==BERAAT GECESİNE ÖZEL==

67 6 11
                                    

Bismillâhirrahmânirrahîm

'Apaçık kitaba yemin olsun ki, Biz Kur'an-ı mübarek bir gecede indirdik. Biz, gerçekten uyarıcıyız. O mübarek gecede, her hikmetli iş katımızdan bir emirle ayırt edilir...'(Duhan, 44/1-4)

Ayette geçen, 'mübarek gece'den maksat; Berat gecesidir. Berat kelimesinin aslı ''Berâettir.'' Beraat sözlükte, ''bir zorluktan kurtarmak ve berî olmak'' demektir. Bu geceye, bereketli ve feyizli bir gece olması sebebiyle mübarek gece; günahların affı ve kulların temize çıkarılması sebebiyle Beraat gecesi ve kulların ihsana kavuşmaları nedeniyle de Rahmet gecesi gibi adlar da verilmiştir.

Ayrıca Berat gecesi, Kur'an-ı Kerim'in Levh-i Mahfûz'dan Dünya semasına toptan indirildiği gecedir. Buna "inzâl" denir.

Kadir Gecesi'nde ise Peygamber'e ilk kez ve parça parça indirilmeye başlanmıştır. Buna da "tenzîl" denir.

Bu gecenin dört adı vardır; mübarek gecenin en meşhur adı ''leyle-i beraa'' (Berat Gecesi) olmakla birlikte ''leyle-i mübareke'', ''leyle-i rahmet'' ve ''leyle-i sakk'' isimleridir. Berat Kandili (Beraat Kandili) İslam dininde mübarek kabul edilen gecelerden biridir.

Allah Teâlâ da bu gece mümin kullarına beraet yazar. Ve denilmiştir ki bu gecede beş özellik vardır:

Bu gecenin beş özelliği:

1) Bu gecede önemli işlerin seçimi ve ayırımı yapılır.

2) Bu geceyi ibadetle geçirenlere yardımcı olması amacıyla Allah tarafından melekler gönderilir.

3) Bu gece bağışlanma ve af gecesidir.

4) Bu gecede yapılan ibadetlerin fazileti çok büyüktür.

5) Bu gecede Peygamberimize şefaat yetkisinin tamamı verilmiştir. Bu yetkinin üçte biri Şaban'ın onüçüncü günü, üçte biri Şaban'ın ondördüncü günü, geri kalan üçte biri de Şaban'ın onbeşinci günü verilmiştir.

(Bismillâhirrahmânirrahîm, Elhamdü lillâhillezî lâ yüneccibü râcîhi ve lâ yeruddü dâîhi vessalâtü vesselâmü alâ seyyidinâ muhammedin ve âlihî ve sahbihil firkatiz zekiyyeti.)

"Esirgeyen ve bağışlayan Allah'ın adıyla,

(Yalvaranı mahrum etmeyen ve duâ ediciyi geri çevirmeyen Allah'a hamdü senâlar olsun. Salât ü selâm Efendimiz Muhammed Mustafa (S.A.V.)'in, Onun seçkin âl ve ashâbının (R.A.) üzerine olsun.)"

Duâ denilince hemen akla, Cenâbı Hakla kul arasın­daki bağ gelir. Peygamber Efendimiz bir hadîsi şeriflerin de;

"Eddüâü silâhul mü'minîn"

"Duâ mü'minlerin silâhıdır" buyurmaktadır. Yine Cenâb-ı Hak Kur'ân-ı Azîmüşşan'da:

"Bana duâ ediniz ki duânıza icâbet edeyim" buyurmaktadır.

Her ne kadar arapça bilmeyenler için duâların okunuşları Türkçe harflerle yazılmışsa da Türkçe'de bazı harflerin yetersiz olması nedeniyle, duâları Türkçesinden okuyanların Arapça (Kur'ân) bilen birisine dinletip yanlışlarını düzeltmesi gerekir.

"Allah'ım, dîne ve ilme hizmet konusunda bizleri muvaffak kılmanı istiyoruz. Yardım sade­ce şendendir. Bizleri başarıya ulaştır yârabbi."(Amin)

İNDİRİLEN DİN Mİ ? UYDURULAN DİN Mİ  ?[Tamamlandı]Where stories live. Discover now