37.eğer aşkımız yanlışsa

152 20 26
                                    


Bazen ait hissettiğimiz yerde olamayız. Engeller vardır. Bizi yok etmek için verildiğini düşündüğümüz yeminler, canımızı yakmak için seçilmiş seçenekler vardır. Dur diyemeyiz. İstemediğimizi de söyleyemeyiz aynı şekilde.

Bazen sadece lanetli olduğumuzu düşünürüz. Asla mutlu olamayacağımızı, asla gülümseyemeyeceğimizi, asla tekrar güvenemeyeceğimizi ve bir daha asla birini sevemeyeceğimizi...

Her şey tuhaf bir şekilde tahmin ettiğim gibi ilerliyordu. İçten içe her zaman bildiğim sonu sanki sürpriz olmuş gibi yaşıyordum. Halbuki en başından beri biliyordum, yalnızlığın benim lanetim olduğunu.

Telefonuma gelen mesaj sesi ile başımı yasladığım bacaklarımdan kaldırmış ve montumun cebindeki telefonumu çıkarmıştım. İçimdeki fırtınaların aksine fazlasıyla sakin olan hareketlerim beni bile ürkütürken mesajlar kısmına girip onun adını görmemle nefes almayı bile unutmuştum bir anlığına. Ne olduğunu idrak etmeye çalışırken ise telefonun ekranında beliren onun ismiyle bir başka şok dalgası sarmıştı bedenimi.

Jungkook arıyordu. JUNGKOOK BENİ ARIYORDU!

Nefes almadan öylece aramayı izliyordum. Neden arıyordu ki beni? Bir şeyimi mi unutmuştum? Yanlışlıkla ona ait bir şeyi mi yanıma almıştım? Tanrım, neden arıyordu ki beni?

Ben gerçek dünyadan koparken ve düşüncelerimle verdiğim savaşa odaklanmışken arama sonlanmıştı bile. Hayal kırıklığı ile telefona bakarken ekran tekrar yanmaya başlamış ve ekranda yine şimdiden özlediğim isim görünmüştü.

Jungkook arıyor...

Hızla telefonu açmış ve kulağıma götürmüştüm. Sessiz ama hızlı nefesler eşliğinde çekingence seslenmiştim.

"A-alo?"

Karşı taraftan kesik bir nefes sesi ve hemen ardından ise yarı endişeli bir ses yükselmişti.

"Raya? Sonunda! Neredesin?"

Şaşkınlıktan donmuş kalmıştım. Nerede miydim? Neden soruyordu ki? Sesi neden nefes nefese ve telaşlı geliyordu? Bir sorun mu vardı yoksa?

"Jungkook, iyi misin sen? Bir sorun mu-"

"Hayır! Hayır, Raya bana nerede olduğunu söyle bebeğim."

Aman tanrım! Bebeğim. Az önce o- Tanrım!

"B-benimle alay ediyorsun. Bu hoş değil Jungkook."

Karşı taraftan bu sefer sesli bir iç çekiş sesi gelmişti. Anlamıyordum, neden yapıyordu bunu? Daha birkaç saat olmuşken neden şimdiden bana bunu yapıyordu? Neden bana bunu yapmasına izin veriyordum?

"Raya, bebeğim bana nerede olduğunu söyle. Seni almaya geliyorum, tamam mı?"

Tekrardan öylece donakalmıştım şimdi. Ne saçmalıyordu o?

"Bak Jungkook-"

"Sevgilim, bana nerede olduğunu söyler misin?"

Sevgilim?

Bir daha asla onun dudaklarından bu kelimeyi duyamayacağımı sanıyordum. Ben, ben-

"Dışarıdayım. Sahilde."

"Ne? Nasıl yani? Gitmedin mi?"

Gidememiştim. Her şeyi geride bırakıp da gidememiştim işte. Uzaklaşamamıştım özlediğim varlığından. Bağımlı gibiydim adeta.

THE OTHER SIDE |JJKWhere stories live. Discover now