Bismillah Şerif'in Esrarı
Bismillâhirrahmânirrahim...
Ey İnananlar!
Görülüyor ki Dünyâda Birkaç Gün Dar ve Geniş Yaşadıktan Sonra Hiç Reyimiz Alınmadan, Yerlerimiz Dünyâya Yeni Gelenlere Terk Ettirilerek Bu Âlemden Ahiret'e Götürürler.
İşte Kudretin Cilvesi, Yaratılışın Hikmeti Budur; Gelen Gider, Doğan Ölür.
Yalnız Bu Doğmak ile Ölmek Arasında Hüner; Allah'ı Bilmek, En Büyük Rasülu Tasdik Etmek, İnsanlık Hukukunu Tanımak, Hûda'nın Yarattıklarına Şefkâtli Olup, Bu Kubbede Hoş Bir Sedâ, Yararlı Bir Eser Bırakıp Gitmektir.
Onun İçin Ârifler Derler ki:
Ey Mâğrur! Hayata Kurulma. Sakın Gâfil Dolaşma. Ayak Bastığın Topraklar ya Güzel Bir Sevgilinin Yanağı yâhut Bir Cihân Kahramanının Göbeğidir. Binaenaleyh Yalnız Eşini, Aşını, İşini Bilmekle İş Oldubitti Zannetme. İnsanlık Makamına Kadem Bas. Ruhunun Yolunun Manâsını Kâdir Rabb'e Götürebilecek İki Kanat Tedarikine Bak ki, O Kanatlara Îmân ve Amel Denir. Her Şeyin Hakîkâtini Öğrenmek, Huzur ile Yaşamak Dünyâ ve Ahiret'te Saâdete Kavuşmak, Hülâsa İyi Netice Almak İstersen:
Hazır (Uyanık) ol! Tahir (Temiz) ol! Kur'an-ı Mübîn'in Bağrına Kulağını Koy, Oradan Alacağın Cevapla Müşkülünü Hâllet. Her İşe Allah'ın İsmi ile Başla, Allah De! O'nun Nâmı ile Al, O'nun Nâmı ile Ver, O'nun Nâmı ile Yap! Zira Kudret Kapısı İlâhî Esmâ ile Açılır.
Besmeledeki Tatlılığı Görmeye Çalış. Evet, O Üç İsmin, Yani Allah, Rahmân ve Râhîm İsimlerindeki Hoşluğu Tat da, Allah'ın Rahmetinin, Azabını Kapladığını Anla!
O'nun İsmi ile Başlayan İşin Sonu ile O'nsuz Başlanan İşin Sonunu Tetkik Et. O'nsuz Başlanan İşin Sonsuz Olduğunu, Mahrumiyetle Neticelendiğini Gör ve Canlı Misâl İstersen Tarihe Bak. Firavun'un İşiyle Hazreti Musa'nın (a.s.) İşini Mukayese Et.
Besmele Her Hayrın Başıdır. O Mübarek Kelime, İslâm'ın En Büyük Nişanı Olduğu Gibi, Bütün Varlıklar da Hâl Lisânıyla Onun Devamlı Tekrarlayıcısıdırlar.
Besmeledeki Rahmân İsminin Tatlılığını Tadan Kimsenin Himmeti Karşısında Ferş'in Sırtından Arş'ın Zirvesine Kadar Olan Mesafe Bir Sivrisineğin Kanadı Kadar Gelmez.
Bu İsmin Kölelik Halkasını Kulağına Takan, Bütün Dünyâ ve Ahret'i Unutur. Bu İsmin Çeşmesinden Bir Damla İçenler, Dünyâ Zenginliğine Kıl Kadar Değer Vermezler. Onların Kalbine İkbâl Burcundan Saâdet Güneşi Doğmuştur. O Kalp Artık Kâbe Harâmı Gibi Olmuştur. Besmele Öyle Bir İsimdir ki, İsâ (a.s.) O İsimle Ölü Kalpleri Diriltti, Hastaları İyi Etti. Yine Besmele Öyle Bir İsimdir ki, Hazreti İbrahim (a.s.) O İsimle Nemrud'un Nârını (Ateşini) Nûra (Işığa) Çevirdi. Evet, Besmele Öyle Bir İsimdir ki, O İsimle Hazreti Muhammed'in (s.a.v.) Mucize Parmağı Ayda Göründü.
Bir Asker, Devlet Nâmına Hareket Eder, Hiç Kimseden Korkmaksızın O Nâmla Her İşi Görür. İcab Ederse Bir Şehir Halkını Zorla Bir Yere Sevk Edebilir. Belki O Halkın İçinde İlim, Fen ve Zekâ Bakımından Ondan Çok Daha Yüksek Olanı Bulunabilir, Fakât Hiç Kimse Ne Yapıyorsun Diyemez. Çünkü Herkes Bilir ki O Asker Kendi Nâmıyla, Kendi Kuvvetiyle Hareket Etmiyor, Kendini Devlete Mâl Etmiş, O Hesaba Çalışıyor, O Kuvvete Dayanıyor. Ey Dinleyenler! İmdi Dikkat Edin!
