71* Gün Doğumu

5.7K 462 44
                                    

"Çarpıntım var."

"Fazla heyecan yaptın Maite. Biraz uyusan iyi olacak."

Neşeyle güldüm,

"Uyuyamam ki!"

Yusra şüpheci bakışlarını yüzüme dikti,

"Dün gece uyumadın mı sen bakayım?"

"Uyudum"

Yüzüne yerleşen muzip gülümsemenin benim ifademin taklidi olduğunu anladım,

"Elbette uyudun, peki kaç saat sürdüğünü öğrenebilir miyim?"

"Nereden baksan iki vardır. Sanıyorum."

Yatağın ucunda oturmuştum, kalkmak için hamle yaptığım anda gözlerimi karartan kuvvetli bir baş dönmesi yaşadım. Alnımı tutarak geri oturdum hemen. Yusra bana uzanıp başımı iki yandan tutmuştu.

"Başın mı dönüyor?"

Yavaşça başımı aşağı yukarı salladım,

"Hay Allah... Tansiyonun düşmüş olmalı, gel, uzanman gerek."

Yusra uzanmam için elini sırtıma koyup diğer eliyle beni yatırdı. Bacaklarımı yukarı çekip ona yardım ettim, başımın altına koyduğu elini yavaşça çekerek yastığa bıraktı. Nefesim daralıyordu, vücudum bir mengenede sıkılıyor gibiydi ama yine tek düşündüğüm bir an önce düzelip beklemeye devam etmekti. Tansiyonumu ölçerken işine odaklanmış olan yüzüne bakıyordum. Buraya kadar gelmişken ölmezdim değil mi?

"Bayağı düşük. Kendini fazla yordun, biliyorum pek elinde olmayan bir şey isteyeceğim fakat sakinleşmen gerekiyor."

"Dur, bir şey olmaz Yusra. Baş dönmesi sadece, sakinleşmeme kalmadan geçer şimdi."

"İnşallah Maite. Ama fazla tedbirsiz davranıyorsun, vücudun kendini toparlayıp eski sağlığına kavuşana kadar bu ufak tefek şeyleri önemsiz göremeyiz."

"Böyle söyleyince hasta gibi hissediyorum."

"Eh, şu an hasta olmaya epey meyillisin doğrusu"

"Tamam, tamam" dedim ellerimi kaldırarak, "Uzanıp iyice bir dinleneceğim ama lütfen fazla uyumama izin verme"

Ve saatlerin ağırlığını taşıyan göz kapaklarım heyecan filan dinlemeden kapandılar.

.........................


"Maite... Uyan Maite"

Bir şey omzumu dürtüyordu, elimle kovalamaya çalışıp uykuma devam ettim.

"Ooo, işimiz var!"

Gözlerimi açmam gerektiğini hissediyordum ama yerlerinden oynatamıyordum. Bu kez iki omzum birden sarsılmaya başladı, gözlerim daha fazla nazlanamayıp zorla açılınca Yusra'nın bana eğilmiş ve uğraşmaktan yanaklarına kan hücum etmiş yüzünü gördüler.

"Çok şükür uykucu..." doğrulup ellerini iki yanına sarkıttı,

"Bir de "Uyuyamam ki" diyordun!" dedi ses tonumu taklit ederek ve güldü. Yatakta hızla etrafa bakıp ben uyurken gelmemiş olduklarını görünce derin bir rahatlamayla sakinleştim. Kollarımı açarak gerindim, Yusra tatlı tatlı söyleniyordu,

"Vallahi asla uyuyamayacağına inandırmıştın beni ama dakikalardır yaşlı bir fok balığını dürtüyor gibiyim. Maşallah ne deliksiz uyuyorsun heyecan içindeyken..."

Yusra epeyce gülerek kendini ayak ucuma bırakmış, ben de kendimi yatakta doğrultmayı başarabilmiştim bu arada.

"Senin yüzünden" dedim alaycı bir yüzle, bir yandan hemen saate göz attım.

KUM *[Tamamlandı]Where stories live. Discover now