İNDİRİLEN DİN Mİ ? UYDURULAN...

By MSD4921

31.5K 1.2K 440

Akıl, Göz Gibi, Din Bilgileri de Işık Gibidir. Göz, Işık Olmadıkça, Karanlıkta Görmez. Göz, Karanlıkta Görmed... More

BİSMİLLAHİRRRAHMANİRRAHİM
NAMAZIN TARİHİ
ŞİMDİ OKU... MEZARDA OKUYAMAZSIN...
FAL... BÜYÜ... KEHANET...
DÖVME
HESAP GÜNÜNÜ UNUTMAYALIM ve UNUTTURMAYALIM
ÜMMÜ ZER' HADİSİ
ÜMMET-İ MUHAMMED'İN HUSÛSİYETLERİ
ORUÇLULAR İÇİN BERÂAT
KIZ İSTEME MERASİMİ
salatı selâm
Din Kardeşlerim
Kadınlar...!
dargınlık...!
DİKKAT...ŞEHVET
→ KİMSENİN YAPTIĞI YANINA KALMAZ ←
Her şeyi bilmek iyi mi ?
Peki sizin derdiniz ne .....?
!... STRES...!
BAŞ MELEKLERİN CUMA NAMAZI.
Ümmetim üç şeyi sever...!
ADAMIN (adem'in insan'ın) DİBİ.
KIYAMET ALÂMETLERİ
Ey insanlar!.
Hazret-i İbrahim, Niçin Oğlunu Kurban Etmek İstedi?
SÛİZAN
İNSANIN KADER KAT SAYISI
''Ay gönlüne doğsun, ahlarım gönlümden sana doğrulsun''
Hariciler kimdir, nasıl ortaya çıkmıştır ve temel özellikleri nelerdir?
Hz. MUHAMMED VE ANNELER
Kötü Ahlak Kabir Azabına Sebep Olur...!
YEDİĞİN GİYDİĞİN HARAM OLUNCA
MEMNUN OLDUM YAŞADIĞIMA
NEDEN BAŞIMIZA BİR ÖMER GELMEZ?
EVLİLİĞİN BÖYLESİ
Muhiddin-i Arabî buyuruyor:
..Muhiddin-i Arabî buyuruyor:
HİÇ NAMAZ KILMADAN CENNETE GİDEN ADAM
Muhiddin-i Arabî buyuruyor:
YAHUDİLERİN MAYMUN OLMALARI ?
NAMAZIN FAZILETİ
Kur-An'la ilahi aşk" islami evlilik
Gerçek Soru
AĞLA EY NEFİS!
"Yâ Kime?!"
ÎKAZ...!
İtikadî Meselelere Hiç Girmiyorum Bile!
İslâm'da Modern, Demokrat, Ilımlı Müslüman ve Aşırılık Yoktur!
Muteber Kaynak Kitaplardan Bâzıları:
Herkes Birbirini Suçluyor
İslâm Nâkil Dinidir.
Ne Yapmaya Çalışıyorlar ve Nasıl?
DİNİN NAMUSU...!
Çıplaklık Tâcizdir
FİTNE
Epeydir İnce Bir Mesele Takılıyordu Aklıma
Bismillah Şerif'in Esrarı
İslâm ve İlim
Âlimler Huyun Değişip Değişmemesi Hakkında Diyorlar ki:
Günümüz Müslümanlarının
Millî Eğitim Bakanlığından Onaylı...!
Aslında Kadın Düşmanı Filân Değilim Ama...
Şehvet ve Aşk Hastalığı !!!
Çok Eşlilik
Bir Zamanlar Yoktu İnternet
Bir Şeyi Anlatamazsınız, Anlatsanız da
Ehl-i Sünnet Âlimleri Buyuruyorlar ki:
Îmânın Gitmesine Sebep Olan Şeyler:
Tevbe Kapısı Nasıl Şeydir?"
Selâmlaşmak:
Doğru Yolda Olmak...
Bakalım Neymiş?
Kâbil'in Ateşe Tapması ve İdrîs Aleyhisselâm'ın Kıssası:
MÜBAREK ÜÇ AYLAR
Recep ay'ındaki namaz...! ve duâ
Kabir Azâbından Kurtaran Şeyler:
Hazreti Âdem Aleyhisselâm'ın Vefâtı:
Haber-i Nuh Aleyhisselâm:
Hikmet Ehli Zâtlar Buyuruyor ki:
Dâvûd-i Tâî Hazretleri:
Îmâm-ı Rabbânî Hazretleri
KADİR GECESİ
KURAN' DAN BAŞKA KAYNAK DELİL TANIMAM DİYENLER?
Kur'an ve Sünnet'e Tabi Olmak
Mİ'RÂC GECESİ
İsm-i Rahman Duâsı:
TARİKATLAR VE CEMAATLER NASIL OLUŞUR?
İbrahim Aleyhisselâm
Dört Grup İnsan Vardır.
insan dört parçadan oluşur
DUÂNIN DİNİMİZDEKİ YERİ
Hangisi acep !!!
DUÂNIN KABUL EDİLMESİNİN ŞARTLARI
İslâm Ayrı Mezhep Ayrı Değildir!!
GÜNLÜK OKUNMASI TAVSİYE EDİLEN DUÂLAR
DİĞER MEŞHUR DUÂLAR
BERÂT GECESİ
Evliyânın Anılması...!
DİN NEDİR?
► Yaratılış...
► Cehennemi Merak Ediyor musunuz?
RAMAZAN AYI VE HÜKÜMLERİ
İnsanlar Dört Kısımdır...
orucu bozucak hasletler..!
Vesvese....!!!
Süleyman Aleyhisselâm
ASHÂBlN İLME TEŞVİKLERİ
Felsefi Ve Bilimsel Bir Farkindalik
KORKU!!!
KURBAN
Arefe.
SELEF/HALEF
Neyin derdindesiniz siz?
Talebe-Âlim Münazarası
Kabir Azabı ve Suali !!!
Aşure..!
İnanmak isteyene,inanıyorum diyenler dahi!
ŞİİR/ŞAİR
İNSAN...!
::BİLİNEMEZCİLİK::
KALP
Kutlu Doğum ve Mevlid Kandili...!
Adalet
Resim yapmanın hükmü
ZEMAHŞERÎ
Cennetin Nimetleri
Ahlakı bozma gayretleri;
Berzâh Âlemi ve Kabir Azâbı:
Ümidin Böylesi!
Size benim vasiyetim olsun!
Keseci Kadın
Tarihte İlk Çalgı!
Cinsî münâsebette ters ilişki;
Hakîki İnsan Kimdir?
Mezhepsizlik Dinsizliğin Köprüsüdür
ZAMANE ALİMLERİNE (!)
Dört maddeli hadis-i şerifler
Beş maddeli hadis-i şerifler
Sekiz maddeli hadis-i şerifler
Vasiyet-i Nebi(sav)
İslâm ve İlim
Kadınlar ile Erkekler
VALLAHİ MÜRAİSİNİZ !
Cehaletin Sinsiliği
==BERAAT GECESİNE ÖZEL==
Teheccüd/1
Teheccüd/2
Teheccüd/3
KADININ ERKEK ÜZERİNDEKİ HAKLARI
BÖLÜM 1
BÖLÜM 2
Bölüm 3
Bölüm 4
Bölüm 5
Bölüm 6
Bölüm 7
Bölüm 8
Bölüm 9
Bölüm 10
Bölüm 11
Bölüm 12
Bölüm 13
Bölüm 14
Bölüm 15
Bölüm 16
Bölüm 17
(Dua'ma Amin Der misiniz.?)
ÖZENLE DİKKAT!!!
İtikâf-Kadir Gecesi-Fître
Kader Hakkında...
Yüzüklerin Efendileri
Yaratılış...
Ahh şu kadınlar!
MEZHEPSİZLİK BATIL BİR MEZHEPTİR
İslâmiyet'te İlk İtikad Ayrılıkları
mevdudi-seyyid kutup
*-ACİL BİLDİRİ-*
BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHÎM
İLMİMİZİ ARTTIRMALIYIZ!
TUHAF DEGİL MI?
...ILK'LERIMIZ...
KUR'AN MUSLUMANLIGI(!)
İslâm'da...
Modern, Ilımlı, Demokrat Müslüman Nedir?
TEHLİKENİN FARKINDA MISIN/IZ(!)
İslamoğlu ise Goldziher !!!
YASAKLANDIRILAN İNCİL
KUR'AN'DA İNSANIN ÖZELLİKLERİ
Zilhicce
Dua Niyaz-ı
Fani-Baki
KURBAN KESMENİN FAZİLETİ
Başarısızlığın 30 Nedeni
INDIRILENI UYDURULANLAR
Hasta Ziyâreti Sünnettir
SON VE DE SONUÇ OLARAK
HEY GİDİ OSMANLI HEY !
BILGILENDIRME

TESLIMIYETIN MERHAMETI"KOÇ"

60 5 0
By MSD4921

► İsmâil Aleyhisselâm’ın Kurban Emri

İbrahim Aleyhisselâm Şam’da, Kıtalın Harâm Olduğu Aylardan Zilhicce Ayı’nın Sekizinci Gecesi Rüyâsında, Oğlu İsmâil’i Kurban Etmek Emrini Aldı. Ertesi Gün, İbrahim (a.s.) Kendi Kendine Şöyle Düşündü:

▬ “Acaba, Benim Oğlumu Kurban Etmemden Murad Hakîkât Olup, Bizzât İsmâil’i Kurban Etmek midir? Çünkü Benden Evvel, Hiçbir Peygamber Çocuğunu Kurban Etmekle Memur Olmamıştır. Bilhassa, İsmâil’de Nur-u Muhammedî Vardır...”

Bu Manâdan Ötürü O Günün Adına, ‘Terviye Günü’ Derler. O Günün Akşamı, Dokuzuncu Gece Oldu. O Gece Rüyâsında Oğlunu Kurban Etmekle Memur Oldu. Ertesi Gün Olduğu Zaman Bildi ki, İş Hakîkâttir. Bizzât İsmâil’in Kendisini Kurban Etmekle Memurdur.

Üstteki Manâdan Ötürü de Bu Günün Adına, ‘Arefe Günü’ Denildi.

Ancak, İbrahim (a.s.) Develerin En Alâsından, Semizlerinden Yüz Deve Kurban Ederek, Merhâmetliler Merhâmetlisi Yüce Mevlâ’dan Oğlu İsmâil’e Bedel Olmasının Kabulünü Niyâz Eyledi. Onun Bu Niyâzı Üzerine Semâdan Ateş İnip,  Develerin Yüzünü de Yaktı. Böylece Kurbanlar, Kabul Oldu.

Ertesi Gece Oldu ki, Bu Onuncu Gece idi. Tekrar, Tekidli Olarak, Oğlu İsmâil’i Kurban Etmekle Memur Oldu.

Sabah Oldukta, İbrahim (a.s.) İp ve Bıçak Aldı. Devesine Bindi. Oğlu İsmâil’i Kurban Etmek İçin, Mekke Tarafına Yollandı. Allah’ın Kudreti ile Yer Dürüldü. Kuşluk Vakti Gelip, Mekke’ye Erişti. Hâcer’e Gitti ve Şöyle Dedi:

▬ “Oğlum İsmâil’in Başını Yıka, Yağla, Tara, En Güzel Elbiselerini Giydir. Onu Ziyâfete Götüreceğim.”

Bunun Üzerine Hâcer, İsmâil’in Başını Yıkadı, Yağladı, Süsledi. İbrahim’e (a.s.) Teslim Etti ve İbrahim (a.s.) Onu Alıp Gitti.

Şehirden Kaybolup Giderken Şeytan Kendi Kendine, Şöyle Dedi:

▬ “Eğer Bunlara Şimdi Fitne Edemeyip Azdıramazsam, Kimseye Fitnelik Edemem!”

Bunu Söylendikten Sonra, Önce Hâcer’e Gitti. Ona Gelip, Şöyle Dedi:

▬ “Sen Nasıl Oturursun? İbrahim, Oğlunu Alıp Boğazlamaya Götürdü!”

Hâcer (r.a.) Şöyle Dedi:

▬ “Yalan Söyleme! Hangi Babayı Gördün ki, Çocuğunu Boğazlar? Hiç Baba, Oğlunu Boğazlar mı?!”

ve... Şeytanı Kovdu. Ama Şeytan Şöyle Dedi:

▬ “Öyle ise, Acaba Ziyâfete Giden Adamın, İp ve Bıçak Almaya Ne İhtiyacı Var? Bunları, İsmâil’i Boğazlamak İçin Aldı!”

Hâcer Sordu:

▬ “Neden Boğazlayacak? İbrahim Peygamberdir. Hiç Peygamber, Adam Öldürür mü? Bilhassa Kendi Çocuğunu?!”

Şeytan, Şöyle Anlattı:

▬ “Rüyâsında Kendisine, “Oğlunu Kurban Et!” Diye Emir Verildi. O da Bunu Rabbülâlemin’den Sanıp İşe Girişti!”

Hâcer, Şöyle Dedi:

▬ “İbrahim (a.s.) Peygamberdir. Peygamberlerin Rüyâsı Haktır. Eğer İbrahim İsmâil’i Boğazlamak İçin Emr Olunduysa... Can Baş Üstüne, Deyip Ben ve İbrahim (a.s.) Oğlumuzu Fedâ Ederiz. Oğlum Dahi Canını Fedâ Eder. Oğlumu Değil, Beni Dahi Boğazlamağa Emr Olunsa... Kendim Dahi Teslim Olup Boğazlanırım. Biz, Yüce Allah’ın Emrine Muti ve Münkadız!”

Böyle Dedikten Sonra, Şeytanı Kovdu.

İblis, Hâcer’e (r.a.) Bir Türlü Azdırmasını Tesir Ettiremedi. Kör Pişman Döndükten Sonra, Şöyle Dedi:

▬ “Gideyim, İbrahim’e Bir Fitne Vereyim...”

Ardından Yetişti. Gördü ki, İsmâil (a.s.) Babasının Önünde Koşup Gidiyor. İbrahim’in (a.s.) Yanına Gelip, Şöyle Dedi:

▬ “Ey İhtiyar, Bu Oğlunla Nereye Gidiyorsun?”

İbrahim (a.s.) Ona, Şöyle Cevap Verdi:

▬ “Şu Tepenin Ardına Gideceğim. Orada Bir İşim Var.”

Şeytan, Şöyle Dedi:

▬ “Biliyorum, Oğlun İsmâil’i Orada Boğazlayacaksın. Hele Oğlunun Boyuna Postuna Bak. Onun Güzelliğine, Değerine, Vücûdunun Uygunluğuna, Güzel Edebine, Ana Babasına İnkıyad ile Tam Tâzimine ve Tekrimine Bak. Sen Bu İhtiyarlık Hâlinde Ancak Bir Çocuğa Sahip Olmuşsun. İnsan, Onu Boğazlamayı Hatırına Bile Getiremez. Nerede Kaldı ki, Bu İşe Girişe?”

Bunun Benzeri Daha Nice Sözler Edip Teşvişe Düşürecek Kelâmlar Etti. Kendisini Fitneye Düşürmek İstedi. İbrahim Aleyhisselâm, Şöyle Dedi:

▬ “Evet, Hep Bu Sözlerin Yerindedir. Benim, Ona Karşı Sevgim, Senin Çocuğum İçin Ettiğin Metihlerden Bin Kat Fazladır. Ne Var ki, Kurban Etmekle Memur Oldum. Kulun, Mevlâ’sının Emrine İtaât Etmesi, Her Şeyden Önde ve Önemlidir.”

Şeytan Tekrar, Şöyle Dedi:

▬ “Sana Rüyâda Bu Emri Veren Şeytandır Ama Sen, Rabbinden Sanıp, Boğazlamaya Gidiyorsun? Hiç Âlemlerin Rabbi Bir Kimseye, “Çocuğunu Boğazla!” Diye Emir Verir mi? Böyle Emrettiği Şimdiye Kadar Oldu mu ki, Sana da Emrede?”

Onun Böyle Deyişinden Anladı ki, Bu Sözü Eden Şeytandır. Şöyle Dedi:

▬ “Ey Allah’ın Düşmanı, Geri Dur! Muhakkak Ben Bu İşi Yapacağım. Çünkü, Yüce Allah, Bana Bu Emri Verdi. Ben O’nun Yüce Emrine Muti ve Münkadım!”

ve... Şeytanı Kovdu. Şeytan Bundan da Muradına Eremeyip, Kör Pişman Hüsrâna Uğradı.

O Gittikten Sonra İbrahim Aleyhisselâm Oğluna, “Gel...” Deyip Ardına Aldı. Kendi Kendine, Şöyle Dedi:

▬ “Baka Baka Belki Kalbime Bir Değişiklik Gelir?”

ve Bundan Korktuğu İçin, Ardına Aldı.

Bundan Sonra, İsmâil (a.s.) Babasının Arkasında, Gülerek Sevinerek Gitmeye Başladı. Şeytan Onun Bu Hâlini Görünce, Kendi Kendine:

▬ “Bu, Henüz Çocuktur. Belki Onu Fitneye Düşürebilirim...”

Diye Ümit Ederek, Yanına Geldi ve Şöyle Dedi:

▬ “Babanla Böyle Sevinerek Nereye Gidiyorsun?”

İsmâil Aleyhisselâm, Şöyle Dedi:

▬ “Ziyâfete Gidiyorum...”

Şeytan Ona, Şöyle Dedi:

▬ “Ziyâfete Gidiyorum Diye Seviniyorsun Ama Babanın Elindeki İpi ve Bıçağı Görmüyor musun? Seni Boğazlamaya Götürüyor!”

İsmâil (a.s.) Sordu:

▬ “Ne İçin Boğazlasın?”

Şeytan Lânetli, Şöyle Dedi:

▬ “Rüyâsında Gördü. Rabbinden Sanıp Seni Boğazlayacaktır!”

İsmâil (a.s.) Şöyle Dedi:

▬ “Mademki Babam Beni Boğazlamakla Emr Olundu, Can Baş Üstüne...”

Daha Fazla Sevinerek Gitmeye Başladı.

İsmâil Aleyhisselâm Böyle Giderken, Şeytan Bir Söz Daha Söylemek İstedi Ama İsmâil (a.s.) Kızıp, Yerden Bir Taş Alıp, Şeytana Attı. O Taş, Şeytanın Gözüne Rastladı; Gözü Çıktı!

Bundan Sonra Şeytan, Kör Pişman Hüsrân İçinde Kaçıp Gitti.

Bundan Kalmıştır ki, Müslüman Hacılar O Yere Geldikleri Zaman, Şeytana Yedişer Taş Atarlar. Bunu, İsmâil (a.s.) Peygambere Uymak İçin Yaparlar.

Allah’ın Salâtı ve Selâmı Ona ve Bizim Peygamberimize...

O Mahalde Taş Atmayı, Allahû Teâlâ Bu Ümmete Vâcib Kıldı.

İbrahim (a.s.) Peygamber, Oğlunu Kurban Etmekle Memur Olduğu Yere Geldiği Zamanki, Orası Minâ’dır; İsmâil Aleyhisselâm’a, Şöyle Dedi:

▬ “Ey Oğul! Ben Rüyâmda Seni Boğazlamakla Memur Oldum. Bilirsin ki, Peygamberlerin Rüyâsı Haktır. Ey Oğul! Düşün, Görüşün Nedir? Muti ve Münkad Olur musun?”

İsmâil (a.s.) Şöyle Dedi:

▬ “Ey Benim Cümleden Daha Şefkâtli Babam! Sen Memur Olduğun Boğazlamayı Yapıp Beni Boğazla. İnşaAllah Beni, Allah’ın Emrine Muti ve Münkad ve Sabredici Bulursun.”

Sonra, Şöyle Dedi:

▬ “Ey Baba, Neden Bunu Evde Söylemedin? Ta ki, Anama Vedâ Edeyim? Analık Hakkından ve Ahiret’e Dair Haklardan Helâllik Talep Edeyim?”

Sonra, Şöyle Devam Etti:

▬ “Ey Baba, Benim Senden Birkaç Hâcetim Var. Bir Ricam Odur ki, Bu İple Benim Ellerimi ve Ayaklarımı Bağla. Ta ki, Boğazlandığım Zaman, Hareket Edip Elim ve Ayağım Size Dokunup Edebe Aykırı Hareketle Sevâbıma Noksanlık Gelmeye. Çünkü Ölüm Acısı Şiddetlidir. Ey Baba, Benim Kabrimi Anama Gösterme. Ta ki, Her Zaman Onu Görüp de, Musibeti Tazelenmeye. Ey Baba, Gömleğimi Arkamdan Çıkar. Ta ki, Kan Bulaşmaya. Onu Götürüp Anama Ver. Benden Ona Selâm Söyle. Ricam Odur ki, Sabreylesin. Yüce Hakk’ın Emr-i Şerifine Muti ve Münkad Olsun. Her Ne Zaman Beni Görmek İsterse, Gömleğime Bakıp, Onunla Müteselli Olsun. Benim Gibi Çocuk Olanları Yanına Koyma. Ta ki, Onu Gördükte, Ben Hatırına Gelip Derdin Tazelenmesin. Ey Baba, Bıçağını Bile. Ta ki, Tez Kesip Zahmet Vermesin. Benim Yüzümü Yere Çevir. Bıçağı Gerdanıma Koyduğunda, Yüzünü Benden Çevirip, Çok Kuvvetli Birden Çek, Boğazla. Eğer Yüzüme Bakarsan, Babalık Şefkâti Ağır Basar, Kesip Boğazlayamazsın. O Zaman Allah’ın Emri Tehir Edilmiş Olur...”

Bunlara Benzeyen Daha Nice Vâsiyetler Ettikten Sonra:

▬ “Acele Olarak, Memur Olduğunuz İşi Yerine Getiriniz!”

Diye Niyâz Eyledi. Bunları Dinlerken, İbrahim Aleyhisselâm Peygamberin Gözlerinden Yaş Aktı ve Şöyle Dedi:

▬ “Sen, Ne Güzel Yardımcısın, Ey Oğul...”

Bundan Sonra, İbrahim (a.s.) İsmâil’in (a.s.) Ellerini Bağlayıp, Yanı Üzerine Yatırdı. Daha Sonra, İki Rekât Namaz Kıldı. Ağlaya Ağlaya Mübarek Ellerini Kaldırıp, Hâcetleri Bitiren, Duâları Kabul Buyuran, Celâl ve İkrâm Sahibi Yüce Zât’a Huşuu Tam ve Huduu Tam ile Tazarru ve Niyâz Edip Şöyle Dedi:

▬ “Ey Benim Rabbim! Sen Lütuf ve Kereminle Benim İhtiyarlığıma ve Günâhsız Bu Masumun Hâline Merhâmet Eyle...”

Böylece Tazarruunu Tamam Edip, Memur Olduğu İşe Girişti.

Bu Sırada Sübhan Olan Yüce Hakk, Bütün Semâ Meleklerinden Perdeyi Kaldırıp, İbrahim (a.s.) ve İsmâil’in (a.s.) Hâllerini, Gözle Onlara Gösterdi.

Melekler ve İbrahim Aleyhisselâm, İsmâil Aleyhisselâm’ı Yere Yatırıp Eline Bıçak Alarak Gerdanına Koyup, Boğazlamak Murad Eylediğini Gördüklerinde, Cümlesi Birden Secdeye Vardılar. Sübhan Olan Yüce Allah, Şöyle Buyurdu:

▬ “Ey Meleklerim! İbrahim Kulumu Gördünüz mü? Bıçağı, Oğlunun Gerdanına Koyup, Benim Emrime İmtisalen Nasıl Boğazlamak İstiyor. İsmâil Kulum Ne Keyfiyette, Teslim Olup, Bıçağa Gerdan Uzatıp, Muti ve Münkad Olup Duruyor. Ancak Benim Rızâm İçin...”

Böylece Onları Övünce, Melekler Ağlayıp, Şöyle Dediler:

▬ “Ey Rabbimiz! İbrahim Aleyhisselâm, Gerçekten Halilliğine Lâyık. İsmâil Aleyhisselâm, Gerçekten Yüce Emrine Muti ve Münkad Kulundur. Sen Merhâmetliler Merhâmetlisisin...”

ve... Rica Makamında Oldular.

İbrahim Aleyhisselâm, Bıçağı Çektiği Zaman, Kesmedi. Bıçağı Tekrar Biledi, Gerdanına Koyup Kuvvetle Çekti; Yine Kesmedi. Kesmek Değil, Bir Yer Bile Edip Çizmedi. Öfkelenip Taşa Çaldığı Zaman, Taşı Kesti.

Hâlen Müslüman Hacılar Ziyâret Ettikleri Zaman, Allah’ın Kudretini Müşahede Ederler.

İbrahim Aleyhisselâm, Bıçağa Kızıp, Şöyle Dedi:

▬ “Böyle Yumuşak Eti Kesmeyip, Böyle Sert Taşı Kesersin?!”

Allah’ın Kudreti ile Bıçak Dile Gelip, Şöyle Dedi:

▬ “Ey Allah’ın Halil’i, Gazap Buyurma! Ateş Her Şeyi Yakarken, Nemrud’un Yaktırdığı O Büyük Ateş, Sizi Neden Yakmadı?”

İbrahim Aleyhisselâm, Şöyle Dedi:

▬ “Yüce Hakk Ona, “Yakma...!” Diye Fermân Buyurdu...”

Bıçak, Şöyle Dedi:

▬ “Ey Allah’ın Halil’i, Kudreti Yüce Olan Allah, Mübarek Vücûdunuzu Yakmaması İçin, “Yakma...!” Diye Bir Kere Emir Buyurdu. Hâlbuki Siz, Bıçağı Elinize Aldığınızdan Bu Yana, Yetmiş Kere, “İsmâil’in Vücûdundan Bir Kılı Dahi Kesme...!” Diye Fermân-ı İlâhî Geldi. Nasıl Keserim?”

İbrahim Aleyhisselâm Peygamber, Bu Hayretengiz Sırra Karşı Şaşırıp Dururken, İsmâil (a.s.) Şöyle Dedi:

▬ “Ey Baba, Bıçağı Tekrar Bile. Gerdanıma Getirdiğin Zaman, Sen ve Ben Allah’ın Adını Analım; Çek...”

⚛ İsmâil Aleyhisselâm’a Fedâ Gelen Koç Kurbanı:

Bunun Üzerine İbrahim Aleyhisselâm, Tekrar Bıçağını Keskinledi. İsmâil Aleyhisselâm’ın Mübarek Boğazına Koyup Çekmek Murad Ettiği Zaman, Yüce Hakk, Azâmet ve Celâli ile Cebrâil Aleyhisselâm’a, Şöyle Hitâb Etti:

▬ “Yâ Cebrâil! Üç Bin Üç Yüz Altmış Senedir Cennette, Kulum İsmâil’e Fedâ İçin Terbiye Olunup, Cüssesi Büyüyen Koçu Alıp, Kulum İsmâil’i Bıçak Kesmeden Yetiş! İbrahim’e, Şöyle Söyle: Bu Koçu, İsmâil’e Fedâ Olarak Kurban Eylesin! İkisinin Amelini de Kabul Ettim!”

Yüce Hakk’ın Bu Emri Üzerine, Cebrâil (a.s.) O Koçu Alıp, Makamından:

▬ “Allahû Ekber, Allahû Ekber! (Allah En Büyüktür, Allah En Büyüktür!)”

Diyerek İnmeğe Başladı. İbrahim (a.s.) Cebrâil’in (a.s.) Tekbirini İşittiği Zaman Bildi ki, Müşkilinin Çözümü Geliyor. Buna Karşılık Kendisi de:

▬ “Lâ İlâhe İllallâhü Vallâhü Ekber! (Allah’tan Başka İlâh Yoktur, Allah En Büyüktür!)”

Diyerek, Âlemlerin Rabbi Yüce Allah’ı Tevhîd ve Tekbir Eyledi.

İsmâil (a.s.) Dahi Yattığı Yerde, Cebrâil’in (a.s.) Tekbirini, Babasının Tevhîd ve Tekbirini İşittiği Zaman Bildi ki, Râhim, Rahmân Allah’ın Râhmeti Zuhur Eyledi. Kendisi de:

▬ “Allahû Ekberü ve Lillâh’il-Hamd (Allah En Büyüktür, Hamd Allah’a Mahsustur!)”

Diyerek, Tekbir Getirdi; Allah’a Hamd Etti...

Bir Başka Rivâyette:

▬ “Allahû Ekber, Allahû Ekber! (Allah En Büyüktür, Allah En Büyüktür!)”

Cümlesi, Cebrâil Aleyhisselâm’ındır.

▬ “Allahû Ekberü ve Lillâh’il-Hamd (Allah En Büyüktür, Hamd Allah’a Mahsustur!)”

Cümlesi, İbrahim Aleyhisselâm Peygamberindir.

Üstte Anlatılan Manâ İcâbıdır ki, Bu Şânlı Ümmete, Arefe Günü Sabah Namazından İtibaren, Eyyam-ı Teşrik’in İkindi Namazına Kadar, Yirmi Üç Vakit Namazının Farzını Edâdan Sonra, Bu Tekbiri Getirmek Vâcib Olur.

Neyse...

Cebrâil Aleyhisselâm Makamında, Tekbire Başlayıp, Tamamında Yere İndi; İbrahim’e (a.s.) Şöyle Dedi:

▬ “Yüce Hakk Sana Selâm Edip, Şöyle Buyurdu: Bu Koç Kurbanı, Kulum İsmâil İçin Fedâ Edip, Boğazlasın. İkisinin Amelini de Kabul Ettim...”

