İNDİRİLEN DİN Mİ ? UYDURULAN DİN Mİ ?[Tamamlandı]

Bölüm 12

Tarih-i Taberî'den / Bölüm: 12

⚛ Geldik On Altıncı Sualin Cevabına ki; Dünyâda Hakk Teâlâ ile Ortaklık Tutan Kimdi? Hazreti Risâlet Penâh Sallallâhû Teâlâ Aleyhi ve Sellem Efendimiz Cevap Verip Dedi ki, "O İşi Yapan, Şeddâd İbn Âd idi ki, Dünyâ Meşrikten Mağribe Varınca Onun Hükmünde idi. Cihânın Padişâhları Hepsi Onun Eli Altında idi. Kuvvetine ve Saltânatına Mağrûr Olup Azdı. Allahû Teâlâ ile Ortaklık Davâsında Bulundu ve Hakk Teâlâ'nın Cenneti Gibi Dünyâda Bir Cennet Yaptı..." Sordular ki, "Yâ Rasülullah... Bu Şeddâd Âd Oğludur ki, Allahû Teâlâ Onlardan Kuvvetli Kimse Yeryüzünde Yaratmamıştır ve Onların Yaptığı Binayı Dünyâda Hiç Kimse Yapmamıştır. Hakk Teâlâ Kur'an-ı Kerîm'de Onları Ânmıştır [...Arapça Metin...] Yani, "İşitmedin mi ki Yâ Muhammed, Senin Rabbin Âd Kavmine ve İrem Kavmine Neler Yaptı..." Yani, Onlara Ne Suretle Azâb Etti. Derler ki, "Bu İrem Şeddâd b. Âd'ın Adıdır." Bâzıları Der, "İrem, O Şeddâd b. Âd Yaptığı Cennetin Adıdır." Bâzıları da, "Âd Kavminin Şehirlerinin Adıdır." Demişlerdir. Sonra Hazreti Risâlet Aleyhisselâm Efendimiz Buyurdu, "Bu Şeddâd Kâfir Oldu. Allahû Teâlâ'nın Birliğini İnkâr Eyledi ve "Ben Allah Bilmem!" Dedi. Bunun Üzerine Allahû Teâlâ Hûd Aleyhisselâm'ı Ona Gönderdi. Hûd Aleyhisselâm Peygamber Onu Dine Dâvet Eyledi, "Allahû Teâlâ'nın Emrine Mutî' Ol ki, Âhirette Seni Cennete Koysun..." Dedi. Şeddâd Dedi ki, "Cennet Nice Şeydir?" Hûd Aleyhisselâm, "Şu Sıfatla Muttasıftır ki, Allahû Teâlâ Onu Mü'min Kulları İçin ve Kendisine Mutî' Olanlar İçin Yarattı. Allahû Teâlâ'yı Bir Bilen ve O'nun Peygamberlerine Îmân Getiren ve Allahû Teâlâ'nın Emrine Mutî' Olan Her Kişiyi Hakk Teâlâ Âhirette Cennetine Koyar..." Dedi. Şeddâd, "Yâ Hûd! Senin Tanrın O Dünyâda Yaptığı Uçmakla Öğünürse, Bende Bu Dünyâda Uçmak (Cennet) Düzeyim ki, O'nun Uçmağından Âlâ Olsun. Bir Hâlîfem Vardır, Ona Buyurayım, Senin Tanrın ile Cenk Eylesin!" Dedi. Meğer Şeddâd'ın Vilâyetinde Bir Er Vardı, Gâyet Cebbârlardan idi. Hakk Teâlâ Yeryüzünde Ondan Ulu Cebbâr, Ondan Büyük Zâlim Yaratmamıştı. Adına Avc Derler idi. Gerçi Âd Oğullarından ve Amalika Neslinden Ulu Kimseler Vardı Amma Avc Yanında Hiçbir Şey Değillerdi. Bu Avc, Âdem Aleyhisselâm Peygamberin Kendi Oğullarından idi. Lâkin Hakk Teâlâ Onu Öyle Büyük Yaratmış idi ki, Ayağa Kalksa Başı Bulutlardan Yukarı Çıkardı. Uzunluğu O Kadardı ki, Denizler Dibinden Balığı Eli ile Alırdı ve Kaldırıp Güneşe Tutardı. Güneşin Sıcaklığından Kızarırdı; Onu Yerdi..." Şöyle Derler ki; Nûh Tufanı Olduğu Vakit, Cihânı Baştan Başa Tutmuştu ve Gâyet Yüce Dağlar Başından Kırk Arşın Su Yukarı Çıktı. Derler ki; O Su Ancak Avc'ın Dizine Çıkmıştı ve Gene Derler ki; Avc Anadan Doğduğu Vakitte, Âdem Aleyhisselâm Atamız Hayatta idi. Tâ Musa Aleyhisselâm Peygamber Zamanına Kadar Diri idi. Derler ki; Üç Bin Altı Yüz Yıl Yaşadı. Musa Aleyhisselâm'a Yetiştiği Vakit, Benî İsrailden Altı Yüz Elli Bin Er Toplayıp Avc'la Cenk Etmeye Yürüdü. Avc, Musa Aleyhisselâm'ın Asker Toplayıp Üzerine Geldiğini İşitince, O Askerlerin Miktarına Baktı. Onun Miktarı Kadar Dağ Gibi Bir Taşı Yerinden Kopardı. Başı Üzerine Koydu, O Taşı Musa Aleyhisselâm'ın ve Askerlerinin Üzerine Bırakmak İstedi ki, Hepsi Dağ Altında Kalıp, Helâk Olsunlar! Bu Taraftan Musa Peygamber Yetişti, Nazar Edip Avc'ı Gördü ki, Ulu Bir Dağı Başı Üzerine Almış Geliyor. Hakk Teâlâ'ya Tazârru' Eyleyip Duâ Etti. Allahû Teâlâ da Musa Aleyhisselâm'ın Duâsını Kabûl Buyurup, Bir Kuşcağıza Emreyledi. O Dağın Üzerine Kondu. Burnu ile O Dağ Gibi Taşı Deldi. Taş, Halka Gibi Avc'ın Boğazına Geçti. Avc Bu Hâlde Mütehâyyir Oldu. O Dağ Delinip Avc'ın Boynuna Geçtiği İçin Ona Avc b. Unuk Dediler. Unuk, Arapça Boğaza Derler. O Zaman Cebrâil Aleyhisselâm Musa Aleyhisselâm'a Geldi. Avc b. Unuk'un Hâlinden Haber Verdi, "Gel Beri Yâ Musa! Avc ile Cenk Eyle ki, Fırsat Senindir..." Dedi. Musa Aleyhisselâm Peygamber Asâsını Alıp Avc'ın Yanına Geldi. Onu O Hâlde Buldu. Allahû Teâlâ'ya Sığınıp Avc b. Unuk'a Hamle Yaptı. Musa Aleyhisselâm'ın On Arşın Boyu Vardı. Bir O Kadar da Asâsının Uzunluğu Vardı. Yirmi Arşın da Yerden Yukarı Sıçradı. Asâsının Ucunu Avc'ın Topuğuna Ancak Yetişti. Asâ Ağırlığı ile ve Peygamberlik Kuvveti ile Avc'ı Vurdu. Avc, O Boynundaki Dağ ile Yıkılıp Yere Düştü, Can Verdi. Bundan Sonra Nice Yıllar Orada Yattı. Tâ Ekâsire Zamanına Kadar.