21* Antonio Ne İsterse

12.7K 630 9
                                    

Neden bunu düşünüyorum ki?
Niye bu adamı öldürmek zorunda olayım?

"Saçmalama Antonio, dolandırıcıyım dedim katil değil."

Silahı hırsla ona uzattım, adamdan gözlerimi ayıramıyordum. Titreyen vücudu büyük bir yorgunlukla rahatlarken gözlerini kapattı.

Antonio belli belirsiz bir duraklamadan sonra,
"Öldürmeyeceksin yani" dedi.
Hemen bunun ardından bir kahkaha geldi.

Uzattığım silahın namlusundan tutarak beni çekti, daha ne olduğunu anlamadan kollarını etrafıma sardı.

"Korktun mu tatlım?", dedi kahkahasının arasında, ama ondan kurtulmaya çalışırken bu bana hiç de komik gelmiyordu. Bu patavatsız davranışları beni bıktırıyordu artık.

Sonunda o beni bırakmadan kurtulamadım. Silahı benden alıp Riccardo'ya geri verdi ve ben nihayet çekilip kendimi toparlamaya çalışırken yine de ucuz atlattığım için içimden şükrediyordum.

"Neden onu burada tutuyorsun Antonio?",  dedim cevap alamayacağımı tahmin ederek. Onun alaycı bakışları adama gitti ve ona tepeden bakar bir edayla sorumu cevapladı,

"Bu adam benden çalmaya çalışıyordu" dedi, ardından bana çevirdi gözlerini,

"Ama konumuz bu değil Ambra. Nerede kalmıştık?"
Bu sırada eliyle çenesini sıvazlayıp düşünür gibi yapıyordu ve devamını da hemen sonra ani bir şekilde,

"Hah!" diyerek getirdi unuttuğu şeyi bulmuş gibi.

"Şimdi, senden son bir ricam var, eğer yardım edersen minnettar olacağım"

Sıkıntıyla yeni emrini duymaya hazırlandım ama hevesli görünmem gerekiyordu. Nihayetinde o, dolandırıcı Ambra'nın hayran olduğu tek insandı.

"Tabi ki yaparım " dedim gülerek. Gerçekten minnettar kalmış gibi gözlerini kapatıp açtı,

"Merak etme yapabileceğin en kolay şeyi isteyeceğim"

En kolay şeyi isteyecekmiş. Aman ne kadar düşünceli bir beyefendi...

"Şu adamın cüzdanını bul ve bana getir" dedi, gerçekten tam bir rica kıvamında değil mi?

Bu sefer rahatladım, ne yapacağımı biliyordum. Sanki çok basit bir şey söylemiş gibi gülerek gözlerimi devirdim ve kendimden emin şekilde adama yaklaşmaya başladım.

Ne yapacağımı biliyordum, her şey bitince parasını bu adama geri verecektim.
Ona yaklaştım ve duygusunu yitirmiş hareketlerle ceketinin ceplerini aramaya başladım. Yüz ifadesi bunun onun için ne kadar önemsiz olduğunu ortaya koyuyordu.
Adamın cüzdanı umurunda bile değildi. Canını kaybetmekle yüzleşmiş biri olarak parasının hiçbir kıymeti yoktu, başını ağaca dayamış, tahminimce çok şanslı olduğu için seviniyordu.

Elim cüzdanın deri dokusuna değince, bulduğumu belli etmeden bir illüzyonist gibi hızla kendi ceketimin iç cebine attım ve hiç duraksamadan arıyor gibi yapmaya devam ettim, her yere bakınca  pes ederek geri döndüm ve gülmeye başladım.

"Cüzdanını zaten aldın değil mi? Benimle oynuyorsun" dedim Antonio'ya. Bunu yutmasını beklemek şu an yapabileceğim en iyi şeydi.

"Ben, almadım, Ambra" dedi üstüne basa basa.

"Öyleyse bir yere saklamış olmalı, çünkü cepleri birkaç kartvizit haricinde bomboş"

Yanına kadar geldiğimde bana inanıp inanmadığını anlamak için yüzüne baktım, Antonio bileğimden kavrayarak beni hızla geri döndürdü, kıvranmama neden olan bir şekilde çektikten sonra,

KUM *[Tamamlandı]حيث تعيش القصص. اكتشف الآن