Böyle Diyerek, Yüce Hakk’ın Kerem ve İnâyetini Tebliğ Buyurduğu Zaman, İbrahim (a.s.) Döndü ki, İsmâil’in (a.s.) Ellerinin ve Ayaklarının Bağını Çöze... Gördü ki, Oğlu İsmâil’in (a.s.) Elleri ve Ayakları Çözülmüş; Ayak Üstünde Duruyor. Sordu:

▬ “Ey Oğul! Senin Bağlarını Kim Çözdü?”

İsmâil Aleyhisselâm, Şöyle Dedi:

▬ “Kurban İhsân Buyuran İhsânlar Sahibi Yüce Zât’ın Lütuf ve Keremi ile Çözüldü...”

O Koçu Kurban Fedâ Ettiklerinde, İsmâil (a.s.) Şöyle Dedi:

▬ “Ey Baba! Sen mi Cömertsin Yoksa Ben mi Cömerdim?”

İbrahim (a.s.) Şöyle Dedi:

▬ “Ben Cömerdim. Şundan ki, Senin Gibi Eşi Bulunmaz Bir Oğlan Çocuğumu İlâhî Fermâna Uyarak, Kurban Eylemeye Giriştim...”

İsmâil (a.s.) Şöyle Dedi:

▬ “Belki de Ben Sizden Cömerdim. Şundan ki, Siz Benim Gibi Bir Çocuğu Fedâ Eylediniz ise de, Benim Bedelim Yüce Allah’ın Kereminden İhsân Buyrulması Rica Olunur. Fakât, Benim Bir Canım Var, Bir Daha Geri Gelmesi Ümid Olunmaz. Ancak, Ben Onu Allah Rızâsı İçin Fedâ Eyledim...”

Bunun Üzerine Yüce Hakk, Azâmet ve Celâli ile, Şöyle Buyurdu:

▬ “Kerem Sahibi Cömerd, Ancak Benim! Çünkü, İkinizden de Kabul Ettim. İbrahim’e Kurban Sevâbını Verdim. Aynı Zamanda Oğlunu da, Diri Olarak Kendisine Bağışladım. İsmâil’e ise... Hem Canını Kurban Etme Sevâbını Verdim, Hem de Yerine Fedâ İhsân Ederek Canını Bağışladım...!”

Bütün Bu Anlatılanlara Göre, Üstte (Salâvat-ı Şerifede) Geçen Cümlenin Hülâsa Manâsı Şudur: Rüyâda, İbrahim Aleyhisselâm’a, “Oğlun İsmâil’i Kurban Eyle...” Diye Fermân Buyurduktan Sonra, Yerine Koç Kurbanı Fedâsı ile İsmâil Aleyhisselâm’ı, İbrahim Aleyhisselâm’a Bağışlayan Şânı Büyük, Kibriyası Yüce Mevlâ... Kezâ İshâk’ı da. Yani, İshâk Aleyhisselâm’ı, İbrahim Aleyhisselâm’a, Hanımı Sâre’den Bağışlayan Yüce Allah...

[Delâil-i Hayrat Şerhi]

Ismailce teslimiyetin
Ibrahimce kurbanin
Vayhce idrakin ve ferasetin
Kabul olunması temennisiyle

Kurbanınız ve haccınız kabul
Bayramın(m)ız Mübarek olsun.

Zikr ve dua ile selametle...

Continue Reading

You'll Also Like

Melodi By GİZEM

Teen Fiction

4.8K 329 30
Bir şarkıyla başladı bizim hikayemiz. Ben kelimelerimi kullandım, o ise sesini. Ben kelimelerle oynarken o seslerle dans etti. Sonra.. benim kelim...
leylâ By 📚

Spiritual

44.3K 3.5K 50
Yüreğine kazıdığı bir sızıydı o adam. Her geçen gün canı bir öncekinden daha çok yansa da, her gece başını yastığa koyduğunda gece karası gözlerinden...
1.3M 92.8K 51
0526******: Hocam inşAllah bu evde kalma sorunsalım biterse nikahımı kıyar mısınız? Hoca Efendi: Ne? 0526******: Nikah diyorum hocam, kıyar mısınız? ...
11.6K 4K 31
Görevden göreve koşan başarılı ajan Elisa, yine ona verilen bir görevde tanıştığı diğer 4 ajanla birlikte yeni bir yola adım atar. Bu 4 ajanla yürüdü...