmağını bir çocuğun üstünde durdurdu ve heyecanla bana döndü. "Şu çocuğu öldürmelisin bücür!" Demesiyle yutkundum ve çocuğa baktım.

Kahverengi saçları alnına düşmüş, büyük gözleri etrafta dolaşırken annesinin elini tutmuştu sıkıca.

Sol elimle gözlerimi ovuşturdum ve boynumu kütletip yürümeye devam ettim. Birini gördüğümde yanına adımladım.

"Şey, telefonunuzu kullanabilir miyim?" Diye sormamla adam cevap bile vermeden yanımdan geçip gitti. Demon kahkaha atınca göz devirdim.

"Senin yerinde olsam utançtan kendimi asardım bücür!" Diyen Demon kocaman bir kahkaha attı. Cevap vermeden başka birinin yanına gittim.

"Pardon, telefonunuzdan birini arayabilir miyim? Çok kısa sürecek." Dememle birkaç saniye bana baktı. "Tamam ama burada konuş, uzaklaşma." Derken telefonunu uzattı. Alıp kişilere girdim ve zorlansam da numara yazılan yeri buldum.

Karta bakarak avukatın numarasını yazdım ve açmasını bekledim. "Alo?" Diye bir ses gelince gülümsedim.

"Avukat bey, sizinle görüşmemiz gerek." Dedim ne diyeceğimi bilemeyerek. "Ayza?" Dedi başta emin olmak adına, onu onayladım. "Tamam, sen konum at ben hemen geliyorum." Demesiyle telefonu pat diye kapattım ve kapalı kadına döndüm.

"Şey, nasıl konum atıyoruz?" Diye sormam ile telefonu alıp aradığım numaraya konum attı. "Attım canım." Dediğinde teşekkür ettim, kadın cevap vermeden uzaklaştı.

Kaldırıma oturup gelen geçenlerin bakışlarını umursamadan onu beklemeye başladım. Bir süre sonra önümde bir araba durdu ve inen kişi avukattı. Ayağa kalktığımda hafifçe gülümsedi.

"Umarım sizi rahatsız etmedim?" Diye sormamla başını iki yana salladı. "Hayır, bende senden telefon bekliyordum." Derken kibarca gülümsedi.

Birlikte bir kafeye oturduğumuz da uzatmadan konuya girdim.

"Sizden bir şey isteyeceğim." Dememle kaşlarını kaldırdı söyle der gibi. "Bana birinin babasını bulmanız lazım, eğer yaşıyorsa." Dememle kaşları merakla çatıldı.

Karanlığa Gömülen Hayaller -tamamlandıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin