Antonio Arcuri'ye Ne Oldu? / [Ek Bölüm - 1]

4.7K 282 117
                                    

Metal sürgüsü kısa bir gürültüyle itilip sonuna kadar açılan kapıdan sağlam bir adım atıp hayat dolu bir gülüşle gökyüzüne baktı Antonio Arcuri. Kollarını iki yana açıp gerindi, etrafta parlak bakışlarını gezdirdi. Yüzünde koca bir gülüş taşıyordu. Güçlü ve sağlıklıydı. Enerjikti ve serçeler kadar mutluydu.
Özgürdü!

"Ah, hayat ne tatlı!" dedi yüksek sesle.

"Bay Arcuri, gidelim."

Ne yazık ki herkes onun kadar hayat dolu olmuyordu. Ona eşlik eden görevli siyah gözlükleri, sağa özenle yatırılmış siyah saçları ve yine siyah kaşe paltosuyla senaryoyu tamamlar bir görüntü çiziyordu. Eliyle kendilerini bekleyen arabayı gösterdi.

"Gidelim genç adam, önden buyur!"

"Lütfen Bay Arcuri, buyrun"

Antonio başını iki yana sallayarak yürümeye başladı,
"Merak etme, kaçmak için bir sebebim yok"

Yürürken tekrar gerindi ve kaybolmak bilmeyen büyük bir gülümsemeyle açık havayı ve ağaç yapraklarını izledi.

"Şu meşe ağaçlarını görüyor musun? Yılın bu zamanında meyve verirler. Bak olmuşlar bile! Bir sürü palamut!"

Bu çılgın denebilecek derecede başına buyruk adamın hapse mahkum edilmiş hayatı bir ziyaretle tekrar değişivermişti. Hapis hayatına uyum sağlamakla meşgul olduğu bir sırada -Maite'in ziyaretinden az bir süre sonra- beklenmedik bir ziyaretçi karşılamıştı.

"Size bir teklifimiz var Bay Arcuri" demişti adam kendini tanıttıktan hemen sonra.

"FBI ajanı Maite Poesy'nin ölmediği ortaya çıktığından suçunuz hafifledi. Bu da sizi bizim için kullanışlı hale getirmiş oldu."

"Kullanışlı mı? Ben portatif bir araba hoparlörü değilim biliyorsun değil mi?"

"Sadece dinleyin Bay Arcuri. Teklifimiz şu; peşlerinde olduğumuz suçluları yakalamada kurumumuza yardım etmeniz karşılığında reddedilemeyecek bir fırsat yakalamış olacaksınız. Bilirsiniz, eski dostlarınız hakkında bildiklerinizden ve tecrübelerinizden yararlanmak istiyoruz. Bazı yöntem..."

"Evet evet, anladım. Şu fırsatlara gelebilir miyiz artık?"

Adam başını hafifçe eğerek itaat etti,

"Özgür olacaksınız."

"Özgürlüğün hangi anlamını kastediyorsun?"

"Gerçek anlamlı özgürlük. Buradan çıkacaksınız"

Antonio arkasına yaslanarak bir kahkaha attı,

"Ah, son 35 yıldır aldığım en güzel haber bu olmalı! Evet, kabul ediyorum. Ayrıca Maite'in ölmediğine gerçekten memnunum. Harika bir kız ve şimdi tahmin edersin ki kulağa daha da harika geliyor"

"Bu çok iyi Bay Arcuri. İyi bir anlaşma olacak. Belli bir süre ülke ve eyalet dışına çıkamayacaksınız. Bu süre sonunda durumunuza göre eyalet yasağınız kalkacak fakat ülke dışına çıkma yasağınız devam edecek. Ayrıca bir psikolojik destek almayı kabul etmeniz gerekiyor."

"Aah, bu rezil şartlar ve bu parlak renkli kıyafet içindeyken tek kelimem dahi yok! Sizinim."

Evet, evet. Bu ucuz bir pazarlık değildi. Kendisine yeniden hayata karışma fırsatı sunuluyordu. İşbirliğine karşı cezada hafifletme değil, özgürlük vaadediliyordu ama daha önemlisi Antonio Arcuri gerçek anlamda değişmişti.

İnsanların asla değişmeyeceği söylenir, fakat işin aslı şu ki değişirler. Belki nadir görülür ve zor gerçekleşir bu, fakat tıpkı alev alıp küle dönen bir şey gibi insanlar da yapı değiştirirler. Yaşadığı bir şeyden hatta duyduğu bir sözden bile kaynaklanabilir bu ve kendine karşı açık ve cesur olan, görmek istediklerini bir kenara bırakabilen insanlar bu değişimin gerçek olup olmadığını anlayabilirler.

KUM *[Tamamlandı]Where stories live. Discover now