Hazreti Âdem Aleyhisselâm'ın Vefâtı:

81 3 0
                                    

Hazreti Âdem Aleyhisselâm'ın Vefâtı:

Ulemâ İhtilâf Etmişlerdir ki, Hazreti Âdem Aleyhisselâm'ın Ömrü Kaç Senedir? Ekseri Ulemâ Derler ki, "Âdem Aleyhisselâm Bin Sene Yaşadı..." ve Derler ki, "Allahû Teâlâ, Âdem'in Zürriyetini Arkasından Çıkarıp Cümlesini Ona Arz Kıldığı Gün, Âdem Aleyhisselâm Bildi ki, Her Birisi Dünyâda Ne Kadar Yaşayacak..?" Âdem Aleyhisselâm'ın Zürriyeti Bölük Bölük Önünden Geçtiklerinde, Peygamberler Bölüğü Geçince, Onların İçerisinde Bir Peygamber Gördü ki, Kendi Ağladığı Gibi Ağlar. Âdem Aleyhisselâm O Dağ Başında Ağladığını Fikretti ve Dedi ki, "Yâ Rabbi, Bu Kimdir?" Allahû Teâlâ Buyurdu, "Bu, Senin Oğullarından Bir Peygamberdir, İsmi Davûd'dur. Bundan da Senden Sâdır Olduğu Gibi Bir Günâh Sâdır Olup, Bu da Senin Ağladığın Gibi Ağlasa Gerektir ve Ömrü, Altmış Senedir..." Âdem Aleyhisselâm Ona Şefkât Edip, "Yâ Rabbi..." Dedi, "Kırk Sene Benim Ömrümden Buna Ver. Tâ ki Onun Ömrü Tam Yüz Sene Olsun." Allahû Teâlâ Âdem Aleyhisselâm'a Bildirdi ki, "Senin Ömrün Bin Sene Olsa Gerektir." Âdem Aleyhisselâm Hindistan'a Geldiğinde Dâima Kendi Ömrünü Sayardı ki, Ne Geçip Ne Kaldığını Bilsin. Dokuz Yüz Altmış Tamam Olunca, Melekü'l-Mevt Geldi. Tâ ki, Âdem Aleyhisselâm'ın Canını Kabzede. Âdem Aleyhisselâm, "Yâ Meleke'l-Mevt, Yanılıyorsun; Benim Ömrümden Kırk Sene Daha Kalmıştır?" Dedi. Melekü'l-Mevt, "Ben Yanılmadım, Amma Sen Kırk Sene Ömründen, Oğlun Davûd Peygambere Verdin!" Dedi. Âdem Aleyhisselâm İnkâr Etti. Allahû Teâlâ Melekü'l-Mevt'e Emretti ki, "Yâ Meleke'l-Mevt! Bırak ki Âdem'in Ömrü, Bin Sene Tamam Olsun!" Allahû Teâlâ Âdem Aleyhisselâm'a Bin Sene Ömür Verdi. Davûd Aleyhisselâm'a da Yüz Sene Tamam Ömür Verdi.

Âdem Aleyhisselâm Ölünce, Allahû Teâlâ Şîd (Şîs) Aleyhisselâm'a Verdiği Kitaplarda Buyurur ki, "Âdemoğulları Bir Şart Ettiklerinde Onlara Söyle ki Şâhid Tutsunlar. Tâ ki İnkâr Etmeyeler! Öyle ki, Âdem Benim Ahdimi Unuttu, İblis Onu Aldattı, Cennetten Çıkardı..."

Haber Verilmiştir ki, Âdem Aleyhisselâm Yirmi Gün Hasta Oldu, Sonra Vefât Etti. Allahû Teâlâ -Cellet Âlâuhû ve Ammet Na'mâuhû- Âdem Aleyhisselâm'a Ölmezden Evvel Bir Gün, Cebrâil Aleyhisselâm'ı Gönderdi ve Buyurdu ki, "Vâsiyyet Et ve Şîd'i Vâsî ve Hâlîfe Kıl!" Bunun Üzerine Âdem Aleyhisselâm Şîd Aleyhisselâm'ı Çağırdı. Bütün Oğullarından Şîd Aleyhisselâm Efdâl ve Bilgili idi. Hakk Teâlâ Diledi ki, Pederinin Hâlîfesi ve Yeryüzünün Padişâhı ve Peygamberi Ola. Vâsiyyet Etmek Âdemoğullarına, Âdem Aleyhisselâm'dan Sünnet Kaldı. Âdem Aleyhisselâm Vâsiyyet Etti; Şîd Aleyhisselâm'a Söylenmesi Gerekenleri Söyledi. Sonra Âdem Aleyhisselâm Vefât Etti. Allahû Teâlâ Şîd Aleyhisselâm'a, Cebrâil Aleyhisselâm'ı Gönderdi ve Şîd Aleyhisselâm'a Buyurdu ki, "Âdem'i Yu, Kefene Sar ve Defnet. Tâ ki Âdemoğullarına Bu İşler Sünnet Kala..." Cebrâil Aleyhisselâm, Âdem Aleyhisselâm'ı Yudu ki, Şîd Aleyhisselâm Öğrendi. Hakk Teâlâ Cennetten Kefen Gönderdi, Cebrâil Aleyhisselâm Âdem Aleyhisselâm'ı Cennet Bezlerine Sardı ve Şîd Aleyhisselâm'a Emretti, "Namazını Kıl!" Şîd Aleyhisselâm, "Sen Kıl?" Dedi. Cebrâil Aleyhisselâm Ona, "Âdem'in Hâlîfesi Sensin, Sen Kıl..." Dedi. Şîd Aleyhisselâm, Âdem Aleyhisselâm'ın Otuz Tekbir ile Namazını Kıldı Amma Dört Tekbir Sünnet Vardı. Kalanı, Âdem Aleyhisselâm'ın Fazlı İçin Oldu. Bundan Sonra Cebrâil Aleyhisselâm Buyurdu, "Bir Kabir Kaz ve Âdem'i, Toprak İçerisine Defneyle." ve Bu da Bütün Âdemoğullarına Sünnet Oldu.

