Çok Güzel Hakaretler Bunlar

#45

1. Ciddi durumlarda inşallah demek yerine inş diyen insan.

Ciddiye almadığım şeyler için inş demekten çekinmiyorum ama söz konusu şey şöyle azıcık küçük biraz mühim bir şey olunca inş diyen insanları anlamıyorum. Veya karşısındaki insan ona önemli bir şey anlatırken inş diyen insanları da anlamıyorum. Her şeyden kıstığımız gibi bundan da kısıyoruz. Her şeyimiz ya kaçak, ya eksik, ya çalıntı.

İnş cnm ya.

2. Kullandığı arabanın camlarını açıp müziği son ses dinleyen insan.

Yapma. Üflesen dağılacak olan arabanla bize hava atmaya çalışma, kulağımızı sikme. O saçını limonla dikeltip elindeki tespihi camdan çıkartıp sallama. Ayrıca arabayla geçerken milletin götüne bakma, sadece bir göt. Herkeste aynısı var, herkes aynı şey için kullanıyor. (Burada bahsedilen şey sıçmak eylemidir, öteki türlü anlayan fesattır.) Ne bileyim göte bakıp da abazanlık yapmak iğrenç geliyor, oradan insanlar bok çıkartıyor. İğrenç değil mi lan, bokun tarifini yapıp zaten düşük olan kitabımın kalitesini daha çok düşürmek istemiyorum ama bok bu lan. Ne bokmuş arkadaş. Ama o baktığınız yerden sıçmık çıkıyor yani. Neyse, yemek yiyen varsa birisi leğen götürsün o arkadaşlara. Birde arabayı disko amacıyla kullanan arkadaşlar daha kopmalı, daha güzel bir şarkı çalsınlar. Peçeteye yazıp ışıklarda istek parça verelim.

3. Çıplaklık içeren bir şey gördüğünde abartı tepki veren insan.

Özellikle de benim arkadaşlarım. Direkt sapık oluyorum onların nezdinde. Herkeste olan şey değil mi? Doğduğumuzda kabanla mı çıktık, Allah Adem'i deri ceketle mi yarattı? Üzerimizdeki kıyafetler sadece bizi soğuktan korumak için, insanlar o kat kat kıyafetlerle zihniyetlerini de kapattığı için bu tepkiler normal. Yani, mahrem dediğiniz bir meme birde alt kısımlar. Bildiğimiz bir göt yani, oradan insanlar kakasını yapıyor ve... tamam sustum.

4. Korkunç bir şey izledikten sonra can güvenliğinden edilen endişe.

Ya ben on üç yaşında uzaylılarla alakalı bir film izlemiştim ve beni kaçıracaklar diye sabaha kadar uyumamıştım. Böyle şeyler izleyince kendime yontmak en büyük hobim. Sanki hiç işleri yokmuş gibi bana saracak o yaratıklar. Gerçi bu yaratıkların isimleri hep gavurca, bizdeki de Türk kafası bir Fatiha okuruz gider... En son ormandan insanların evine kadar gelip onları baltayla öldüren bir yaratıkla alakalı bir şey izledim. Belki gelirde öldürür diye tırsıyorum, hayatıma değişik bir heyecan girer diye de seviniyorum. Duygu karmaşasına girdim, beynim kulaklarımdan akıyor.

5. Vızıldayıp duran sinek.

Saat sabah bir, kulağımın dibinde ne yapıyorsun sayın sinek? Benden alacağın bir damla kan için bunca gürültüye değer mi? Odaya sanki uçak iniyormuş gibi ses çıkartıyor, uykumu böldüğün bir şey değil kulağıma girersin diye korkudan uyuyamıyorum. Sonra o kan aldığın yerin kaşınması, yara olması. Yaptığın şey hiç hoş değil sinek, seni kınıyorum.

6. Bilgisayardaki dosyalara düzgün isimler koymak yerine random atmak.

Bu bir üşengeçliktir.

Bilgisayara bir fotoğraf atıyorum, ismi afadgsgsgs. Yeni dosya oluşturuyorum ismi dgssgsga. Yeni neslin üşengeç olduğunun kanıtları... Fotoğrafa doğru düzgün isim koymaya bile üşeniyoruz.

"agfasdgsgagsdhdshsdhsfjsgasyhshstgaetjaygsf isimli bir dosya zaten var. Değiştirmek istiyor musunuz?"


7. Kitabınızı hiç okumayan insanların en büyük okur (?) gibi davranması.

Bu günlerde başıma en çok gelen şey, kitabımı hiç okumamış insanların bana mesaj atıp tanıyormuş gibi yapması. Kitabı hiç okumamış, profile bile bakmamış. Adın ne diye mesaj atıyor. Sizce benim adım ne? 45. bölüme geldik ve hâlâ adımı bilmeyen var mı? Senin en büyük hayranınım diyen birisi vardı, hayran ne, en büyük hayran ne? Ben burada sadece kıytırık bir kitap yazıyorum. Yani bana karşı bir hayranlık beslemeniz çok saçma.

Bu arada, benim adın Amuda Kalkan Panda veya Amudakalkanpanda değil. amudakalkanpanda. Harflerin hepsi küçük, ve kullanıcı adımla sonuna birkaç tane a ekleyip hesap açmayı bırakın. Her tarafta o kadar çok amuda kalkan çeşitli hayvanlar görüyorum ki bu kadar tanınıyor olmak garibime gidiyor. Geçen gün AmudaKalkanPanda_, amudakalkanpandaa ve daha bir sürü mutasyona uğramış şekilde kullanıcı adımla hesap açan insan gördüm. Hepinizi tek tek sikeltirim, buraların tek pandası benim, beni anladınız mı : ) Saçmalamayın tabii ki de boynunuzu kırıp vücudunuzdan kopartmak istemiyorum. Benim kullanıcı adımla hesap açmayın, bu kadar hazırcı ve boş beyinli olmayın. Düşünmeyi öğrenin, en basitinden kullanıcı adınızı bulamayacak kadar aciz misiniz? Sanırım öylesiniz. Sadece en sinir olduğum konulardan birisi olduğu için yazıyorum. Kullanıcı adımı paylaştığım tüm hırsızlara buradan selam olsun. Özellikle AmudaKalkanPanda_ adlı kullanıcının sülalesine selam söylüyorum.

8. Annelerin bir eşyayı saniyeler içinde bulma yeteneği.

Odamda bir şey ararken, sanki o eşyayı belirsiz yaratıkların çaldığını düşünüyorum. Hiçbir yerde bulamayınca böyle bir hisse kapılıyorum. Bazen ne aradığımı kendim bile bilmiyorum, annem beni ve odamı çöp ev diye belediyeye ihbar edecekmiş. Geçen gün kedimi kaybettim AKUT'un numarasını bilseydim arayıp yardım isteyecektim. Ama annemi odaya çağırıyorum, beş saniye odaya bakıyor. Aradığım şeyi bir yerden çıkartıyor ve en kuul haliyle çıkıp gidiyor. Oysa ki, dağınıkken eşyalarımı daha kolay bulduğuma kendimi inandırmıştım, her şey koca bir yalanmış.

9. Yolda eski sevgiliyi görmek.

Ya... Berbat bir şey bu. Toplanıp şehirden göç etsinler istiyorum. Yanındaki arkadaşlarıyla aralarında fısıldaşmaları ve toplu alınan bir kararla bana atılan ters bakışlar. Hele birde yanımda karşı cinsten birisi varsa hemen kızı değerlendirmeye alıyorlar. Acaba kim, bana yakışıyor mu, nereye gidiyoruz, ne kadar zamandır takılıyoruz? En sonunda içinden çıkamayıp boşver kanka sen onu değil o seni kaybetti sen onun o yanındaki kızdan daha güzelsin gibisinden bir teselli ile kapanış. Birde eski sevgilinin kıskandırma çabasına bayılıyorum, ben yolda giderken akrabalarımı bile zor tanıyan insanım. Durup eski sevgilim koluna kimi takmış diye mi bakacağım? Şöyle bir şeyde var, yanlışlıkla mesaj atıyormuş gibi yapılan fakat aslında bilerek gönderilmiş aşkım temalı mesaj. Meali de bak ben kendime sevgili buldum, seni umursamıyorum ama yine de sana bu mesajı atıyorum, çünkü umurumda değilsin ama yine de sevgilim olduğunu görüp kıskan. Ne olursun kıskan. Ah be çevolar, kimsenin umurunda değilsiniz. Kendi küçük dünyanızda yaşasanıza.

10. Belirli bir fiziksel özelliğini öne çıkartmak için garip şekillere giren insanlar.

Bakın köprücük kemiğim var, temalı fotoğraflarda kişi yarasa gibi poz verip Allah'ın herkese bahşettiği iki kemiği gösterme çabasına girer. Hadi hepimiz sanki bizde yokmuş gibi şaşıralım, aaa köprücük kemiği var ne kadar ilginç.

Birde şu var, gözü renkli olan kızlar eşek gözü varmış gibi fotoğraf çekilmeye çalışıyorlar. Fotoğrafın genel şekli; göze şu Nike logosu yapılan kara boyadan sürülüp ucu Allah katına kadar çıkartılmış, göz pörtlemiş, kamera neredeyse göze odaklı ve yüzün büyük çoğunluğu yok. Arkadaşlar, kafasında oluşturduğu kurallardan çıkmayan evlatlar. Yeşil, mavi, ela gözlü olanların bir ayrıcalığı veya üstünlüğü yok. Kahverengi de bir renk. KahveRENGİ. Sadece bir renk pigmenti, sakin olun ve o mavi gözlü çocuğu rahat bırakın.

Supra almış çocuk pozu; yere oturulmuş, ayaklar ileriye doğru uzatılmış ve ayak tabanları alttaki işaret görünsün diye havada. Dizin bir tanesine cap takılmış, yüzde alık bir ifade. Poz değişiklik gösterebilir fakat ayakkabı her zaman ön plandadır.

Keşke dünyayı pandalar yönetse, Türkiye'nin başında bir panda olsa ben mutlu olurum partinin adı da Türkiye Panda Partisi olur ve yıllardır kapısında süründüğümüz Birleşmiş Pandalar'a gireriz. Ben her şeyi düşündüm, siz sadece bana oy vereceksiniz gerisini ben halledeceğim. Anlaştık mı?