Yâ İnsan! Ölmez Sönmez Yenilmez Bir Rabbani Hükümetin, Evet, 'Allahû Lâ İlâhe İllallâh' Sühanî Hükümetinin Askeri Olup da, O Nâma Çalışıp, O İsimle Hareket Ederse Acaba Neler Yapmaz? Bunun İçin Külfet Yok, Ücret Yok, Zahmet Yok. O Hâlde Allah De!
Şunu İyi Bil ki; Kâinatın Bütün Zerreleri O'nu Arıyor ve O'nun İsmiyle Her Şey Hareket Ediyor. Zerreler, Tohumlar O İsmin Sayesinde Kocaman Ağacı Başında Taşıyor.
Allah'ın İsmini Anmasa, Dallar Havada Yayılıp Meyvesini Verebilir mi? Sigara Kâğıdından Daha İnce, İpekten Daha Nazik Bir Filiz; Allah'ın İsmini Anmasa, Kazmaların Parçalayamadığı Taşları, Sert Toprağı Parçalayıp Meydana Çıkabilir mi? Yine Besmele, Mübarek Hayvanlarda Bize Gıda Olan Süt Çeşmesini Yapıyor, Rahmân Nâmına Bizlere İkrâm Olunuyor. Mademki Her Şey Hâl Lisânı ile Bismillah Diyor, Allah Nâmına Nimetlerini Getirip Bizlere Veriyorlar, O Hâlde Biz de Allah'ın İsmini Analım. O'nun Nâmına Verelim, O'nun Nâmına Alalım. Bütün Nimetlerin Ahad ve Samed Olan Hakk'ın Mucizesi, Kudreti, Hediyesi ve Rahmeti Olduğunu Düşünelim.
Bir Büyüğün, Uşağı ile Gönderdiği Hediye Hoşumuza Gidince, Asıl Göndereni Göremeyip Ona Sadece Şükrünü Bile Bırakarak, Yalnız Uşağının Ayağını Öpmek Suretiyle Gâflette Kalmayalım. Yalnız Zâhirdeki Nimetleri Methedip, Onlara Muhabbet Edip, Onun Sahibini Unutmayalım.
İşte Bütün Nimetlerin Sahibi Bizden Üç Şey İster, Dikkat Edelim:
✓ Kendini Anmak; Bu, Bismillah ile Olur.
✓ Şükretmek; Bu, Hamd ile Olur.
✓ Fikir; Bu da, Kudret Mucizesi Olan Rahmân Hediyesini Düşünmekle Olur.
Hayatta Allah'sız Yaşamayalım, Îmân Tedarik Edelim. Hakk'a Kendi İsteği ile Îmân Etmeyenler, Zorla Muhakkak Ederler. Akıllı Olanlar, Gâflet Perdesi Açılmadan, Kudret Elden Gitmeden Allah Diyenlerdir.
Zirâ Zanneder misiniz ki, İnanmayanlar Hakk'ı Tesbih Etmezler? Şu Fermâna Dikkat Edin:
▬ "Hiçbir Şey Yoktur ki, O'na Hamd ile Tesbih Etmesin! [İsrâ 44]"
Cenab-ı Hakk Öyle Kâdir-i Mutlak'tır ki, İnsanın Sayılı Nefesine Kendi İsmini Vaâz Etmiştir. Kendisini Tasdik Ettirmeden Kimseyi Bırakmaz. Mademki Nefes Alıyorsun Veriyorsun, Hakk'ı Tesbih ediyorsun. Gizli Terennüm Hakk İsmidir. Yani Her Nefes Hay ile Girer, Hû ile Çıkar yâhut da Ahmâk İnatçılık Eder, Nefes Alıp Vermezse Çatlar.
Münkir, Her Gün İnsanlık Takviminin Bir Yaprağını Koparırken:
▬ "Yokluğa Gidiyorum, Hiç Oluyorum!" Diye Titrer. Mü'min ise O Yaprağı Koparırken:
▬ "Terhisim Yaklaştı, Aslıma Kavuşuyorum, Ebedîyete Gidiyorum..." Diye Heyecan Duyar.
İslâm Dini Şu Dünyâyı Bir Ceset, İnsanı da O Cesedin Ruhu Olarak Gösterir.
Yaratılışın Hikmet Sırrına Açılan Kapının Anahtarının, 'Lâ İlâhe İllallâh' Yüceltme Sözünün Manâsındaki Feyizde Olduğunu İlhâm Ettirir. Cisme Hava, Ruha, 'Hû' Lâzımdır.
İnsan İçin En Büyük Hakîkât, Nefes Almaktır. Nefes Aldığın Zaman, Bir Haz İçinde Bulunduğunun Farkında Ol, Büyük Kudreti Gör, Yine Allah De!
