29* Elbette Dondurmalar

11.6K 595 65
                                    

Muhteşem akşam havasına, lacivert gökyüzünde parlayan yıldızların katkısının hakkını vermeliyim. Onlar insan eli değemeyen tek yerin, gökyüzünün süsleri.

Haziran ayı olağan tüm güzelliğini gözler önüne seriyor, onu diğer tüm aylardan daha fazla sevmemizi istiyordu sanki.

Pantolonumun geniş paçalarının yerde sürtünmesi bu akşam beni rahatsız etmiyordu. Saçlarımı annemin fularlarından biriyle bağlamıştım ve nedensiz olarak, mutluydum.

Çiçeklerle süslenmiş metal kapıdan, el ele tutuşmuş yaşlı bir çiftin arkasından girdim; kapıda, gelenlere sürpriz çekiliş için numara dağıtan kızın uzattığı kağıdı alırken, arkasını sık çalılıklar kaplayan alçak duvara yaslanmış Wayne'i gördüm.

Bu sırada sahneden sunucunun sesi ilişti kulağıma;

"Hayatını muhtaç kimselere adayan, binlerce kimsesiz çocuğu, engellileri, hayır kuruluşlarını kanatları altında barındıran âdeta bir şövalye. Bayanlar ve baylar, bugün Antonio Arcuri bizimle!"

Wayne'in yanına ilerledim.

Dondurma şeklinde uçurtmalar, erirken donmuş görüntüsü veren dev bir dondurma maketi, ellerinde tepsilerle minik pastalar dağıtan kostümlü insanlar, iştahla ve yere damlata damlata dondurmalarını yiyen çocuklar hatta büyükler, aydınlatılmış gecede renkli ve süslü bir görüntü oluşturuyordu. Her yerde şu vardı;

Dondurma, dondurma, dondurma.

Sunucunun coşkulu nidaları insanların sevinçli alkışlarına karıştı. Babalar minik çocuklarını omuzlarına oturtmuş sahneyi izliyor, önlerde çoğunluğu genç kızlardan oluşan grup Antonio'ya tezahürat yapıyordu. Bu kadarını tahmin etmiyordum işte. Genç kızlar ne ara Antonio'ya merak salmıştı? Gerçi onlardaki hayran olabilme kapasitesini düşünürsek... Neyse o konuya hiç girmeyelim.

Kendi kendime güldüm. Şu dünyada Bay Arcuri'yi sevmeyen yalnızca bir FBI departmanı kalmıştı.

"Selam" dedim.

Wayne elini açıp benimkiyle çaktı ve yumruk yaptı.

"Selam yeni kız"

Sonra yeniden sahneye döndü, dirseğiyle kolumu hafifçe dürttü;

"Şunlara bak, onu nasıl da seviyorlar" dedi alayla. Kendi kendine başını salladı,

"Kendilerini soyan adama tezahürat yapıyorlar. Tam bir komedi."

Önümüzden siyahi bir adamın tuttuğu dondurma şeklinde upuzun bir balon geçti.

"Sessiz ol, biri duyacak" dedim fısıltıyla. Ah keşke biri duysaydı da bu işi buracıkta bitirseydik.

"Antonio'ya bir halt olmaz Ambra" dedi gülerek. "Onun kadar plânlı bir adam daha görmemişsindir."

Hadi ama, Alfred dururken plânlı olmak sıfatını Antonio'ya hayatta vermezdim.

Ve Bryant varken zekî sıfatını, Steve varken kurnaz, Andrew varken eğlenceli... Kısacası Antonio benim hayatımda tek bir sıfatı hak ediyordu; suçlu.

Adı anons edilince Antonio yüzünde mütevazi bir gülümsemeyle sahneye koştu.

"Merhaba, çocuklar ve tabi büyükler! Herkes dondurmalarını yediyse -ben kesinlikle öyle yaptım- başlayabiliriz. Maryland Dondurma Festivali'ne hoşgeldiniz! "

Kalabalıktan bir kahkaha yükseldi.

"Sakın Arcuri İletişim'in sizin için hazırladığı hediyelerden almadan gitmeyin"

KUM *[Tamamlandı]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin