4.6

394 35 2
                                    

Sizi çok seviyorum. 💙
İyi okumalar!🌹

"Ciddiyim iyiyim ben artık eski hayatınıza geri görebilirsiniz." dedim derin bir nefes alarak Ceylan abla ise şüpheyle bana bakıyordu. Son kozumu da kullanarak Can'a döndüm. Ona artık abi demiyordum çünkü abi kelimesini hiç sevmiyordu Ceylan abla ise birilerine abla olmayı seviyor gibiydi. Kim bilir belki de yalnızlığını böyle gideriyordu.

"Can artık biraz daha burada kalmaya devam ederseniz seni boşayacak. Hadi ama bunlar cicim aylarınız." dedim kıkırdarken. Ceylan abla kızarırken Can'sa gevşekçe gülmüştü.

"Terbiyesiz." diye söylendi Ceylan abla ama o da gülüyordu.

"Her neyse ciddiyim evinize gidin. Muhteşem huzurlu hayatınızın tadını çıkarın emin olun siz yokken de ağlayabilirim." dedim işleri şakaya vurmayı denerken ama ciddi bir şekilde yalnız kalmak ve acımı çekmek istiyordum.

"Bir şey olursa beni arayacaksın. Kötü hissedersen hemen geleceksin. Böyle olmayacak tamam mı? Kendini yalnız bırakmak yıpratmak yok. Halledeceğinize eminim." dediğinde burukça gülümsedim ama Ceylan ablanın gözleri dolmuştu.

"Ağlamak yok." dedim birkaç saat önce onun bana söylediği gibi kalkıp yanıma geldi ve kollarını belime doladı ve beni göğüsüne doğru çekti sanki ağlayan bendim de beni teselli ediyor gibiydi şu an.

"Anlayacaksın dinleyince ve düzleceksiniz. Siz bizim küçük kardeşlerimizsiniz. Sadece biraz daha sakinleşmeye ihtiyacın var." dediğinde Can'da gelmiş bize sarılmıştı. Bu dışarıdan nasıl gözüktüğümü sorgulama sebep oluyordu.

Tamam birkaç kilo vermiştim, bakım yapmak şöyle dursun krem bile sürmüyordum, şişmiş gözlerim ve morarmış gözaltlarım beni iyice kötü bir hale sokuyordu ama hala güçlü gözüktüğümü düşünüyordum.

"Tamam hadi yeter bu kadar ya alt tarafı kırk beş dakika uzaklığa gidiyorsunuz." dedim Ceylan ablanın kollarından çıkıp derin alırken çünkü biraz daha o şekilde dursam yine ağlamaya başlayacaktım ki bu istediğim son şeydi çünkü ağlarsam Ceylan ablalar gitmezdi ve ben gitmelerini istiyordum.

Sonraki on dakika yine vedalaştık. Niye vedalaşmıştık bilmiyordum ama Ceylan abla bu ara baya bir duygusal olduğu için fazla sorgulamadım. Onları yolcu ettikten sonra kapının arkasına yaslanarak bekledim bir süre.

Yalnızlıktan korktuğum günler geldi aklıma. Uraz'ın beni karşı balkonda izlediği zamanlar, ben uyuyana kadar telefonda benimle konuşmaları, ben korkuyorum diye uyusam bile telefonu kapatmaması...

Nasıl olmuştu da bu hale gelmiştik? Aklımda sadece bu vardı ne oldu da onu kaybetmiştim? Annem, köpeğim bile benden gitmişti. Annem hadi ayrıydı bana karşı bile saklamıştı bazı şeyleri ve gerçekten de ayrı kalmamız gerekiyordu sadece bu şekilde olmamalıydı belki de. Köpeğim kendimi bu şekilde yalnız hissettiğim zamanlarda bana en iyi gelen şeydi ama bir gece o da evden kaçmıştı. Hayatıma girip çıkan her insan beni ister istemez yaralıyordu ama Uraz işte o çok ayrıydı.

Onu sevmiştim ve kendimi ona açmıştım. Beni benden iyi tanıması için her şeyi yapmıştım. Tüm korkularımı, hayallerimi, ümitlerimi, yaralarımı biliyordu o beni biliyordu. Beni bilirken bu yaptığı çok saçma değil miydi? Derin bir nefes alarak dolan gözlerime elimle yelpaze yaptım. Gidip duş alsam iyi olacaktı. Düşünmemi engelleyerek yatak odasında olan banyoya gittim ve sıcak suyu açarak küvetin dolmasını sağladım. Üstümdeki kıyafetlerden kurtulurken alışveriş yaparken aldığı vücut jellerinden okyanus kokusu olandan biraz küvete döktüm ve köpürmesini sağladım. Bu kokuyu da Uraz'da sevmeye başlamıştım. Küvet tamamen dolduğu zaman kendimi sıcak suya bıraktım.

Anemon | YARI TEXTINGWhere stories live. Discover now