Telefonumu kapatıp kaldırdıktan sonra aklıma gelen şey ile boynundaki kolyeyi aldım ve içini açtım.

Mektubu aldıktan sonra küçücük katlanmış kağıdı açtım, neredeyse bir sayfalık bir yazıydı. Bu seferde onu okumaya başlamıştım.

Merhaba kardeşim.

Ben Asil, abinim. Tanıyorsun zaten, hep anlattım ben gökyüzüne kendimi.

Bugün okulda öğretmenim insanlara anlamlı ve güzel hediyeler yapmanın unutulmaz olduğunu söyledi, bende seni asla ama asla unutmamak için böyle bir hediye yaptım sana.

Bugün anneme seni sordum, bana gelmeyeceğini söyledi. Ama ben seni çok özledim artık. Kimse seninle ilgili konuşmuyor.

Ecrin var ve onu çok çok çok çoook seviyorum evet, ama seni de çoooook özlüyorum. Neden dönmüyorsun? Kayıp mı oldun?

Bir filmde pusulanın yol gösterdiğini gördüm, seninde pusulan var mı? Belki yolu bulup geri dönersin.

Eğer yoksa sakın korkma, ben alırım sana pusula. O zamanda ben bulurum seni, evimize geliriz.

Ama pusulan varsa geç kalma gel eve, olur mu? Ben seni artık çok özlemeye başladım, sarılmak istiyorum sana.

Daha fazla bekletme beni!

Seni en çok seven abin
Asil ⁠♡

Gözlerim dolarken yüzümde kocaman bir gülümseme vardı. O kadar seviyor muydu beni?

Kağıdı tekrar küçücük katlayıp kalbin içine koydum ve kolyeyi taktım.

Uzanıp masanın üstünden pusulayı aldım ve sırıtarak pusulaya baktım. Pusulanın kapağını açıktan sonra bir süre içindeki okları izledim.

Üstüne gözyaşımın düşmesi ile hızla sildim ve yutkundum.

"İçinde kesin kamera var bücür. Yerinde olsam duvara fırlatırım." Demesi ile Demon'a döndüm.

"Olmaz Demon, yoktur hem kamera falan." Dedim ve tekrar pusulaya baktım.

"O zaman ben, sen uyurken kurarım bücür!" Dedi ve kahkaha attı Demon. Ben sertçe yutkunurken kapağını kapattım ve sıkıca avcumun içinde sıktım pusulayı.

O sırada kapı çalındı ve Asil girdi içeriye. Elimdeki pusulayı görmesi ile gülümsedi ve kapıyı kapatıp yatağa oturdu.

"Beğendin mi hediyemi?" Diye sorması ile tekrar gözlerim doldu ve kocaman gülümsedim.

"Çok güzel.." Dememle güldü ve gözyaşlarıma baktı. "Bebek gibi ağlama." Diye söylenmesi ile güldüm.

Gözyaşlarımı sildikten sonra pusulaya döndüm. "Küçükken sizden haberim yoktu, sadece annem olduğunu sanıyordum." Dedim burukça gülümserken.

"Biliyor musun Ayza? Küçükken senin öldüğünü söylerlerdi hep, ama çocuk aklımla inanmazdım." Dedi ve güldü. "İyiki de inanmamışım."

Aslında mantıken karışan kız ölmüştü ve doğruydu, ama o asıl kardeşini kast ettiği için böyle diyordu.

"Keşke gerçek olsaydı be boğulan şahıs." Dedi Demon kederle. Eliyle sahte gözyaşlarını siliyor ve poz kesiyordu.

"Bu hediye gerçekten çok güzel, çok çok teşekkür ederim." Dememle kocaman gülümsedi.

"Bu sana küçük Asil'in hediyesi, ben sadece aracıyım." Dedi ve gülümseyerek ekledi. "Küçük Asil sen kayboldun diye sana pusula vermek istedi, büyük Asil sen tekrar kaybolma diye pusula verdi." Demesiyle kocaman gülümsedim ve gelen ani hisle yanına yaklaşıp ona sıkıca sarıldım.

Başta duraksasa da ellerini bana sardı ve o da sarıldı sıkıca. "Doğum günün kutlu olsun tekrardan," Dedi ve ayrılıp yüzüme baktı. "Nazlı kız." Demesi ile kaşlarımı kaldırdım.

"Nazlı mı? Ne nazı mı gördün sen benim?" Diye sormamla güldü ve alnımı öptü. "Sen artık benim nazlı kızımsın, itiraz kabul etmiyorum." Demesi ile kıkırdadım.

"Seni yine kandırıyor bücür, ne kadar salaksın!" Diyerek söylendi Demon gülerek.

"O zaman.. o zaman sende.." Dedim ve bir süre yüzümü inceledim. "Bende?" Diye sordu sırıtarak. Aklıma gelenle bende sırıttım.

"Koca ayı ol." Dememle gözleri büyürken ban dehşetle baktı. Ben kahkaha atarken o hâlâ dehşetle bakıyordu.

"Koca ayıyı nereden duydun sen bücür?" Diyerek dalga geçti Demon. Dışarı da bir poster de görmüştüm, yanlış anlamadıysam bir filmdi.

"Hiç yakıştıramadım size nazlı kız." Diye homurdanmasına güldüm. Tekrar bana yaklaşıp saçlarımı dağıttığında gülerek ona baktım.

"Umarım bir gün bu tavırlarına pişman ederler seni bücür."

.

.

.

•KESTİİİİK!

•Biliyorum kısa ama hızlı hızlı yazdım en azından bir bölüm atayım diye..

Efsun'u eklememi çok istemiştiniz bende ekledimmm.

•Şimdi şuraya ufacık bir açıklama ekleyeceğim, birkaç kişinin kafası karışmış çünkü.

Şimdi Ayza ve üvey babasının kızı karıştı, karışan kız çook küçükken öldü. Nehir hanım bir süre sonra Ecrin'i evlatlık edindi. Yani Asil'in yazdığı mektup aslında ölen ve karışan kıza, ama asıl yazdığı kişi Ayza. Çünkü asıl kardeşi o. Ve Ecrin yaşasaydı aşağı yukarı Ayza ile yaşıt olurdu.

Ve Ayza'nın üvey babasının bir kızı daha vardı, biliyorsunuz. Hatta karşılaşmasını çok istiyordunu, ama o kız şu an iki yaşında. Yani karşılaşmaları mümkün değil.

•Küçük Asil'in yazdığı mektup?

•Efsun?

•Bir sonraki bölüme kadar mutlu kalıııınnnn!!💕💕

Instagram: @aycalandiniiizz
Not: hesabım özel ve privimsi bişi saçma yani biraz haberiniz olsun MAODNCIVNOCNCICNCOCNCICN

Karanlığa Gömülen Hayaller -tamamlandıOnde as histórias ganham vida. Descobre agora