İslâm'da Modern, Demokrat, Ilımlı Müslüman ve Aşırılık Yoktur!

Start from the beginning
                                    

Bu Cümle İlk Duyulduğunda veyâ Okunduğunda ve Yüzeysel Bir Bakışla Bakıldığında Yanlış Bir Şey Görülmeyebilir. Lâkin Dikkatli ve Aydın Bir Bakışla Okunduğunda Büyük Bir Yanlışlık Görülür; Birbirine Zıt Olan İki Cümle! Öncelikle İslâm'ın Geri Kalmamış Olduğunu, Bu Çağda da Yaşanması Gerektiğinden Bahsetse de, İkinci Cümlede, Günün Şartlarına Göre Yaşanması Gerektiğinden Bahsediliyor. Yani Günün Şartlarına Bakıldığı Zaman, Okullara Başörtüsüyle Girmek Yasaksa, Başörtüsü Takılmayabilir. Yine Günün Şartlarına Göre Herkes Faiz Alıyorsa, Hattâ Ev veyâ İş Sahibi Olmak İçin Faiz Mecbur Koşuluyorsa, Faizi Almakta Bir Sakınca Kalmıyor. Oysa Diğer Taraftan Rabbimizin:

☘ Başörtülerini Yakalarına Sarkıtsınlar. [Nur 31]

☘ Faiz Yiyenler Şeytan Tarafından Çarpılmış Kimseler Gibi Ayağa Kalkarlar. Bu Onların, "Alışveriş de Faiz Gibidir!" Demelerinden Dolayıdır. Oysa Allah Alışverişi Helâl, Faizi ise Harâm Kılmıştır. Kim Kendisine Rabbinden Bir Öğüt Gelir Gelmez Faiz Yemeye Son Verirse, Geçmişte Aldığı Faizler Kendisinden Geri Alınmaz. Onun İşi Allah'a Kalmıştır. Fakât Kimler Tekrar Faizciliğe Geri Dönerlerse Onlar, Orada Ebedî Olarak Kalmak Üzere Cehennemliktirler. [Bakara 275] Âyetleri Unutulmuş Oluyor?!

İşte Bahsettikleri Modernlik Budur! Müslümanlar Fikren Düşündüğü İçin Bu Büyük Yanlışlığı Göremiyor ve "Ben İçkimi de İçerim, Dışarıda Açık da Gezerim Ama Namazımı da Kılarım!" veyâ "Kumar da Oynasam, Zina da Yapsam En Kral Müslüman'ım!" Diyecek Duruma Düşüyorlar Ne Yazık ki.

Demokrat Müslüman'a Gelince, 'Barış İçinde Bir Arada Yaşama' İlkesi Diye Adlandırılır. Herkesin İstediği Dini Yaşadığı, Kimsenin Kimseye Karışmadığı ve Kâfirle Dost Olunduğu Bir Düşünme Tarzı da Denilebilir. Peki, Bir Müslüman Demokrat Olabilir mi? Bunun İçin Önce Demokrasinin Tarifine Bakalım:

✘ Çoğunluğunun Yönetimi,

✘ Halkın, Politik Gücünün Kaynağı Olduğu ve...

✘ Toplum İçinde Bireyler Arası Eşitlik ve Saygı İlkesine Dayanan İdare Şekli.

Demokrasinin Tarifinden Dahi, Müslüman'ın Demokrat Olmaması Gerektiği Aşikâr Ortadadır. Çünkü Demokrasi Bâtıl (İslâm Dışı) Olan Bir Yönetim Şeklidir. Onu Alan, Benimseyen Küfre Girmiş Olur. Durum Bu Kadar Tehlikeli Olmasına Rağmen Demokrasiyi Savunan ve Hattâ, "Demokrasi Olmadan Hiçbir Hedefe Ulaşılamaz!" Diyen Müslümanlar Mevcut. Çünkü Diğer Bâtıl Kavramlar Gibi Demokrasi de Bizim Bir Parçamızmış Gibi Yansıtıldı.

Ilımlı, Modern veyâ Demokrat Kavramları İslâm'danmış Gibi Gösterilmesi Sonucunda, Müslümanlar Bu Kavramları Benimsediler ve Her Biri, Kendini Bu Kategorilerden Birine Koydular. Bunu Kabul Etmeleri Yetmiyormuş Gibi, 'Aşırı' Diye Adlandırılan Müslümanlara da Savaş Açtılar. Böylece Kâfir ve Yandaşları da Hedeflerine Kolaylıkla Ulaşmış Oldular.

İslâm, Bu Kavramlardan Hiç Birini Kabul Etmez. Bizi Bağlayan ve İlgilendiren Yalnızca Allahû Teâlâ'nın Bize İndirdiği Fikirler ve Gösterdiği Yoldur. Yani İslâm'ın Düşüncesi ve Metodudur. Bu Nedenle Biz Bunları Anlamak ve Tatbik Etmek İçin Rasülullah'ın Çalışma Metoduna Bakarız. O, İslâm'ı Nasıl Yaşamışsa, Biz de O Şekilde Yaşarız. Rasülullah'ın Çalışma Metoduna Baktığımızda da Görürüz ki:

O, İslâm'ın Temel Akidesi Olan Kelime-i Tevhîd'i Yeryüzüne Hâkim Kılmak İçin İnsanları Bu Akideye Dâvet Etmiştir. Bunu Yaparken de Hiç Kimseye Yapmacıkta Bulunmamış ve Tâviz Vermemiştir. Ne Demokrat, Ne Ilımlı Ne de Modern Olmuştur. Tevhîd'i Yeryüzüne Hâkim Kılana Kadar da Bu Böyle Devam Etmiştir. İslâm Devleti Kurmasıyla Birlikte Başlayan Silâhlı Çalışma (Cihad) da, Kâfirlere Tâvizde Bulunmadığı Gibi, Onlara Karşı da Yumuşamamıştır ve Kâfirleri Allahû Teâlâ'nın Emri Üzerine Düşman Olarak Kabul Etmiştir. Onlara Yağmacılık Yapmamıştır.

Bugün Biz Müslümanlara Düşen Görev, Rasülullah'ın Çalıştığı Gibi Çalışmaktır. Eğer Aşırılık İslâm'ı Bütünüyle Yaşamaksa, Bu Durumda Allah'ın Rasülu Muhammed (s.a.v.) de Aşırıydı?! Peki, Bunu Söylemeye Cesaret Edebilirler mi? Bunu Söylemeleri Rasülullah'a Hakâret Olacağı Gibi Müslümanların Tepkilerini Alacaklarını Çok İyi Bilirler. Ama Aynı Hareketi Müslümanlara Yapmakta Çekinmezler!

Evet, İslâm'da Modern, Demokrat ve Ilımlı Müslüman Yoktur ve İslâm, Aşırılığı da Barındırmaz! Çünkü İslâm'da Bu Terimler Yoktur ve İslâm'ın Akidesine Taban Tabana Zıttır. Kim Bunları Bilerek veyâ İdrak Ederek İslâm'ın Bir Parçası Olduğunu Söylerse veyâ Kabul Ederse, Küfre Girmiş Olur.

Kâfir ve Yandaşlarının Tek Hedefi Yeryüzünde Tek Güç Sahibi Olmaktır. Güç Sahibi Olmak İçin de, En Güçlü Olan İdeolojiyi Kaldırmak Durumundadırlar ve En Kuvvetli, Sağlam Olan İdeoloji de Şüphesiz İslâm'dır! İstedikleri İslâm'ı Tamamen Kaldırmaktır ve Bunun İçin de Bizi İslâm'dan Uzaklaştırmak İçin Ellerinden Geleni Yapmaktalar. Bu Terimleri Çıkartmaları, İslâm'dan Bir Parça Olarak Göstermeleri, Planlarından Biridir. Bu Yüzden Müslümanların Bu Konuda Gerçekten Çok Uyanık Olmaları Gerekir.

Bugün Teknoloji Genişlemiş, Mekân Değişmiş Olabilir. Ama Değişmeyen Bir Şey Var ki, O da İslâm'dır. Zamanın Değişmesi ile Manâ ve Cevherin Değişmeyeceğini, Değişenin Sadece ve Sadece Vesile ile Üslûpların Olduğunu ve Bu Açıdan da İslâm'ın Her Zaman ve Her Yerde Geçerliliğini Koruduğuna Kesin ve Hiç Şüphesiz Îmân Etmemiz Gerekiyor.

Ve Selametle...

İNDİRİLEN DİN Mİ ? UYDURULAN DİN Mİ  ?[Tamamlandı]Where stories live. Discover now