25* Yabancı

12.1K 577 9
                                    

"Bu adam benim babam değil"

dedikten sonra gözlerini birkaç saniye kapattı kız, sanki kendine kızıyordu.

Babam ise dili tutulmuş gibiydi, hiçbir şey söylemiyordu.

"Anlamadım?", dedi en sonunda. Kız yanındaki düz ifadeli kadına döndü,

"Hemen gitmek istiyorum Julia" dedi, harika. Sanki yanlış yere gelip ortalığı karıştırması için onu zorla tutuyorduk. Hâlbuki hiç sinir bozucu birine benzemiyordu, çok sevimli bir kızdı.

Artık olaya ilgim kesilmiş oluyordu, merdivenlerden inmeye devam ettim ancak babam yeniden şüpheyle durmama neden oldu.

"Julia?" dedi o kafası karışmışken hep kullandığı ses tonuyla. Ama bu kez benim de kafamı karıştırıyordu. Bu kadını tanıyordu.

Neler olduğunu çözmeye çalışırken, kızın yanında her an onu korumaya hazır vaziyette duran adam konuştu bu kez;

"Sanırım dinlesek iyi olacak."

Evet ben de tam böyle düşünüyorum arkadaşım.

"Bu sen misin Julia?" diye kadını tanımayı sürdürdü babam, yanlarına yavaşça yaklaştım, babama neler olduğunu sorar gibi bakarken, Julia da bana bakıyordu,

"Merhaba Steve, sanırım anlatmam gereken şeyler var"

Nedense bu 'anlatması gereken şeyler' beni oldukça meraklandırmıştı.

Nihayet onları içeri aldık.

"Jason" diyerek elini uzattı genç adam, elini sıkarken "Bryant" dedim.

Gergin hava tüm evi doldururken annem kimin geldiğini görmek için yukarıdan iniyordu ama salodakileri görmeyi beklemediği açıktı.

"Hoşgeldiniz" dedi sıcak gülümsemesiyle, babama döndü ancak babamın da ondan fazla şey bilmediğini bilmiyordu.

"Bu Julia, eski bir arkadaşım" dedi babam zorlukla, sanki onu görmek kendisine çok ağır gelmiş gibiydi.

"Merhaba" dedi Julia,

"Rahatsız ettiğimiz için üzgünüm ama lafı dolandırmayacağım, Belinda'yla ilgili konuşmamız gerekiyor"

Bir kaya odanın ortasına düşmüş ve zemini paramparça etmiş gibi, annem ve babam taş kesilip kaldılar, birbirlerine bile bakmıyorlardı ve bu ilk defa oluyordu.

Julia'nın yanındaki kız, bu cümleden sonra dolan ve kızaran gözlerini birçok kez kırpıştırıp başını yana çevirdi.

"Ben...benim mutfağa gitmem gerekiyor" diye kekeleyip bir solukta dışarı attı annem kendini. Hemen peşinden koştum.

"İyi misin anne?"

Bana dönüp kollarını boynuma doladı, ona sıkıca sarılırken yeniden sordum,

"Burada neler oluyor? Belinda'nın kim olduğunu söyler misin?"

"Bryant," dedi yüzümü elleri arasına alarak,

"Bunu bilmemen daha iyi canım"

Bu sırada Julia denen kadın salondan çıktı ve yanımıza geldi, elini annemin omzuna koymuştu.

"Bayan Huntsman, sizin de gelmeniz en doğrusu olacak" dedi.

....................................

Annemin oturduğu koltuğun yanında dikilmiş, elini tutuyordum. Üç yabancı (babam birini tanıyordu tabi) karşıdaki koltukta yan yana oturuyorlar, Jason kızın kolunu tutuyor ve görünüşe göre onu sakinleştirmeye çalışıyordu.

KUM *[Tamamlandı]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin