1.1

1.2K 89 33
                                    


Söyledikleri şarkı multimedia da 😍

Bir şehri tanımanın en iyi yolu şafak vakit geldiğinde sokaklarında gezmektir. Adım adım tanıyorum bu şehri, her sokağını ezbere biliyordum. Bu merdivenlerde benim herşeyimi biliyordu. Güneş az sonra doğacaktı deniz hafiften aydınlanmaya başlamıştı bile. Sis bulutu dağılıyor kayalar, karşıdaki dağlar hafif hafif belli oluyordu. Hayatta geçmeyen onca şey vardı ama güneş her sabah inatla doğuyordu. Bu hayatta en çok ondan ders almamız gerekiyordu değil mi? Ama ben sadece kenara çekilip olan biten herşeyi izlemek istiyordum. Biraz nefes almak, düşünmemek anonim ile yaptığımız konuşmadan sonra içim içime sığmamıştı. Yine uyuyamıyordum. Aklımda bir dünya soru vardı ama bir tanecik bile cevabım yoktu verebileceğim. Hava soğumaya başlamıştı ama kalbimdeki yangına tenimin üşümesi iyi geliyordu. Denizin soluk parlaklığının zihnime iyi gelmesi gibi. 'keşke kalbime de iyi gelen biri olsa.' diye geçirmeden edemedim ama iç sesim beklemeden cevap vermesi bu sefer beni bile şaşırtmıştı. 'Uraz var, anonim var.'

Benim aldığım derslerin yarısını bile almıyordu içimde ki küçük kız çocuğu. En masum olanımız oydu belki ama en aptal olanımızda oydu. Görmüyor muydu kalbimin çöl gibi kurak olduğunu? Ama keşke kutuplar gibi buz tutsaydı o zaman içim çölün kızgın kumları gibi yanmazdı. Sırtıma konan şeyle irkilip arkamı döndüm. Uraz hemen tepemde dikilmiş beni izliyoruz. Korkmuştum ama onu görünce sakinleşmiştim.

"Üşüyeceksin." dediğinde ona bakıp gülmek geldi içimden kalbim yanıyordu benim ne üşümesi.

"İyi geliyor." dedim ve ekledim "Bu saatte ne arıyorsun burada?"

"Asıl sana sormak lazım." dediğinde elimle yanıma işaret ettim o da sesini çıkarmadan oturdu. Omzuma bıratığı hırkayı tam olarak giydim. Deniz gibi ferah olan kokusu burnuma dolunca elimde olmadan gülümsedim denizle ilgili herşey huzur veriyordu bana.

"Nefes alıyorum." dediğimde uzun bir süre sessiz kaldı ikimizde susmuş denizi izliyorduk.

"Bedenimiz her daim nefes alıyor da ruhumuz bundan yoksun kalıyor değil mi?" dediğinde gözlerimi bu sefer ona çevirdim onu hiç incelememiştim şimdiye kadar ama gözlerim ilk kez dudaklarında takılı kaldı bugün gül kurusuna benzeyen tuhaf bir renkleri vardı ve haddinden fazla dolgun duruyorlardı beyaz teninde.

"Ruhumu denizle besliyorum." dik ve kalkık burnuna bakarken gözlerim gri gözlerine kaydı. Bir erkeğe göre yüzü çok güzeldi.

"Bence müzikle besliyorum." dediğinde ona hak vermeden duramadım sesi çok güzeldi.

"Bu sabaha bir şarkı bırakmak ister misin?" dedim gülerek ona bakarken o ise dönüp bana baktı sonra dönüp hemen ileride ki denize baktı.

"Sende iyi alıştın bu şarkı işine acaba sana prenses demekle hata mı ettim?" dediğinde göz devirmeden edemedim ama ses tınısından şaka yaptığı belki oluyordu. Oyun oynamak mı istiyordu tam olarak doğru adrese gelmişti.

"Ee Uraz Bey alıştırmasaydın. Lütfen şarkınıza odaklanın." dedim tüm ciddiyetimle o ise bu halime gülmüştü ama hemen sonra boğazını temizleyip ciddi bir şekilde konuşmaya başladı.

"Tabii efendim afedersiniz."

"Kaçıncı günüm kaçıncı ayım
Vaktin ne kadar farkında mıyım bilebilsen
Peki madem"

Uraz şarkının giriş bölümünü söyledikten sonra yerden aldığı odun parçasını hemen bana uzatarak. "Mikrofon sizde leydim." dediğinde elimde olmadan güldüm.

"Lütfen biraz ciddi olun leydim burada önemli bir iş yapıyoruz." dediğinde gülmeden edemedim.

"Siz bana nasıl davranmam gerektiğini mi öğreniyorsunuz yoksa bu kulaklarım yanlış mı duyuyor?" dedim prenseslik rolümün arkasına saklanarak.

"Aşa leydim ne haddime sadece bu işe yaramaz kulaklarım sesinizi duymak için sabırsızlanıyor."

"Peki madem o kadar ısrar ettiniz eşlik edeyim." dedim ve gülmelerimi keserek şarkıya kalan yerden devam ettim.

"Seninle nasıl vedalaşırız
Belki bi ömür paylaşırız ya gidersen
Peki madem"

Şarkının nakarat yeri geldiğinde Uraz'da benimle söylemeye başlamıştı.

"Yürekli ol beni karşına al
Düşüncelerini üstüme sal
Ben böyle kabul ettim seni zaten
Peki madem"

"Yürekli ol beni karşına al
Düşüncelerini üstüme sal
Ben böyle kabul ettim seni zaten
Peki madem"

Uraz susupta bana söylememem için izin verdiğinde gözlerimi kapatıp şarkıyı söylemeye devam ettim onunla çocuk olmak hoşuma gitmişti.

"Evet diyemem hayır diyemem
Ama bir türlü memnun edemem seni bazen
Peki madem"

Ben sustuğum da Uraz şarkıya devam etti ama bu sefer göz açıp ona bakmıştım. İlk baş denizi izlesede sonra o da bana dönmüştü.

"Yakında mısın uzakta mısın
Sana mecburum farkında mısın bunu bilsen
Peki madem"

Uraz ile aynı anda söylemeye başladığımız da ikimizde gülüyorduk aslında. 

"Yürekli ol beni karşına al
Düşüncelerini üstüme sal
Ben böyle kabul ettim seni zaten
Peki madem"

"Yürekli ol beni karşına al
Düşüncelerini üstüme sal
Ben böyle kabul ettim seni zaten
Peki madem"

"Ben böyle kabul ettim seni zaten
Peki madem"

Şarkı bittiğinde ikimizde bir süre daha birbirmize baktık en sonunda ikimizde gülmeye başladık. En sonunda gülmelerimiz bittiğinde Uraz göz yaşlarını siliyordu.

"Sana kahvaltı ısmarlamamı ister misin?" dedim arkama yaslanarak ona döndüm. O ise biraz ilerimde oturuyordu.

"Sen mi hazırlayacaksın?" dediğinde hemen cevabı verdim.

"Aslında bizim kafaye gidecektim ama orada da ben hazırlayabilirim." dedim sorar gibi. O ise cevap olarak ayağa kalktı ve bana elini uzattı.

"Peki o zaman ama bende yardım edeceğim." dediğinde elimi eline koydum. O beni ayağa kaldırırken ben derin bir nefes  aldım.

Uraz ile beraber oturduğumuz merdivenlerden uzaklaşırken bende kalbimde ki mutsuzluklardan biraz olsun uzaklaşıyordum. Bugün Uraz gelmeden düşünrüklerim, sonra o geldiğinde onunla eğlenmek, gülmem bunlar benim hayatım için birer dönüm noktası gibiydi.

Ve biliyordum ki buradan sonra bu halde olmayacaktım ama eski Zeyna'ya dönmeyecektim yeni bir ben olacaktım. Kim bilirdi belki de bu yeni bende yalnız olmazdım.

💙💙💙💙

Sevgililer günüz kutlu olsun canlarım 💙

Siz benim en sevdiğim insnalardansınız ve iyi ki varsınız. 😍

Anemon | YARI TEXTINGWhere stories live. Discover now