"Önce yapılması gereken tadilatlar var." Genç kadın bunları kızarmış bir yüzle söylerken üstünü başını düzeltmeye çalışıyordu.

Etrafını hızlıca inceleyen adam, yapılması gerekenleri düşünürken ellerini saçlarından geçirdi sıkıntıyla. "Burada epey ustalık iş var, ama sorun değil, hallederiz," dedi.

"Öyleyse sana emanet buralar ustacığım!" Kızın işveli işveli konuşması Yiğit'i güldürdü. "Ustan sevsin seni!" derken uzanıp boynundan öptü.

"Sevsin," dedi genç kadın kıkırdayarak. "Böyle ustaya can kurban!"

                              *****

Kuzguncuk'taki evin tadilatları son hız devam ederken hayat tüm yoğunluğuyla akıyordu. Bakanlıktan atanan müfettişin düzenlediği rapor neticesinde Sanver Holding'e yüklü miktarda ceza kesilmiş ve belirli süreli olarak da devlet ihalelerinden men edilmişti. Holdingin iflası için gerekli prosedürleri onaylarken Alya da Yiğit de sessizdi. Öncesinde, iflası önlemek için genç kadın tekrar kocasıyla konuşmayı denemiş, fakat ret cevabı almıştı.

"Hayır!" demişti Yiğit, kararlı bir sesle. "Her şey anlaştığımız şekilde sona erecek, bu konuda lütfen tartışmayalım!" Sonra düşünceli bir yüz ifadesiyle eklemişti. "Çalışanların tüm hakları verilsin, kimse mağdur olmasın."

Kötü gidişattan kendisini sorumlu tutan genç kadın, "Benim yüzümden... İzin ver, düzelteyim," demişti son bir çabayla, sesi pişmanlıkla doluydu.

"Neden senin yüzünden? Senden önce batık durumdaydık, kurtulmanın imkanı yoktu zaten."

"Ama Cansu ile evlenseydin...

"Keşkeler için çok geç Alya!" Bunu sert bir sesle söylemişti adam, kızın karışan yüzünü görünce yumuşak bir tonla eklemişti. "Her işte bir hayır vardır. O evlilik, hayatımı bitiren bir kabus olurdu inan, sonunda ya Cansu ya ben, katil olurduk!"

Şaka yollu söylediği bu sözlerdeki gerçeklik payını bilse, herhalde bu kadar rahat olamazdı Yiğit Sanver. Zira, aşkı bir saplantı haline dönüşen Cansu, her şeyi yapabilecek bir kapasitede ve niyetteydi. Doğum gününü izleyen süreçte birkaç defa Yiğit'i aramış, fakat ulaşamamıştı. Arkadaş çevresinden onun karısı ile barıştığı haberini alınca çıldıracak gibi olmuş, ne yapacağını bilemez hale gelmişti. Bir süre kabuğuna çekildi, etrafındakiler bunu vazgeçtiğine yorarken o incelikli planlar yapmaktaydı. Telefonlarına nezaketen bile dönmek istemeyen adamla görüşmeyi kafasına koymuştu bir kere. Bir öğleden sonra baskın yapar gibi Sanver Plaza'dan içeri girdi. Danışmaya uğrama zahmetine bile katlanmadan alışkın adımlarla doğrudan asansörlere yöneldi, gelen asansöre bir hışımla binerken etrafındakilerin hayret dolu bakışlarına küçümsemeyle karşılık verdi. Üzerinde, mart ayına göre bile ince ve açık sayılabilecek bir kıyafet vardı. Gündüz vakti, defileye gider gibi giyinmesi, abartı saçı ve makyajıyla tüm dikkatleri üzerinde toplamıştı. Kendisine dikilen bakışları güzelliğine yorarak ukalaca gülümserken yönetim katının düğmesine bastı.

Deniz, ansızın karşısında Cansu'yu görünce ilk etapta şaşırdıysa da belli etmedi. "Hoş geldiniz Cansu Hanım, randevunuz var mıydı?" derken nazik ve saygılıydı.

"Randevuya ihtiyacım mı varmış benim? Sen kiminle konuştuğunun farkında mısın?" diye çıkışan kızı, asistan sabırla yatıştırmaya çalıştı.

"Yiğit Bey randevusuz kimseyle görüşmüyor Cansu Hanım, ben de emir kuluyum..." Ancak devam edememişti, zira Cansu hızlıca arkasını dönüp koşar adım Yiğit'in odasına doğru yollanmıştı.

Kapının vurulmadan, "Pat!" diye açılarak içeri fırtına gibi dalan kıza bakakalan Yiğit, arkasından nefes nefese gelen Deniz'in, "Engel olamadım Yiğit Bey!" demesiyle yerinden kalktı. "Önemli değil Deniz, sen işine bak!" dedi canı sıkkın bir tavırla. Cansu, cep telefonuna çıkmayınca ona şirket üzerinden ulaşmaya çalışmış, asistanı bu hususta kendisinden emir aldığı için çeşitli bahanelerle kızı atlatmıştı; şimdiye kadar! Hiç istemediği halde o konuşmayı yapmak zorundaydı artık. Kimseyi ne üzmek istiyordu ne de kırmak! Fakat, gelinen noktada bu elzemdi. Zira, Alya ile öyle hassas bir konumdaydılar ki en ufak bir karışıklık ilişkilerini zora sokup kopmalarına yol açabilirdi. Ve Cansu da karışıklık demekti.

SORMA KALBİMWhere stories live. Discover now