3.7

546 36 39
                                    

"Zeyna ne yapıyorsun? Bildirim gelip duruyor az kaldı engelleyeceğim şimdi." diye söylenen Reneesme'yi umursamadan bir fotoğraf daha paylaştım. Uraz dün gece bütün yalnız olan resimlerimi silmiştiki bende yeniden yüklüyordum .

"Zeyna sana diyorum! Taksana beni hani barışmıştınız?" dedi bu seferde.

"Barıştık bebeğim sadece resimlerimi geri yüklüyordum ki o da bitti zaten." diye seslendim telefonumdan başımı kaldırmadan cevap verirken.

"Yine kavga edeceksiniz." dediğinde omuz silktim dua etsin dün gece birde bunun için kavga etmemiştik. Ama o nasıl bir kızı sevdiğini unutmuştu. Zil sesi kullağıma dolarken az önce çıkardığım kulaklığı geri taktım. Emre Aydın'ın çok sevdiğim şarkılarını bu ara tekrar tekrar dinliyordum. Bu ara baya bir eskilere gitmişti müzik zevkim. Belime dolanan kollar ile korku ile yerimden sıçradım.

"Korkma benim." Uraz kulaklığımı çıkardığı kulağıma doğru konuşunca derin bir nefes aldım. Kulağımın altına minik bir öpücük kondurunca kıkırdadım.

"Korkuttun beni." dedim suçlarcasına o ise gülümseyerek kulaklığın tekini kendisine taktı.

"Emre Aydın?" dediğinde omuz silktim bende ve şarkıyı eşlik etmeye başladım. Uraz'sa müzüğin sesini kısıp benim sesimi ön plana çıkarmıştı

"Akşamdan kalma bugün
Ve bu yağmur yağarsa
Islanır sensizliğim, bugün biraz özledim.
Bugün biraz özledim, başı boş yürüdüm hep.
İçim tenha değil diye dışıma kapandım hep."

Ben dinlenmek için sustuğum zaman Uraz şarkıyı söylemeye başladı. Sesi sıcak bir gündeki buz kıvamına getiriyordu kalbimi. Her bir kelimesinde sanki yok olup başka bir kelimede yeniden can buluyordum. Kulaklığı çıkarıp sadece onun sesini dinlemeye başladım. Dünyadaki en güzel melodi onun sesiydi bana göre. Hele seni seviyorum demeleri beni benden alıyordu.

"Yalanım yok. Hiç hâlim yok.
Beni yordu zaman.
Yalanım yok. Hiç hâlim yok.
Beni yordu yeniden..."

Şarkı nakarat bölümüne geldiği zaman Uraz gözlerini bana çevirdi ve bana bakarak söylemeye başladı eh tabii bende ona eşlik etmeye.

"Ve hâlâ sen, her şey biraz hâlâ sen.
Hâlâ sen, her şey biraz hâlâ sen.
Ve dönmeyecek o gemi yoruldum beklemekten."

"Ve hâlâ sen, her şey biraz hâlâ sen.
Hâlâ sen, her şey biraz hâlâ sen.
Ve dönmeyecek o gemi yoruldum beklemekten."

Sesim onunkinin yanında kötü dursa da onun yanına her konu da en çok ben yakışıyordum. Ama nakarat kısmı bitince derin bir nefes aldım ve susarak Uraz'ı dinlemeye başladım.

"Yakası açılmamış bir yaz günüyüm artık, biraz sarhoşum sanki.
Biraz da hiç kimseyim.
Hangi tren garındaydı? Kaybettim o gün seni.
Biraz yağmurdun hep sen, biraz yağmur taklidi."

"Yalanım yok. Hiç hâlim yok.
Beni yordu zaten.
Yalanım yok. Hiç hâlim yok.
Beni yordu yeniden..."

"Ve hâlâ sen, her şey biraz hâlâ sen.
Hâlâ sen, her şey biraz hâlâ sen.
Ve dönmeyecek o gemi yoruldum beklemekten."

"Ve hâlâ sen, her şey biraz hâlâ sen.
Hâlâ sen, her şey biraz hâlâ sen.
Ve dönmeyecek o gemi yoruldum beklemekten."

"Hâlâ sen, her şey biraz hâlâ sen.
Hâlâ sen, her şey biraz hâlâ sen.
Dönmeyecek o gemi yoruldum beklemekten..."

Sonunda şarkı bittiği zaman Uraz'da sustu. Bir süre ona yaşlanmış o ise bana sarılmış bir şekikde sessizliği dinledik. Gerçi ben daha çok kalp atışlarını da dinlemiş olabilirdim ama hayattaki en güzel şey belki de sevdiğiniz adamın kalp atışlarını dinlemektir. Sizi en sinirli olduğunuz anda bile sakinleştiren tek şey belki de o sestir. Birinin yaşadığını hissetmek anca bu kadar huzur verebilirdi.

Anemon | YARI TEXTINGWo Geschichten leben. Entdecke jetzt