Bizi Sayıya Gelmeyen Nimetleri ile Besleyip Büyüten Şu Gökler ve Yerin Allah'ı Bizden Ne İstiyor, Muradı Nedir Biraz Merak Et! Meraklar Hayretler İçinde En Açık, En Sağlam ve En Lüzumlu Olarak, Bize Hakîkât Dersi Veren Zât-ı Ecelli Alâ'ya Koşmak Lâzım Gelirken Kulağını Tıkama, Gözünü Perdeleme! Allah'ın Şu Hitâbını İyi Dinle, Bak Ne Diyor?
▬ "Ey Henüz Ağaran Tüyün Ak Olmasını Geri Çeviremeyen Âciz! Ey Gelmede Tercih Hakkı Olmayan Âdemoğlu! İsmin Yoktu, Resmin Yoktu, Henüz Ad Almamıştın, Hiç Kimse Tarafından da Tanınmamıştın, Yalnız Benim İlmimde idin! Sana Kıymet Verdim, Yaratıklar İçerisinde En Şerefli Sınıfa Soktum, Herhangi Süfli Bir Mahlûk Olarak Yaratmadım. Ahsen-i Takvim (En Güzel Biçim) Sırrına Mazhar Kıldım, İnsan Yaptım, Kendime Muhatap Tuttum, Mükerrem (Muhterem, Aziz, Sayın, Saygıdeğer, Sayılan) Kıldım. Bütün Bunların Neticesinde Benden Ne Fenâlık Gördün de Bana Karşı Kafanı Kaldırıyorsun? Güneşler Yıldızlar Küreler Emrime İtaât Ediyorlar da, Sen Neyine Güvenip de Bana Hasım Oluyorsun?!"
Hakk'ı İnkârında Ne Maddeten Ne Mânen Bir Fayda, Tasdikinde de Bir Zarar Olmadığına Göre Tasdik Et. Her İlim İnsanı Tasdike Götürür, Cehâlet de İnkâra.
Şu İki Şeyi İyi Düşün:
1. Büyük Kitabı: Yani Kur'an-ı Mübîn'i ki, Kâinat Kitabı'nın Özüdür.
2. Kitab-ı Nâtıkı (Konuşan Kitap): Yani Hazreti Muhammed Aleyhisselâtû Vesselâm'ı.
Evet, O Kitabın Derinliklerine Dal, Yalnız Öylesine Okuyup Sözlerini Kıraât Edip Geçme, Mezarlık Kitabı da Sanma, Hükümlerine Uy! Yalnız Hâfızın Sesini Dinlemekle Vakit Geçirme. Çünkü O Kitap, Ruhu Manâlara Teşvik ile İnsana İnsanlığı Öğretir. En Yüksek Ahlâkı Tâlim Eder, Örnek Olarak da Hazreti Muhammed'i (s.a.v.) İnsanlığa Takdim Eder. Hakk'ın Rahmet Sıfatının, Kulun Günâhları ile Yarış Edip, Rahmetin Geçtiğini İlân Eder. Fakir Olurum Diye Korkma, Zenginlikten de Kaçma Der.
Hızlı Yağan Yağmur İnsana Nasıl Uyku Verirse, Hızla Geçen Bu Ömür de İnsana Öyle Bir Gâflet Uykusu Verir. Fakât Sen Gâfil Olma, Biraz Harekete Gel, Gözünü Aç. Önce Hakikât Gözünden Perdeyi Kaldır, Kendini Bil, Hakk'ı Bilirsin.
Ey İnsanoğlu!
Bütün Bu Hakîkâtlerden Sonra Seni Sefâhate Sevk Ederek Kalbini Öldürmek İsteyen, Dünyâyı Sana Zâhirde Bal Gibi Tatlı Gösterip, İçindeki Katledici Zehri Gizleyen, Seni İnkâr Sahasına Sokmak İçin Karşına Hem Sapık, Hem de Saptırıcı Olarak Biri Çıkarsa, Çok Yorulmadan, Fazla Konuşmadan, Ona De ki:
▬ "Ey Hakk'ın Varlığına Bu Kadar Delil, Bu Kadar Azâmet Varken, Bunların Hiçbirisinden Nâsibini Alamamış Kısmetsiz! Davanı İspat İçin; Evvelâ Ölümü Öldür! Sönmeyi Dünyâdan Kaldır! Acz ve Fakirliği Gider! Bunları Yapabiliyorsan Gel Konuşalım, Çaresi Varsa Söyle Dinleyelim, Yoksa Sus! Evrenin Büyük Mescidinde Kur'an-ı Kerîm Okunuyor, Onu Dinleyelim. O Işık ile Aydınlanalım. Hidâyete Koşalım. O'nu Dilimizin Zikri Yapalım!"
Zaman Kısa, Müddet Az, Biraz Gâyret Edelim; Hemen Allah Diyelim...