Şehvet ve Aşk Hastalığı !!!

127 4 6
                                    

Şehvet ve aşk hastalığı ise; kişinin kendisine zarar verecek şeyi sevmesidir. Onunla beraber kendisine yarar sağlayacak şeye buğzetmesi de bulunabilir.

Aşk, psikolojik bir hastalıktır. Şiddetli olduğu zaman vücudu etkiler veya melankoli / kara sevda gibi bedensel hastalık olur, bu yüzden aşk için melankolik bir hastalıktır, denir, ya da zayıflama, kansızlık gibi bedensel bir hastalık olur.

Burada kastedilen, şüphesiz kalbin hastalıklarından olan aşktır. Kişinin kendisine zarar verecek şeyi sevmesinin kaynağıdır. Sahibi, tıpkı zarar veren şeyi canı çeken hasta gibidir. Ondan yemediği zaman acı çeker, yedirildiği zaman da hastalığı ilerler ve şiddetlenir.

Âşık da böyledir. Aşık olduğu kişiye kavuşması, görmesi, dokunması, dinlemesi ona zarar veriyor. Hatta onu düşünmesi, hayal etmesi bile zarar veriyor. Halbuki onun istediği de budur. Arzu ettiği şeyden alıkonursa, acı çeker ve ızdırap duyar. İstediği verilirse, hastalığı şiddetlenir ve daha çok acı çekmesine sebep olur.

Hadiste şöyle denir:

"Allah, mümin kulunu, biriniz hastasını yemek ve içmekten koruduğu gibi dünyadan korur". (Ahmed (5/42), Tirmizî (3/258), İbn Hibban (2/64)

İmam Ahmed'in Kitabu'z-Zühd'de rivayet ettiği Vehb'den yapılan rivayette Musa'nın Allah'a yakarmasında şöyle geçer:

"Allah şöyle buyurur:

Koyunlarını esirgeyen çobanın helak olacakları yerlerden koruduğu gibi, ben de veli kullarımı dünya nimetlerinden korurum, çobanın koyunlarını helak olacakları dinlenme yerlerinden koruduğu gibi ben de onları dünyaya yaslanıp gönül vererek yaşamalarından korurum. Onları korumam, kendilerini değersiz gördüğüm için değildir. Belki dünyanın yerine getiremediği ve hevesin söndüremediği ikramımdan tam ve bolca paylarını almaları içindir". (Ahmed, Kitabu'z-Zühd)

Şüphesiz hastanın iyileşmesi, hastalığın gitmesiyle, hatta o kötü sevginin kalbinden çıkmasıyla olur.

Aşk konusunda insanlar iki sınıftır.

- Kimileri, aşkın irade kapsamında olan şeylerden olduğunu söyler. Meşhur olan anlayış budur.

- Kimileri tasavvurlar ve hayal bozukluğu olduğunu söyler. Çünkü aşık olduğu kişiyi, zihninde canlandırdığı şekilde tasavvur eder. Bunlara göre, bu yüzden Allah aşık veya maşuk diye nitelenemez, çünkü bu şeylerden münezzehtir. Nitekim kendisinde hayal bozukluğu olan kişi için "mükemmel kişidir" denilmez.

Öncekilerden, tam sevgi olduğundan, Allah için de aşk sözcüğünün kullanılabileceğini söyleyenler vardır. Çünkü Allah sever ve sevilir.

Abdulvahid b. Zeyd'in şöyle dediği rivayet edilir:

"Kulum bana yakınlaşmaya devam eder ve birbirimize aşık oluruz".

Kimi tasavvufçuların görüşü budur.

Halbuki alimlerin büyük çoğunluğu / cumhur, Allah hakkında bu sözü kullanmazlar. Çünkü aşk, olması gerekenden çok olan aşırı sevgi demektir. Allah'ın sevgisinin sınırı yoktur ve aşılmaması gereken bir sınıra varması diye bir şey de olmaz.

İNDİRİLEN DİN Mİ ? UYDURULAN DİN Mİ  ?[Tamamlandı]Unde poveștirile trăiesc. Descoperă acum