(Bölüm 24)

9.8K 1.1K 211
                                    

*****

Alya'nın yalıya dönüşü mecburen sessiz oldu. Sözde bebeğini kaybetmiş bir kadındı ve ilk birkaç gün de olsa matemde görünmesi gerekiyordu. Bu, evdekiler için bir süre de olsa rahatlık demekti, genç kadın için ise sabredilmesi gereken bir zaman dilimi! Pervin Hanımın, "Geçmiş olsun," diyerek ona sarılması utanmasına neden olsa da bu duyguyu telkinleriyle yatıştırmayı becerdi. Ne yaşlı kadının şefkati ve ilgili hali ne de Yiğit'e hissettiği delice duygular yumuşamasına neden olmalıydı. Kayınvalidesinin sıcak yaklaşımlarını her zamanki soğuk tavırları ile durdururken bu sefer zorlandı. Gece tek başına yatağında yatarken kalkıp camdan aşağıya, kocasının oturduğu kameriyeye bakmamak için kendisini güç tuttu. Onu da her geçen dakika içine işleyen varlığını da unutmak için gözlerini kapattı, önündeki günlerde yapması gerekenleri aklından geçirdi. Bu hafta, ekim ayında yapılacak şu büyük ihale için teklif vermelerini önerecekti yönetim kurulunda ve öyle allayıp pullamalıydı ki hepsi tek kurtuluş ümidinin bu olduğunu düşünmeliydi. Ve ihaleyi açan kurumdan adamını da ayarlamıştı, Sanver Holdingin teklifler hakkında içeriden bilgi elde ettiğini belgeleriyle medyaya sızdıracaktı. Ehh, gerisi de çorap söküğü gibi gelecek ve soruşturma açılacaktı. Mali sorunlarıyla boğuşan holdingin çöküşü ve iflas bayrağını çekmesi an meselesi olacaktı. Planı mükemmeldi, peki öyleyse neden huzursuzdu? Kendisinin milyonlarca lira zararı bahasına Sanverlerin mahvoluşunu istiyordu. Söylendiğinde kulağa saçma ve mantık dışı gelen bu durum, Alya'nın bir nebze içinin soğumasını sağlayacaktı. O, böyle düşünüyordu da nedense şimdi bundan çok emin değildi. Kendisini rahatsız eden o garip duyguyu umursamayarak uyumaya çalıştı.

Planlarını o haftaki yönetim kurulunda uygulamaya koydu. Öncesinde konuyla ilgili olarak görüştüğü Yiğit, katılacak firmaların çok güçlü olduğundan bahisle bunun kaybedilmesi çok muhtemel bir ihale olduğunu söyledi. "Zamanımıza ve emeğimize yazık!" diyerek Alya'nın önerisini elinin tersiyle itti. Fakat genç kadın inatçıydı. "Ben öyle olduğunu düşünmüyorum ve eş başkan sıfatıyla o ihaleye girmemiz gerektiğini söylüyorum." Gözleri cenge giren iki asker gibi çarpışmış ve sonunda kazanan Alya olmuştu.

"Ben ne dersem diyeyim, sen bildiğini okuyacaksın değil mi?" demişti Yiğit, sesi bıkkındı. "Senin dediğin olacak, holding de para da senin neticede!"

Onun bu kadar kolay pes edip geri çekilmesi kızı şaşırtsa da belli etmedi. "Aynen öyle Yiğit Bey!" derken sesi soğuktu.

Yönetim kurulu üyelerini ikna etmek pek zor olmamıştı doğrusu. Alya, gerek hukuki bilgisi gerek farklı iş kollarında bulunan şirketleri sayesinde edindiği tecrübesiyle hepsinden fersah fersah ötedeydi. Ve holdinge hiç müdahale etmese bile nasıl bir çöküş yaşayacağını şimdiden okuyabiliyordu. Kurul üyelerine, "Atalar boğulacaksan büyük denizde boğul demiş! Ve biz holdingi kurtarmak için ya bu riski alacağız ya da batmasına göz yumacağız!" deyip bombayı kucaklarına usulca bırakmıştı. Zeki ve öngörü sahibiydi genç kadın, öyle olmasa üç kurul üyesi de kuzu kuzu teklifine onay verir miydi? En azından araştırmak için süre isteyebilirlerdi ki onu bile yapmamışlardı. Tam da düşündüğü gibiydi işte, o koltukları dolduranlar kesinlikle bunu hak etmiyordu!

Ağustos herkes için hızlı geçmişti. Yiğit, holdingin finansal sıkıntılarıyla uğraşırken Alya'ya başvurmayı düşünmemişti bile, onun istediği her ne ise bir an önce alıp hayatlarından çıkmasını, hissettirdiği tüm o sıra dışı, akıl almaz duyguları da yanında götürmesini istiyordu. Tek endişesi bu süreçte annesinin ve kardeşinin zarar görmemesiydi; babası, tüm bu sıkıntılara neden olan adam ise umurunda bile değildi.

Alya ise Hem Sanver Holdingde hem kendi şirketlerinde koşturmaktan akşam yalıya yorgun argın düşüyordu. İlk akşamdan itibaren Mehmet Cevat Sanver onunla aynı masaya oturmamış, yemeklerini ya bahçede ya odasında yemişti. Kendince kızın evdeki varlığını protesto ediyordu. Bu durum Alya'nın umurunda bile değildi oysa, yaşlı adamın davranışlarını gülerek izliyordu.

SORMA KALBİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin