3.5

547 45 62
                                    

Ceylan abla girdiği odamdan hızla çıkarken tekrardan utançla inledim. Rezil olmuştuk resmen. Biraz önce olanlar aklıma geldikçe nefesim sıkışıyordu.

"Şey ben salona geçiyorum sende birazdan gelirsin." diyen Uraz'a belli belirsiz başımı salladım. Ve kendimi yine banyoya attım. Soğuk suyu birkaç kez yüzüme vururken gereğinden fazla gergindim. Ceylan abla gelmese ne olacaktı? Aklımda bir çok soru dolanırken banyodan çıkıp üstüme bir şeyler geçirip salona indim. Ama şu an Uraz'ı görecek yüzüm yoktu.  Salona indiğim zaman Ceylan abla koltukta oturmuş kahve içiyordu.

"Uraz nerede?" dedim çekinerek ama içimden burada olmaması için dua ediyordum.

"Eve gönderdim." dediğinde derin bir nefes aldım. İşte duymak istediğim şey buydu kesinlikle.

"Ceylan abla biz bak se-" diye konuşmaya başladığım zaman masada duran diğer kahve fincanını bana uzattı.

"İyi gelir." dediğinde başımı utançla önüme eydim çok yanlış anlamıştı. Ben bile o konuma nasıl geldiğimizi bilmiyordum ki. Uraz buna nasıl kalkıştı yasa Ceylan abla gelmeseydi bu işin gideceği boyut beni korkutuyordu. Uraz'dan bu derece şüphe ederken bunu nasıl yapabildigiği hala anlamıyordum.

"Bak canım ben size karışacak değilim. Uraz iyi bir çocuk seni de ne kadar sevdiğini biliyorum ama." dedi ve durakladı doğru kelimeleri arar gibi bir hali vardı.

"Bak Zeyna ben seni kardeşim gibi görüyorum. Bazı şeylerin zamanında olması gerektiğine inanıyorum. Böyle bir şeyi yapmadan önce evlenmeyi beklemeni daha doğru buluyorum ama bununs sebebi Uraz'ın seni sevmemesi değil. Senin Uraz'a giderken aklında bir soru işareti kalmaması için bunu istiyorum." dediği zaman elimde olmadan güldüm. Uraz'ın beni sevdiğini söylüyordu peki ben neden bunu göremiyordum? Ben mi kördüm yoksa millet bizi öyle görmek istediği için mi bu kadar aşık görüyolardı?

"Ceylan abla ben ne desem bilemiyorum aklım öyle karışık ki yemin ederim öyle bir niyetim yoktu." dedim sonunda doğru kelimeleri bulduğumu düşünüp.

"Utanmana gerek yok canım gençsiniz inan anlıyorum. Uraz'ın da senin de ihtiyacın ola-"

Sözünü kesip konuşmaya başladığım zaman utancımın önüne geçen tek şey sinirimdi. "Onun ihtiyacını giderecek bir sürü insan vardır Ceylan abla onun benden böyle bir beklentisi olursa boşuna beklemiş olur çünkü ben öyle bir şeyi yapacak birisi değildim."

Ceylan abla dediklerimi idrak etmek için birkaç saniye bana baktıktan sonra tamda beklediğim tepkiyi verdi. "Başkaları mı?

Bende başladım anlatmaya Eray'dan başlayıp Simay'a kadar. Aklımda kalan her şeyi anlattım. Anlatırken ne kendimi ne de gözlyaşlarımı tutabiliyordum. Ama konuşmak iyi gelmişti beni sorgulamayacak benden daha büyük birine anlatmak iyi gelmişti çünkü bunları paylaşacak bir annem yoktu. Derdimi anlatacak bir kardeşimde yoktu. Sadece dostlarım vardı. Aslına Uraz varken kimseye ihtiyaç duymuyordum ama şimdi böyle olunca Uraz'a bu kadar uzak olunca kendimi öyle savunmasız öyle yalnız hissediyordum ki ve bunu kimseye anlatamıyordum. Her şey bittiği zaman derin bir nefes aldım ve aklımda kalan o soruyu sordum.

"Yani şimdi Uraz beni artık sevmiyor mu? Eski o ve yenisi arasında o kadar fark var ki eskiden olsa benim bir bakışım ile tüm duygularımı anlardı şimdi ise sanki bana kör oldu."

Ceylan abla dediklerimi dikkatlice dinledi ve cümlem bittiği gibi gülmeye başladı ben ona şaşkınlıkla bakarken o gülmesini durdurmayı deniyordu hele sonunda sustuğunda derin bir nefes aldı.

"Kusura bakma ama Uraz sana kör değilde bildiğin yanıyor gibi duruyordu." dediğinde bakışlarımı elime indirdim.

"Beni düşündüren de o zaten." dedim ellerim ile oynarken bunları konuşmak bile utanç vericiyken Uraz ile o hale nasıl geldiğimizi anlayamıyordum.

Anemon | YARI TEXTINGWhere stories live. Discover now