#19

11.2K 1K 342
                                    

1. "Onu savunmak sana mı kaldı Atilla?"

Geçen hafta kantinde oturuyorduk, konu nasılsa başörtüye geldi. Birkaç kişi hakaret etti, benimde ağrıma gitti bu yüzden adabıyla kapanan insanları savundum. Kimsenin günahı sizi ilgilendirmez tarzı bir şey dediğimi hatırlıyorum. Yanımda oturan arkadaş bana aynen şu cümleyi söyledi:

"Onları savunmak sana düşmedi."

Bu cümle hâlâ yankılanıyor beynimde. Ciddi anlamda yaptığım şeyi düşünmeye itti beni. Erkek Anatomisi ve bu kitap çok büyük eleştiriler ve savunmalar içeriyor. Belki de haklıdır diye düşündüm, ama sonra yanıldığını fark ettim. O insanları ben eleştirmezsem, ben savunmazsam hepimiz sessiz kalırsak o sessiz çığlıklar ne olacak? Eleştiriyorum diye eleştirilmek umurumda değil, hakarete uğramak yada bu sitedeki insanların hakkımda kötü düşünmeleri de umurumda değil. Bu ülkede asıl eleştirilmesi ve hakaret edilmesi gereken şey benim yazım yanlışlarım değil insanların zihniyetidir. Bana istediğiniz kadar kötü gözle bakabilirsiniz, bu ülke refaha kavuştuğu zaman çenemi kapatacağım zaten.

2. 112'yi işleten insanlar.

Hakaret etmek istemiyorum, adam gibi uyarınca kafanıza girmiyor ama ilk ve son kez açıklamak istiyorum. Normal bir komuta kontrol merkezinde en az beş personel çalışıyor. Bu güzel insanlar vardiyalı olarak yirmi dört saat boyunca sizin keyfiniz için işbaşı yapıyor. Bu hizmete karşılık sizin yaptığınız şey arayıp dalga geçmek oluyor. Bu telefonları siz gereksiz eğlenceleriniz için meşgul ederken ambulanslar çağrıyı geç aldığı için vakaya gecikiyor. Türkiye'de bir ambulansın şehir içinde vakaya ulaşma süresi yedi dakikayken, sizin arayıp aptalca şakalarınız, araçların tabakhaneye bok yetiştiriyormuş gibi ambulansa yol vermemesi vs. sebepler yüzünden bu süre on beş dakikayı buluyor. Yapılan bir araştırmaya göre, ambulans bekleyen bir kişiye göre geçen her bir dakika kendisine yedi dakika geçmiş gibi geliyor. On beş dakika içinde bu kişinin durumunu düşünebiliyor musunuz? Ambulans geç gelince zaten gergin olan sinirlerin hıncı kimden çıkıyor, sağlık personelinden tabii ki. Acımadan vuruyorlar o suçu olmayan insanlara. Bunu öğrendiğinize göre arayıp sizin için çalışan bu kurumu işletme işini vicdanınıza bırakıyorum.

3. İnternet adabını bilmeyen insan.

"Mail yoluyla göndereceğiniz metinlerde, daima kibar olunmalıdır. Kişilerin kişilik haklarına yönelik olumsuz sözlere, hakaretlere yer vermemeye dikkat edilmelidir. Mümkün olabildiği kadar interneti sohbet, şakalaşmak gibi amaçlarla değil; bilgi alışverişi, haberleşme, araştırma, kültür artırımı gibi amaçlarla kullanmak gerekir. Büyük harflerle yazmak, internet dilinde 'bağırma' anlamına geldiği için böyle bir niyetiniz olmasa bile, bundan kaçınılmalıdır."

Bu maddede kendimle epey bir çeliştim fakat bazı arkadaşlar anlatmak istediğim şeyi kötü yönlerden anlayıp bana hakaret etmekte ısrarcı. Bu gün ben bu kitabı böyle bir üslupla yazıyorsam bu tamamen insanlardan gördüğüm muamelenin bir geri bildirimidir. Yani, nasıl davranıyorsanız aynı o şekilde muamele görüyorsunuz. Ben size ayna tutuyorum, kişiliğinizi gördüğünüzde anında karşı çıkarak hakarete başvuruyorsanız problemin bende olduğuna inanmıyorum.

4. Amudakalkan insanlar ırkı.

Gerçekten günlerdir kullanıcı adıma lanet ediyorum. Oturup günlerce düşündüğüm bu kullanıcı adının şu an insanların oyuncağı olması beni oldukça rahatsız ediyor. Toplum olarak ne kadar kopyacı ve hırsız bir millet olduğumuzu tekrar gösterdiğiniz için size teşekkür ediyorum. Ki ben amudakalkanpanda olarak sosyal medyaya gelmeden önce tüm siteleri kontrol etmiştim. Amudakalkan kelimeleriyle başlayan hiçbir hesap yoktu. Benden sonra amudakalkan mandalar, eşekler, atlar vs. türedi. Beğenerek almış olabilirsiniz ama bazıları utanmadan direkt kullanıcı adımla hesap açıyor. Umarım bir gün sizin emeğinizde böyle saygısızca ayaklar altında harcanır, utanmadan açtığınız o hesapları kullanırken vicdanınız rahattır umarım.

Çok Güzel Hakaretler BunlarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin