Millî Eğitim Bakanlığından Onaylı...!

320 2 2
                                    

İşte Millî Eğitim Bakanlığından Onaylı Bir Ders Kitabını (Din Kültürü ve Ahlâk Bilgisi) Hazırlayan Sadullah Sarı'nın Saçmalarından Seçmeler:

Evvelâ Söz Konusu Kitapta Aktarılan Bilgileri Maddeleyelim:

1. "...Dini Öğrenme ve Uygulamada Herkes Önce Kendinden Sorumlu Olduğu İçin, Kişi Aklını İyi Kullanmalı, Kendi Bilgi, Görgü ve Deneyimlerine Göre Algılamaya Çalışmalıdır..."

2. "...Karşılaştığı Sorunları Çözmede, Araştırma, Danışma, İnceleme Metotlarını Kullanmalıdır..."

3. "...Dinî Bilgileri Kur'an'dan Araştırarak, Taklit Etmeden Öğrenmeye Çalışmalıdır..."

4. "...Çünkü Taklit, Dinin Gerçek Biçiminin Öğrenilmesini Engeller..."

5. "...Mezhepleri İslâm ile Özdeşleştirmek Doğru Değildir..."

6. "...Ayrıca Müslüman Bir Kimsenin, Mezheplerden Herhângi Birine Uyma Zorunluluğu Yoktur..."

7. "...Bir Müslüman Dilerse Mezheplerden Kendi Görüş ve Anlayışına Uygun Herhângi Birini Kabûllenip Ona Uyabilir..."

8. "...Gücü Yeten, Yeterli Dinî Bilgiye Sahip Olan Bir Müslüman Dilerse Kendisi Kur'an-ı Kerîm ve Hazreti Muhammed'in Söz ve Uygulamalarını Öğrenip Doğrudan Ona Uyar..."

9. "...İnsan, Rengi, Dili, Millîyeti veyâ Mezhebi Ne Olursa Olsun Allah'a, Âhiret Gününe, Hazreti Muhammed'in Peygamberliğine Gönülden İnanıyorsa Müslümandır..."

10. "...Müslüman Toplumlarda Uygulama ile Mezhepler Arasında Hânefî, Mâlikî, Şâfiî, Hânbelî, Câferî Mezhepleri Sayılabilir..."

11. "...Mâturidîlik, Eşârîlik Gibi Mezhepler ise İnançla İlgili Konuları Ele Almıştır..."

Şimdi de Bu Maddelerin Kritiğini Yapalım:

✗ Birinci Maddede, "...Dini Öğrenme ve Uygulamada Herkes Önce Kendinden Sorumlu Olduğu İçin, Kişi Aklını İyi Kullanmalı, Kendi Bilgi, Görgü ve Deneyimlerine Göre Algılamaya Çalışmalıdır..." Denmiş. Burada, "...Dini Öğrenme ve Uygulamada Herkes Önce Kendinden Sorumlu Olduğu İçin..." İfâdesinde Bir Sıkıntı Yoktur Çünkü Bu Gerçekten de Böyledir Ama Söz Konusu Cümlenin Devamında, "...Kişi Aklını İyi Kullanmalı, Kendi Bilgi, Görgü ve Deneyimlerine Göre Algılamaya Çalışmalıdır..." Deniyor ki, Bu Denenlere İtibâr Eden Bir Kimsenin, Hele ki, 'Din ve Ehl-i Sünnet Akaid ve Şuurundan Mahrûm Bırakılmış Câhil Çocukların' Sapıtacağını ve Belki de Nihâyetinde Îmânsız Olarak Son Nefeslerini Vereceklerini Görmek İçin Âlim Olmaya Gerek Yoktur. Çünkü Din Baştan Aşağı İlimdir, A'dan Z'ye Nâkildir ki, İlme, Yani Nâkle İtibâr Etmeyenin, Yani Dini, 'Kendi Bilgi (?) Görgü (?!) ve Deneyimlerine (?‼) Göre Algılamaya Çalışmak' Demek, Cehenneme Bilet Kesmek Demektir.

Söz Konusu Mesele İstendiği Taktirde Açıklanabilir.

✗ İkinci Maddede, "...Karşılaştığı Sorunları Çözmede, Araştırma, Danışma, İnceleme Metotlarını Kullanmalıdır..." Denmiş. Bu Cümlede Her Şeyden Önce Bir Saçmalık Vardır ki, O da, 'Sorunlar' Sözcüğünden Sebeptir. Çünkü Dinimizde Herhângi Bir Sorun Yoktur; Ancak Sorun Değil de, 'Soru' Olabilir ki, Farz-ı Misâl Bu Cümle, "Dinî Meseleler Hakkında Vuku Bulan Soruların Cevaplarına Ulaşmak İçin Yapılacak Şey, Meşhûr Ehl-i Sünnet Âlimlerimize Ait İlm-i Hâl, Akaid ve Fıkh Kitaplarından İlgili Meselelerin Cevaplarını Aramak Olmalıdır..." Olmalı idi. Bunun Bu Şekilde Zikredilmeyişi Dahi Başlı Başına Bir Vebâl Olup, Normal Görenlerin Aklından ve Îmânından Şüphe Olunur.

Söz Konusu Mesele İstendiği Taktirde Açıklanabilir.

✗ Üçüncü Maddede, "...Dinî Bilgileri Kur'an'dan Araştırarak, Taklit Etmeden Öğrenmeye Çalışmalıdır..." Denmiş. Bunu Diyen Ahlâksız Hâinler, Kur'an-ı Kerîm'den Hangi Dinî Bilginin Öğrenilebileceğini Kast Etmiş Olabilirler Acaba? Her Şeyden Evvel, Dinî Bilgiler Kur'an-ı Kerîm'den Değil, İlm-i Hâllerden Öğrenilir! Ayrıca, "...Taklit Etmeden..." İfâdesi de Zaten Bunları Yazanların Katıksız Birer Şerefsiz Olduğunu, Hattâ Nazarlarımda Domuzlardan da Aşağı Olduğunu Kanıtlamaktadır ki, Aleyhisselâtû Vesselâm Efendimizden Bugüne Kadar İtikattan İbâdete Kadar Her Ama Her Şey Taklit Edilegelmiştir, Çünkü Din NÂKİL DİNİdir.

İNDİRİLEN DİN Mİ ? UYDURULAN DİN Mİ  ?[Tamamlandı]Where stories live. Discover now