Ulemâ, Âdem Aleyhisselâm'ın Kabrinde İhtilâf Ettiler. Bâzıları, "Serendip'teki Gökten, Âdem Aleyhisselâm Hindistan'da, O Dağa İnmişti, Oradadır." Derler ve Bâzıları, "Mekke'de Ebî Kubeys Dağı Altındadır." Derler ve Rivâyet Ederler ki, Âdem Aleyhisselâm'dan Sonra Havva, Bir Yıl Ömür Sürdü; Bir Yıldan Sonra O da Fevt Oldu. Şîd Aleyhisselâm, Âdem Aleyhisselâm ile Havva'yı Bir Kabre Koydu. Haber Verildiğine Göre Nuh Aleyhisselâm Zamanında Tufan Olunca Nuh, Âdem Aleyhisselâm ile Havva'nın Kabrini Açtı ve Cesedlerini Aldı, Gemiye Getirdi. Gemiden Çıkınca İkisini Birlikte, Beytü'l-Makdis'te Defnetti. Şimdi Kabirleri Oradadır.

Hazreti Şîd Aleyhisselâm'ın Haberi:

Şîd Aleyhisselâm Yeryüzünde Hâlîfe Oldu. Rivâyet Ederler ki, Âdem Aleyhisselâm Vefât Ettiği Demde, Oğulları Kırk Bine Erişmişti. Şîd Aleyhisselâm Hepsine Padişâh Oldu ve Mekke'de Karar Etti; Ömrünü Mekke'de Geçirdi. Her Yıl Haccederdi ve Dünyâyı İmâr Eder ve Kâbe'yi -Şerrefellâh- Mamûr Kılardı. Onun Ömründen Altı Yüz Elli Yedi Yıl Geçtiğinde, Bir Oğlu Doğdu; Ona Enûş Adını Verdi. Şîd Aleyhisselâm Onu Vâsî Kıldı ve Yeryüzüne Kendisinden Sonra Hâlîfe Kıldı. Şîd Peygamber Dokuz Yüz On İki Yıl Ömür Sürdükten Sonra Vefât Etti. Enûş Onu, Âdem Aleyhisselâm Yanında Defnetti. Enûş, Pederinin Hâlîfesi ve Yeryüzünün Padişâhı Oldu. Enûş'un Çok Evlâdları Oldu Amma Bu Hepsinin Arasında İlimde ve Amelde Hepsinden Yek Bir Oğlu Vardı ki, Adını Kînân Vermişti. Enûş'un Dokuz Yüz Elli Yıl Ömrü Oldu; Ondan Sonra Vefât Etti. Kînân'ı Vâsî ve Hâlîfe Kıldı. Enûş ve Kînân Yeryüzüne Padişâh Oldular ve Hâlîfelik Ettiler Lâkin Bunlardan Hiçbiri Peygamber Olmadı. Kînân'ın da Çok Oğulları Oldu. Onlardan Birinin Adı Mehlâîl idi. Kînân'da Hilâfete Mehlâîl'i İhtiyâr Etti ve Vâsî Kıldı. Kînân'ın Sekiz Yüz Kırk Yıl Ömrü Oldu; Ondan Sonra Vefât Etti. Mehlâîl, Yerine Padişâh Oldu ve Onun da Bir Oğlu Oldu ve Adını da Yerd Koydu ve Bâzıları, Yerâd Derler. Mehlâîl Dokuz Yüz Yirmi Altı Yıl Ömür Sürdü; Ondan Sonra Vefât Etti. Yerd'i Vâsî Kıldı ve Hilâfeti Ona Ismarladı. Yerd, Atası Yerine Hâlife Oldu, Çok Oğlu ve Kızı Oldu. Oğullarından Birisinin Adı Uhnûh idi. O, İdrîs Aleyhisselâm Peygamberdir. Hakk Teâlâ Kur'an'da Onun Kıssasını Zikreder ve Buyurur ki [...Arapça Metin...] Uhnûh, İbranî Dilincedir, İdrîs ise Arap Dilincedir.

Şîd Aleyhisselâm'dan Sonra Tâ İdrîs Aleyhisselâm'a Kadar Hiç Peygamber Gelmedi. Ona Onun İçin İdrîs Derler ki, Çok Ders Ederdi.

Ve Selametle

İNDİRİLEN DİN Mİ ? UYDURULAN DİN Mİ  ?[Tamamlandı]Where stories live. Discover now